Ağrı’nın Diyadin ilçesinde 12 Ağustos’ta iki fırın işçisi çocuğun özel harekat polisleri tarafından infaz edildiği olayla ilgili bölgede incelemelerde bulunan heyet hazırladığı raporu açıkladı. İHD İstanbul Şubesi’nde açıklanan rapora göre 14 yaşındaki Muhammed Aydemir ile 17 yaşındaki Orhan Arslan özel harekat polisleri tarafından açıkça infaz edildi.

BirGün’den Ekin Türkay’ın haberine göre, TİHV, İHD, ÖHD, Eğitim Sen ve Kadın Özgürlük Meclisi temsilcilerinden oluşan heyetin 10-12 Eylül tarihlerinde Diyadin’de yaptıkları incelemelerden oluşan 25 sayfalık rapor siyasi partiler, yurttaşlar, belediye başkanları, görgü tanıkları ve yaşamını yitirenlerin aileleriyle yapılan görüşmeler sonucunda hazırlandı.

KORKTUKLARI İÇİN SAKLANDILAR

Heyet adına konuşan TİHV temsilcisi Ümit Efe, nisan ayından bu yana sivillere yönelik saldırılar gerçekleştirdiği Diyadin’de yurttaşların can güvenliğinin ortadan kalktığını belirtti.

Umut Unlu Mamulleri’nde çalışan Muhammed Aydemir ve Orhan Arslan’ın olay gecesi çatışma sırasında “Kimi görürseniz vurun” diye bağıran güvenlik güçlerinden korktukları için fırının karşısındaki depoya saklandıklarını belirten Efe, iki fırın işçisi çocuğun sivil ve korunmasız halde öldürüldüklerini ifade etti. Efe, olayın yaşandığı gün oğlunun öldürüldüğü odunluğa giden baba Mehmet Hanifi Aydemir’in eşinin şoka girmemesi için kendisine odunlukta hayvan kesildiğini söylediğini kaydetti. Efe, dosya üzerindeki gizlilik kararının kaldırılmasını talep etti.

DELİLLERİ KARARTILAR

Rapordan çarpıcı tespitler şöyle:

•Çocuklara öldürme kastıyla yakın mesafeden çok sayıda ateş edildi. Olayın ardından Özel Harekât Timleri depoya damacanalarla su taşıyarak depoyu yıkadı. Savcının olay yerine 17 saat sonra gelişine kadar olay yerindeki delillerin karartıldı.

•Çocuklar öldürüldükten sonra ailelere haber verilmedi, bilgi almak için giden aileler aşağılandı, oyalandı. Henüz cenaze bilgileri ailelere dahi verilmeden, teşhis işlemleri dahi gerçekleşmeden öldürülen çocuklar basına PKK’li olarak tanıtıldı.

• Aileler cenazeleri almak istediklerinde polisler tarafından çocuklarının PKK’li olduklarına dair bir belge imzalatılmak istendi. Aileler imzalamadıkları için cenazeler çok geç verildi.

• Güvenlik güçleri olağan güvenlik sınırlarını aşarak tüm kenti potansiyel suçlu olarak görüyor. Olay sonrası gözaltına alınan Kahraman ailesinin fertlerine çocuklar dâhil olmak üzere, işkence yapıldı, işkence sırasında kaburgaları kırıldı.

• Sağlık görevlilerinin yaralılara yardım etmesi engellendi. İnsanların sağ yakalanma şansı vardı. Ama sağ kalma şansları yok edildi. Evlerin duvarlarındaki yüzlerce mermi izi burada olağanüstü bir saldırganlık olduğunun kanıtıdır.

• Yetkililer bir gerillanın yargısız infaz edilmesinin ardından gelişen bir operasyon sonrası çocukların öldürüldüğünü iddia etse de gerçekler farklı. Destan Serhat kod adlı İsmail Kaya’nın öldürüldüğü yer ile çocukların öldürüldüğü yer arasındaki uzaklık göz önünde bulundurulduğunda açıklama doğru değil.

• Gerillanın sağ olarak yakalandığına ve bir taşın üzerinde başı ezilerek öldürüldüğüne, sonrasında akrebin arkasına bağlanarak kent merkezine kadar sürüklenerek teşhir edildiğine dair çok sayıda görgü tanığının ifadesi var.