Hrant Kasparyan / Demokrat Haber

Ekümenik Patrik Bartholomeos’un davetlisi olarak İstanbul’a gelen Papa Francis, ziyaretinin son günü 30 Kasım’a denk gelen ve Ekümenik Patrikliğin kuruluş günü olarak kabul edilen Aziz Andreas Yortusu vesilesiyle Fener’deki Ayia Yorgi Patriklik Kilisesi’nde düzenlenen ayine katıldı.
Papa Francis ayin vesilesiyle yaptığı konuşmada kiliselerin birliğinin kurulması için temel prensibin karşılıklı saygı olduğunu vurgulayarak, “Bu, ne birinin diğerinin yönetimi altına girmesi, ne de asimile olmak demektir” dedi. Papa, Doğu ve Batı kiliselerinin tam bir birliğe varması için, Kilise’nin gerekli olan birliğinin nasıl gerçekleşebileceğini aramaya hazır olunduğu, ortak imanı ikrar etmek dışında hiçbir kural getirmeyeceği konusunda teminat verdiğini söyledi.

“SAVAŞLAR BİRLİĞİ MECBUR KILIYOR”


Dünyadaki açlık, işsizlik ve sosyal dışlanmanın artışı gibi sorunlara da değinen Papa, bu sebeplerin, suç eylemlerini ortaya çıkaracağını ve bireyleri terörist gruplara katılmaya kadar götürebileceğini ifade etti. Bu konuda sessiz kalınamayacağını belirten Papa şöyle konuştu: “Yakınımızdaki bazı halklar çok vahşi ve insanlık dışı bir savaşa maruz kaldı. Bir halkın barışını yıkmak, özellikle fakir ve savunmasız insanlara karşı her türdeki şiddeti kullanmak ve buna izin vermek, Tanrı’ya karşı çok büyük bir günahtır. Bu çatışmalardaki kurbanların sesi, Katolikler ve Ortodokslar arasındaki birlik ve birleşme yolunda ilerlememiz için bizi sürüklüyor. Bize seslenen üçüncü ses, gençlere aittir. Bugün maalesef, birçok genç umutsuzluk içinde güvensizliğe yenik düşmüş ve teslim olmuş durumda. Ayrıca birçok genç şu anda baskın olan kültürden etkilenmiş durumda, yalnızca maddi varlıklara sahip olarak ve anlık hislerle mutluluğu arıyor hale geldi.”

“MAZLUMLARA BİRLİKTE EL UZATALIM”



Patrik Bartholomeos ise, 1964 yılında aforozun kaldırılmasından sonra göreve gelen seleflerinin, iki kilisenin bin yıllık ayrılık sürecinde birikmiş olan sorunları sevgi ve saygı ile çözmeye çalıştıklarını belirtti. Patrik konuşmasında, “Büyük Konstantin’in kurduğu Şehrin Kilisesi’nde sizi derin saygı, sevgi ve şükran ile ağırlamaktayız” dediği Papa Francis’in, kardeşlik bağlarının güçlendirilmesi konusunda Ortodoks kardeşlerine derin umutlar verdiğini de ekledi. Patrik Bartholomeos, 2016 yılında Ortodoks kiliseleri arasında yapılacak olan büyük Kutsal Sinodu’na hazırlandıklarını da belirtirken, Katolik Kilisesi’nin bu sinoda henüz katılamayacağını söyledi fakat, iki kilisenin delegasyonlar vasıtasıyla birbirlerinin etkinliklerine katılacaklarını bildirdi. Patrik Bartholomeos, müşterek bir Ekümenik (evrensel) Konsil toplanması konusunda “Temenni edelim ki o günün doğması fazla uzak olmasın” dedi.
Dünyanın muhtelif bölgelerindeki çatışmalara değinen Patrik Bartholomeos, “Bizlerin halihazırda muvaffak olamadığı birlik, çatışmaların kurbanlarının çektiği azap ve şehadetinde gerçekleşmektedir. Modern insana, kurtuluşunu sağlayabilecek elimizi birlikte uzatalım” dedi.

ORTAK DEKLARASYON İMZALANDI

Büyükelçilik temsilcileri, Katolik ve Ortodoks cemaat mensupları, yerli ve yabancı çok sayıda basın mensubunun katıldığı ayinin ardından, Patrik Bartholomeos ve Papa Francis Patrikhane binasındaki balkona geçerek avludakilere selam verdi ve onları takdis etti. El ele tutuşan ruhani liderler, daha sonra Patrikhane’deki kabul salonuna geçerek ortak bir deklarasyona imza attı. Papa ve Patrik Bartholomeos’un Mayıs 2014’te Kudüs’te yaptığı görüşmede yayımladıkları ortak bildiriye atıfta bulunulan deklarasyonda, “Tüm Hıristiyanların, Katolik ve Ortodoksların birliğini öne çıkarmak ve ilerletmek konusunda samimi ve istikrarlı kararlılığımızı ifade etmek isteriz” denildi.

“ORTADOĞU’DA BİR ARADA YAŞAM MÜMKÜN KILINMALI”



İki kilise tarihindeki olayları inceleyen teolojik diyalogun devam ettirilmesini desteklerini kaydeden ruhani önderlerin imzaladığı deklarasyonda şu ifadelere yer verildi:
“Irak, Suriye ve bütün Ortadoğu’daki olaylardan duyduğumuz ortak endişeyi tekrarlamaktayız. Barış ve istikrarın bölgede tesisi için beraberce irademizi ifade ederek problemlerin diyalog ve karşılık anlayış ile çözülmesini arzu etmekteyiz. Bölgedeki barış çabalarını takdir etmekle beraber, yüksek sorumluluk taşıyanları, Hıristiyanlar da dâhil olmak üzere tüm ıstırap çeken halkların vatanlarında yaşayabilmelerini sağlamak için bütün şartları oluşturmaya davet ediyoruz. Ortadoğu’da iki bin yıldan beri İsa Mesih’in adını anan Hıristiyanların oradan kovulmalarını katiyen kabul edemeyiz. Kardeşlerimizden birçoğu şiddet ve tehdit altında evlerini ve memleketlerini terk etmeye mecbur kalmışlardır. İnsanların hunharca kurban edildiği bir ortamda insan hayatının değeri sıfırlanmıştır. En trajik olan ise bu olaylara gösterilen ilgisizliktir.

ULUSLARARASI KAMUOYUNA ÇAĞRI

Yaşanan acıların evrensel acılar olduğunu iddia edebiliriz. Nasıl ki, Hıristiyan Kilisesi gücünü uğruna kurban olanların kanından aldı ise aynı şekilde başkalarının acılarına ortak olmak da Kilisede vücut bulan birliğe dâhil olmakta etkin bir yoldur. Hıristiyanların ve diğer inançlıların Ortadoğu’daki feci durumu için sadece bizlerin duaları yeterli olmayıp aynı zamanda uluslararası toplumun da duruma uygun duyarlılığı göstermesi gerekmektedir.

SAVAŞ MAĞDURU HALKLAR VE UKRAYNA İÇİN BARIŞ DUASI

Bu bölgedeki acil durum iyi niyetli bütün insanların dayanışmasını ve Müslümanlarla karşılıklı saygı ve dostluk ikliminde yapıcı bir diyalogun sürdürülmesini zaruri kılmaktadır. Müşterek değerler ile samimi kardeşlik hislerinden kaynaklanarak, Müslümanlar ve Hıristiyanlar, adalet, barış, bireylerin haysiyet ve haklarına saygı ilkeleri çerçevesinde işbirliği yapmaları, yüzyıllarca beraberce yaşadıkları bu bölgede savaşın feci neticelerini bertaraf edilmesinde tek yoldur. Biz Hıristiyan önderler olarak, bütün dini önderleri dünyada barış ve dayanışmanın gerçekleşebilmesi için dinler arası diyaloga teşvik ve davet etmekteyiz. Bu aynı zamanda bütün dünyada savaşların mutsuz ettiği halklar için de geçerlidir. Özellikle Hıristiyan bir geleneği olan Ukrayna’da barış için dua ettiğimiz gibi, uluslararası hukuk içerisinde ve diyalog yoluyla çatışmaların son bulması ve Ukraynalıların ahenk içinde yaşamaları çağrısını yapmaktayız.”