KCK Eş Başkanı Cemil Bayık, hükümetin PKK'ye verdiği sözleri tutmadığını, bu nedenle sürecin sekteye uğradığını söyledi.

Bayık, Öcalan'ın Oslo'daki görüşmelerde PKK adına başmüzakereci olduğunu da açıkladı.

KCK Eş Başkanı Cemil Bayık, İMC televizyonunda Oslo ve İmralı'daki görüşmelerin perde arkasını ilk kez anlattı.

ÖCALAN OSLO'DA BAŞMÜZAKERECİYDİ

Bayık, her iki görüşmeye de Türk devletini temsilen, yetkili bir heyetin katıldığını PKK adına ise görüşmelere başmüzakereci olarak Öcalan'ın yer aldığını anlattı.

Bayık şunları söyledi;

"Oslo ve İmralı görüşmelerinde başmüzakereci olarak Öcalan vardı. Öcalan hem İmralı'da hem de Oslo'daki görüşmede vardı. Heyet, devlet adına görüşmeleri yürütüyor. Bizim adımıza da Önder Apo görüşmeleri yürütüyor. Diyalog süreci aslında hem Oslo hem İmralı'da tamamlandı."

“SÜRECİ SEÇİMLERE KURBAN ETTİ”

Türkiye ile yürütülen müzakere sürecinde kendilerine, hükümet tarafından tarih verildiğini söyleyen Bayık, diyalog sürecinin 1 Haziran'da tamamlanarak müzakere sürecine geçilmesinin planlandığını anlattı. Geçen zamana rağmen müzakere sürecine geçilmediğini, bu nedenle PKK'nin çekilmeyi durduğunu söyleyen Bayık, hükümetin süreci seçimlere kurban ettiğini söyledi.

Bayık'a göre hükümet "çatışma durdu, şehit gelmiyor" diyerek seçimlere kadar süreci uzatmak istiyor.

İşte Bayık'ın o sözleri;

"Müzakerelere hiçbir zaman geçilmedi. Diyolog sürüyordu, müzakereye geçilmedi. Türk devleti, hükümeti diyalog sürecinden müzakereye geçmek istemedi. Halbuki birinci aşamada esirleri bırakmıştık. Bu birinci aşamada görev ve sorumlulukları zamanından önce başarıyla yerine getirdik. Türk hükümeti ve devleti, müzakere aşamasına gelince, burada adım atmadı, işi sürüncemeye bıraktı. Kendine göre inisiyatifi ele geçirmek istedi. Sözde süreci yürütmeye götürerek, seçimlere kadar çatışmasız bir ortamda yürütmeyi amaçlıyordu. Anlayacağınız seçimlere kadar çatışmasız bir alanda yürüterek, böylelikle başarı sağlamak istedi. Biz bu tehlikeyi anladık ve buna göre önlem aldık."

"ÇÖZÜM PROGRAMINI KİMSE BİLMİYOR?"

Programda, Öcalan'ın sağlık durumunun kendilerini endişelendirdiğini, bağımsız doktorlar tarafından muayene edilmesi teklifinin kabul edilmediğini anlatan Bayık, hükümetin çözüm sürecini ucuz bir propagandayla götürmeye çalıştığını iddia etti.

Öcalan'ın müzakere sürecinde kendisine düşen görevi yerine getirdiğini anlatan Bayık, diyalog sürecinden müzakere sürecine geçilmesi için Erdoğan'ın gerekli adımları atmasını istedi. Bayık, çekilmenin durdurulma gerekçesini ise şu sözlerle anlattı:

"Çekilmenin yeterli sayıda olmadığı sözleri, haksız eleştirilerdir. Kamuoyunu aldatmaya yönelik açıklamalardır. Suçlarını örtbas etmek için yapılmaktadır. Dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir örgüt PKK'nin yaptıklarına benzer bir hareket yapmamıştır. Bu sorunlar üçüncü tarafın gözetiminde gerçekleşmiştir; ancak biz böyle bir şey yapmadık. PKK'lilerin çekilmesi kararını karşılıksız aldık. Bu çekilişe uluslararası medya kuruluşları da eşlik etti. Bunun karşısında hükümet ne yaptı, ya da bir program belirledi mi? Hayır bunu kimse bilmiyor. AKP'nin çözüm programı nedir bunu kimse bilmiyor. Bize yansıttıkları herhangi bir program yoktur. Bu süreçte Öcalan ile yapılan görüşmeler var ve verdikleri sözler var. 1 Haziran'a kadar bu süreç tamamlanacak sonra da müzakereler başlayacaktı. Yapılmadı, gerekçe olarak da yeni katılımlar var çekilme olmadı gibi bahanelerle bu süreci başlatmadılar."

“ERDOĞAN HÜKÜMETİ SIKIŞTI”

Türkiye'de Kürt sorunu çözülmeden, ileri demokrasinin gelişmesinin mümkün olmadığını ifade eden Bayık, yeni anayasaya acilen ihtiyaç duyulduğunu söyledi.

Hükümetin, sıkıştığını ve bu yeni dönemde mecburen çözüm paketini gündeme getirdiklerini anlatan Bayık, "Sıkıştılar, haliyle bu paketi gündeme getirdi. Bu nedenle seçimlere kadar götürmek istiyor. Oyalama taktiğiyle gelişmelerin önünün alınması gerekiyor. Bununla seçimlere gidilmek istiyor. Türkiye’yi demokratikleştirmek yerine, AKP iktidarı sağlama almak istiyorsa yanılıyor, bu onları daha da zayıflatır. Eğer iktidarını sağlama almak istiyorlarsa bunu toplumun her kesimleriyle paylaşmak zorundadır. AKP iktidarını tehlikeye atıyor. Eğer bunlar oyalamaysa seçimlere kadar götüremezse, şu propagandayı geliştirecek. Türk sorununda daha fazla adım atacaktık ama PKK çözüm istemedi suçunu PKK’ya yüklemek istemektedir.

Çekilmeyi durduğumuzu söyledik. Eğer hükümet müzakerede adım atar ve güven verirse ve elbetteki geri çekilmeyi sürdürürüz. Biz geri çekilmeyi durdurup ateşkesi sürdürürken herkesi uyarmak istedik."