Amasya Üniversitesi Teknoloji Fakültesi'nde öğretim görevlisi, Eğitim-Sen ve Sosyal Haklar Derneği üyesi olan Çise Atalay, dün (30 Aralık 2015) kendi dersinde "sosyal hak ve insan hakları ihlalleri"nden söz etmiş, bir öğrencisi '155 polis imdat' hattını arayarak hocasının 'terör propogandası' yaptığı iddiasıyla ihbarda bulunmuştu. İhbar üzerine fakülteye gelen polis, ders bitiminde Çise Atalay'ı gözaltına almıştı. 


Amasya Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube ekipleri Cumhuriyet savcısının talimatı ile Çise Atalay’ın evinde ve Amasya Üniversitesi'ndeki kendisine ait çalışma odasında da arama yaptı. Polisler aramada çalışma ofisinde bulunan dökümanların ve bilgisayarında bulunan verilerin kopyasını aldı. 

Bugün geniş güvenlik önlemleri altında Amasya Adliyesi'ne sevk edilen Çise Atalay, yaklaşık 2 saat savcılığa ifade verdikten sonra çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından serbest bırakıldı. 

Adliye önünde kızını bekleyen anne Çiğdem Atalay, kızı hakkındaki suçlamaları kabul etmedi. Çişe Atalay’ı adliye çıkışında ailesi, öğrencileri ve üyesi olduğu sendika temsilcileri alkışlarla karşıladı. Çise Atalay adliye çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Atalay, şöyle konuştu:

"155'e öğrenciler tarafından tahmin ettiğimiz bir ihbar gidiyor. Tabii ki asılsız bir ihbar. Aslında buradan çıkarılması gereken sonuç kısaca şu; bundan sonra herhangi bir derste herhangi bir öğrenci canını sıkan, hoşuna gitmeyen, siyasi görüşlerini veya herhangi bir hayat tarzını beğenmeyen bir öğretmenin, herhangi bir beyanını sanki suç unsuruymuş gibi telefonla 155’i arayarak ihbar olarak bildirebilir. Ve sırf o yüzden bir öğretmen manevi olarak yıpratılarak böyle bir duruma girebilir. Dün gece evim ve işyerim arandı. Bilmeyenlerin gözünde bambaşka bir imaj oluşturulmaya çalışıldı. Aslında bu aynı zamanda bir yıpratma çabası elbette, ama tabii ki gerçekler ortaya çıktı. Şimdilik aslında onlarda biliyorlar, şimdilik aslında bunun suç olmadığını biliyorlar. Fakat beni üzen kısım sadece bir ihbarla işin buralara kadar gelmiş olması: Üstelik dün gece gözaltında tutulmuş olmamın da hala tam olarak hangi gerekçe ile olduğunu doğru düzgün bilmiyorum. Ama son olarak baskılar bizi yıldıramaz, tabii ki biz yolumuza devam edeceğiz. Derslerde söylediğim şeylerden ziyade dinlettiğim bir türküden dolayı mesela zan altındayım. Nasıl Nesimi Çimen'in 'şifa istemem' türküsünü dinletebilirmişim. Derslerde öyle kapsamlı suç unsuru sayılabilecek bir şey olmadığını zaten az önce içerde de tespit etmiş oldular." 

Çise Atalay’ın avukatı Erdem Türem ise, mahkemenin adli kontrol kararına da gerek olmadığına karar verdiğini anlatırken, "Şu an için bir sıkıntı yok gibi görünüyor. Bizim düşüncemiz herhangi bir suç şüphesi ya da herhangi bir aksi durum olmayacağı yönünde. İnşallah kovuşturmaya yer olmadığına karar verecekler ve bu konu kapanacak" diye konuştu.