KCK Yürütme Konseyi üyesi Mustafa Karasu, çözüm süreci konusunda "AKP ile bir uzlaşma, anlaşma olması bir yana, AKP ile gerilimin olduğu ve giderek bu gerilimin arttığı bir süreç yaşanmaktadır" dedi.

Karasu, Kürt hareketinin Türkiye'deki iktidar mücadelesinin yanında yer almadığını vurgulayarak, "Bu iktidar çatışmasından demokrasi güçleri güçlü çıkmalıdır. Bu iktidar mücadelesi fırsattır" şeklinde konuştu.

Karasu, ‘AKP için Fethullahçıların söylediklerinin tümü doğru olduğu gibi, AKP'nin de Fetullahçılar için söyledikleri doğrudur. Bu durum Kürt Özgürlük Hareketi'nin birinin yanında tavır almasını gerektirmez’ dedi.

Abdullah Öcalan'ın montajlanmış görüntülerinin yayınlanması ve Türkiye siyasetindeki gelişmeleri değerlendiren KCK Yürütme Konseyi üyesi Mustafa Karasu, ne AKP, ne de Fethullah Gülen Cemaati'nin Türkiye'de demokrasinin gelişmesini istemediğini ifade etti.

Karasu'nun ANF'ye verdiği mülakatta öne çıkanlar şöyle:

*Görüntülerin yayınlanmasının nedeni esas olarak da Önder Apo'yu itibarsızlaştırmaktır. Önder Apo'nun attığı adımları değersizleştirmektir.

*Fethullahçılar tabii ki demokratik bir Türkiye istemez. Kürt sorununun çözülmesi demek Türkiye'nin demokratikleşmesi demektir. AKP de Fetullahçılar gibi Türkiye'nin demokratikleşmesini istemeyen bir güçtür.

*Fethullahçıların Kürt Özgürlük Hareketi'ne düşmanlığı günlük değil, stratejiktir. Kendisine alternatif görüyor, kendisine temel muhalif olarak görüyor

*Perinçek ve tayfası Kürtlerin hiçbir hak kazanmasını istemezken, Fethullahçılar ise iradeli Kürt’ün talepte bulunmasına karşıdırlar.

*CHP Fethullahçılarla işbirliği içindedir, ikisi de iktidar mücadelesi içindedir. Bu nedenle Kürt Özgürlük Hareketi'ni objektif olarak kendi yanlarına alıp iktidar mücadelesinde güçlü konumda olmak istiyorlar.

*AKP için Fethullahçıların söylediklerinin tümü doğru olduğu gibi, AKP'nin de Fetullahçılar için söyledikleri doğrudur. Bu durum Kürt Özgürlük Hareketi'nin birinin yanında tavır almasını gerektirmez.

*AKP ile anlaşma yapılmış, tümüyle üzerinde tartışılmış, protokole bağlanmış bir çözüm süreci yoktur.

*Kuşkusuz AKP'ye tanınan fırsatlara rağmen AKP'nin demokratikleşme ve Kürt sorununun çözümü için adım atmaması, bu süreci hegemonyasını pekiştirme biçiminde değerlendirme çalışması AKP'ye karşı öfkeyi de tepkiyi de arttırıyor. Önder Apo’nun en son belirttiği gibi AKP'nin tutumu provokatiftir.

*AKP ile bir uzlaşma, anlaşma olması bir yana, AKP ile gerilimin olduğu ve giderek bu gerilimin arttığı bir süreç yaşanmaktadır.

*Hala çatışmasızlık son bulmamışsa bu da sorumluluk duygusuyla AKP'ye ve devlete son bir çaba ile adım attırma yaklaşımı olarak ele alınmalıdır. Böyle bir süreçte Kürt Özgürlük Hareketi'nin AKP'yi sıkıştırıp demokratikleşme için adım attırmak istemesi anlaşılır bir durumdur.

*Kürt Özgürlük Hareketi ancak demokrasi güçlerinin yanında olabilir (...) Bu iktidar çatışmasından demokrasi güçleri güçlü çıkmalıdır. Bu iktidar mücadelesi fırsattır.