Onur Yaser Can'ın polis baskısıyla bulanıma girerek intihar etmesinin ardından iki polis hakkında açılan "delil karartma" davası İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde karara bağlandı.

 

Karar duruşmasında sanık polisler ve Onur Yaser Can'ın ailesi ve arkadaşları katıldı. Mütalaa üzerine söz alan Avukat Ercan kanar, resmi evrakta sahtecilik yaptıkları sabit olan Narkotik Şube Müdürü Cengiz Melbeyoğlu ve Komiser Hakan Aydın ile polis memurları Muhammet Ongun, Şükrü Velioğlu, Yunus Başay ve Onur Ülker ile ilgili mahkemenin suç duyurusunda bulunmasını talep etti.

 

Av. Kanar, "Resmi evrakta sahtecilik gibi görünse de, söz konusu olay bir insan hayatını yok etmiştir. Bu tür suçların bir daha işlenmemesi için, insan haklarına dayalı bir hukuk devleti bakımından mahkemenizin suç duyurusunda bulunmasını önemli buluyoruz" dedi.

 

Av. Kanar, cezanın üst sınırdan verilmesini ve indirime gidilmemesini istedi.

 

Sanık avukatları ise polislerin resmi evrakta sahtecilik suçunu işlemeye kast etmediği yönündeki iddialarını tekrarlayarak beraat istedi. Sanık avukatı Ahmet Baran Akkaya, Onur Yaser Can'ın gözaltında yaşadıklarını anlattığı intihar notunun sahte olduğunu iddia etti.

 

Sanık Soner Gündoğdu ise hala ekip şefi olarak görevi başında bulunduğuna dikkat çekerek, beraat talebini yineledi.

 

Mahkeme, Salih Bahar ve Soner Gündoğdu’nun resmi evrakta sahtecilik yaptığına hükmederek alt sınır olan 3 yıl hapis cezası verdi. Ancak, mahkeme, duruşmalardaki "iyi hal" gerekçesiyle cezada indirime gitti. Polis memurları evrakta sahtecilik yüz kızartıcı suç kategorisinde olduğu için polis memurluğu yapamayacak.

 

AVUKAT KANAR'DAN KARARA TEPKİ

Kararı değerlendiren Av. Ercan Kanar, indirim yapılmasını ve alt sınırdan ceza verilmesini kınadı. Av. Kanar, söz konusu resmi evrağın başka bir soruşturmada kullanıldığına dikkat çekerek, TCK 205. maddeden de cezalandırılmaları gerektiğine dikkat çekti. Av. Kanar, "Yargı, kamu görevlilerinin işlediği suçlarda yeterince cesur davranmıyor" diye konuştu.

 

Öte yandan, Onur Yaser Can'ın gözaltına alındığında kötü muamele, işkence ve cinsel istismara maruz kalmasıyla ilgili iç hukuk yolları tükendiği için aile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gitmeye hazırlanıyor. (ANF)