19 yıldır birçok farklı cezaevinde kalan yazar Mustafa Geylan, 5 ay önce sevk edildiği Elazığ T Tipi 2 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde, uygulanan baskıların zirveye çıktığı bir dönemi yaşadıklarını aktardı. 

Fethi Balaman'ın Mezopotamay Ajansı'nda yer alan haberine göre, Bandırma 2 No’lu T Tipi Kapalı Cezaevi'nde kalan tutuklu yazar Murat Saat’in, geçirdiği kalp krizi sonrası ambulans yerine ring aracıyla kaldırıldığı hastanede 15 gün süren yaşam mücadelesinin ardından hayatını kaybetmesi, cezaevlerinin durumunu yeniden gündeme getirdi.

Maruz kalınan baskı ve uygulamalara karşı, siyasi tutsakların eylemselliklerde bulunduğu cezaevlerinin içerisinde bulunduğu duruma ilişkin son bir örnek Elazığ T Tipi 2 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nden geldi.

"Güzel Tanrıça" kitabının yazarı olan Mustafa Geylan, daha önce kaldığı Gümüşhane E Tipi Kapalı Cezaevi’nden 5 ay önce sevk edildiği bu cezaevinde uygulanan politikaları ve maruz kaldıkları baskıları, Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde yaşayan ailesi aracılığıyla kamuoyuna duyurdu.

19 yıllık tutukluluğu süresince bu zamana kadar birçok cezaevinde kalan Geylan, bu zamana kadar tanık olduğu baskı, zulüm ve işkence politikalarının zirve yaptığı bir dönemde olduklarını aktardı.

‘HER TÜRLÜ İNSANLIK DIŞI MUAMELE UYGULANIYOR’

Kardeşi Fahir Geylan, cezaevinde tek kişilik odada tutulan ağabeyinin şu bilgileri paylaştığ8ını aktardı: "Pilot bölge olarak seçilen bu cezaevinde her türlü insanlık dışı muameleye maruz kalıyoruz. En temel ihtiyaç olan elbise ve yemek çoğu kez verilmiyor. İletişim konusunda da sürekli engellemeler ile karşı karşıyayız.

Gazeteler uzun bir süredir verilmiyor. Zaten telefon hakkı da elimizden alınmış. Görüş yasağı, ortak alanların yasaklanması, askerlikte uygulanan künyenin takılması, cezaevi faaliyetlerinin tamamında yoksun bırakılma, tek tip elbise giydirme dayatması da var. Siyasi tutsaklar arasında adli tutuklular yerleştirerek ajanlaştırmaya yönelik girişimler de yapılıyor. Biz bunların hiçbiri kesinlikle kabul etmiyoruz."

11 YIL AİLESİNİ CAM ARKASINDAN GÖREBİLDİ 

Şemdinli'ye bağlı Çatalca (Deman) köyünde 1969 yılında doğan Mustafa Geylan, 1990 yılında PKK'ye katıldı. 1999 Newroz'unda Gürcistan devleti tarafından 6 arkadaşı ile birlikte Türkiye'ye teslim edilen Geylan, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, 36 yıl hapis cezası verilerek Erzurum E Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. Burada 11 yıl tutuklu kalan Geylan, ailesiyle sadece kapalı görüşlere çıkabildi. 

BASKIYLA GEÇEN 19 YIL 

Erzurum'dan Muş E Tipi Kapalı Cezaevi'ne sürgün edilen Geylan, burada da 2 yıl 6 ay gibi bir süre kaldıktan sonra bu kez de Gümüşhane E Tipi Kapalı Cezaevi’ne sürgün edildi. Gümüşhane Cezaevi’nde geçirdiği 5 yıllık süre boyunca cezaevi yönetimi tarafından sürekli baskı ve tehditlere maruz kalan Geylan, arkadaşlarıyla birlikte gösterdikleri direniş ile cezaevi yönetimine çoğu kez geri adım attırsalar da cezaevindeki baskı, işkence ve zulme bitmedi.

Gümüşhane Cezaevi'nde kaldığı süre boyunca mitolojik dönemi anlatan "Güzel Tanrıça" kitabını yazan Geylan, 29 Temmuz 2017'de sabah saatlerinde haber vermeden ve gerekçe gösterilmeksizin 30 arkadaşı ile birlikte ayaklarındaki terliklerle apar topar Elazığ 1 ve 2 No’lu Cezaevi’ne sürgün edildi.

Kaynak: Mezopotamay Ajansı