İzmir’de yaşayan ve bir konser için Gezi eylemleri sırasında gittiği İstanbul’da merak edip görmek istediği Gezi Parkı’nın yakınlarında polisin gaz kapsülüyle başından yaralanıp zorlu tedavi sürecinin ardından taburcu edilen liseli Mustafa Ali Tombul’a, İzmir’deki Gezi Parkı eylemlerine katıldığı gerekçesiyle hakkında dava açıldığına ilişkin eline ulaşan tebligatla şaşkına döndü.

İzmir’in Bayraklı İlçesi Doğançay Mahallesi’ndeki oturan lise 1’inci sınıf öğrencisi 18 yaşındaki Mustafa Ali Tombul, geçen yıl Temmuz ayında Grup Yorum’un konseri için İstanbul’a gitti. Akrabalarının yanında kalan liseli genç, eylemlerle sık sık gündeme gelen Gezi Parkı’nı görmek istedi. Valiliğin parkı kapattığını öğrenen Mustafa Ali, Mis Sokak yakınına gitti. Tam bu sırada polis müdahalesi başladı ve atılan gaz kapsüllerinden ikisi Mustafa Ali’nin başına isabet etti.

NABZI DURMUŞTU

Oğlu Mustafa Ali’nin zor günler yaşadıklarını anlatan babası 40 yaşındaki Mehmet Tombul, o günleri şöyle anlattı:

"Bu dehşet verici bir şey, çocuğunuz konser için İstanbul’a gidiyor ve merak edip, Gezi Parkı’nı görmek istiyor. Polis insanları oğlumun bulunduğu noktaya doğru kovalıyor ve gaz kapsülü sıkıyor. İnsanların üzerine yakın mesafeden gaz kapsülü atıyorlar, adam öldürmeye ya da yaralamaya yönelik yapılıyor bu. Ali, hastaneye gittiğinde zaten nabzı durmuş. Doktorlar yaklaşık beş dakika kalbi yeniden çalıştırmak için çabalayıp oğluma hayat vermiş. Biz 1.5 ay Taksim İlk Yardım Hastanesi’nde kaldık bunun 23 günü yoğun bakımda geçti. Sonra İzmir’e geldik. Daha sonra tekrar İstanbul’a gittik. Son ameliyatı yapıldı başarılı bir şekilde."

"BAZI HASARLAR OLUŞTU"

Yakın mesafeden başına aldığı şiddetli darbe nedeniyle, epilepsi hastası olan ve büyük ölçüde konuşma yeteneğini yitiren Mustafa Ali’nin biran önce sağlığına kavuşturulmasını isteyen baba Mehmet Tombul, "Çok yakın bir mesafeden çok şiddetli bir darbe aldığı için bazı hasarlar oldu. Şuan geçici olduğunu düşündüğümüz konuşma sıkıntısı var. Ardından Epilepsi hastası oldu. Darbeyi aldığı yer o hücrelere yakın bir bölge. Buna hayatı boyunca dikkat etmesi gerekiyor. En ufak bir şeyde yeniden beyin kanaması geçirebilir" dedi. Bu yıl oğlunun okulunu dondurduklarını belirten Mehmet Tombul, "İnşallah nasip olursa seneye gidecek. Hükümet kanadından kimse aramadı. Ana muhalefet partisinin milletvekilleri ve belediye başkanları bize çok yardımcı oldu. Desteklerini çok gördük" diye konuştu.

TEBLİGATLA SARSILDILAR

Liseli Mustafa Ali’nin İzmir’de katıldığı Gezi Parkı eylemleri nedeniyle hakkında kamu davası açıldığını ve ellerine bugün bir tebligat ulaştığını bildiren baba Mehmet Tombul, tepkisini şöyle dile getirdi:

"Biz suç duyurusunda bulunduk fakat bütün suç duyuruları toplanacak, ondan sonra da işlem yapılacak. Şuan bir gelişme yok. Ali hakkında bir dava var. Çok saçma sapan bir neden, Gezi Parkı eylemleri süresince, o insanlara destek amaçlı bir çok ilde eylemler yapıldı. Artık insanlar gerçeği biliyor. Gerçeklerin ne olduğunu herkes görüyor. Ali’ye açılan davayla ilgili belge bugün elimize ulaştı. İzmir’de, polisler çadırların kaldırılmasını istiyor, oradaki gençler de kaldırmamak için tepki gösteriyor, suç bu. Ellerinde silah yok, tebligatta da aynı şey var."

HÜKÜMETİN İSTİFASINI İSTEDİ

Vergilerin yüksekliğinden söz eden ve insanların rahatsızlıklarını dile getirmeleri için demokratik eylemlerin en doğal hakları olduğunu savunan Mehmet Tombul şunları kaydetti;

"Tüm ailelere sesleniyorum, bu düzene hep birlikte karşı gelsinler. Çocuklarını değil kendilerini öne koysunlar. Bu düzen artık yozlaşmış. Düşünün ki bir mahallede uyuşturucu satanlarla orada yaşayanlar çatışıyor ve polis onları ayırmaya geliyor. Hükümet derhal istifa etsin. Şuan bizim tek isteğimiz bu hükümetin istifa etmesi, çünkü Ali’nin başına gelenler bunların zamanında yaşandı. Baştakinin haberi olmasa bunlar yaşanır mı?"

"DESTEK OLMAK İSTEYENLER ÇOK"

Oğlunun tedavisi sürecinde işsiz kaldığını, Bayraklı Belediyesi tarafından kendine iş verildiğini belirten Tombul, "Zor günler geçirdik. Oğlumun tedavisinin en iyi şekilde yapılmasını istiyorum. İlerleyen dönemde konuşma terapisti desteği verilebilir. Ali her an beyin kanaması geçirebilir, o nedenle onunla her yere ben gidiyorum. Yalnız bırakamıyorum. Ali’nin tamamen iyileşip arkadaşlarının yanına yalnız olarak gidebilmesini istiyorum. Epilepsi hastalığı iyileştirilebiliyormuş, bu konuda bize yardım edilebilir. Ali’nin darbe aldığı yerdeki hücreler kendini yenilemiyor, işimiz zor ancak bunu başaracağımıza inanıyorum" dedi.

Mehmet Tombul, oğlu Mustafa Ali’nin moralini yüksek tutmak için ellerinden geleni yaptıklarını anlatırken, "Devlet yetkililerinden özür bekliyoruz, suçluların biran önce bulunmasını istiyoruz. Ben üzerime düşeni yapıyorum bir vatandaş olarak vergilerimi ödüyorum. Devletin polisi benim oğlumu yaralıyor, bu ortaya çıkartılmalı. Ali’nin eski sağlığına kavuşması için ne gerekiyorsa yapılmasını istiyorum" dedi.

"TORUNUMA NASIL KIYDILAR"

Torunu Mustafa Ali’nin yaralandığı dönemde hastanede yattığını dile getiren dede Mustafa Tonbul da "Ali yaralandığında rahatsızlığım nedeniyle hastanedeydim. Hemen taburcu edilmemi istedim ve İstanbul’a gittim. Torunumun bulunduğu katta bir sandalyede 45 gün bekledim. Ben Ali’yi eşimle battaniyede sallayarak büyüttüm. Ben onun saçının teline dokunmadım, onu vuran polis nasıl kıydı? Bu çocuk hırsızlık yapmadı, banka soymadı bir şey yapmadı. Akrabasına da gitmesin mi? Suçlular bulunsun" diye konuştu.