Vicdani retçi Muhammet Serdar Delice, Salı günü tutuklanarak Kasımpaşa Askeri Cezaevi'ne kapatıldı.  Muhammed Serdar Delice, 5 aylık askerken vicdani reddini açıklamıştı.

 

Kendisini “milliyetçi ve dindar” diye tanımlayan vicdani retçi Muhammed Serdar Delice, ‘firari’ olduğu gerekçesiyle gözaltına alındı. Polis karakoluna götürülen Delice, inzibata teslim edildi.

 

Delice vicadni ret açıklamasında şunları dile getirmişti:

 

“Bizler bu ülkede Çanakkale destanları ile büyüdük. Kendimize Osmanlı’yı örnek, Kuran-ı Kerim’i kılavuz rehber edindik(...) Bizler yıllarca üç kıtaya hükmettik. Ama ne silahla ne de zorbalıkla. Maneviyatla, imanla, hoşgörümüzle sahip çıktık bütün uluslara. Fakat yozlaştık, unuttuk geçmişimizi. Kendimize hayali düşmanlar yarattık. Kürt kardeşlerimizi hedef aldık. Yıllarca bir takım yalanlarla kandırdık gençliğimizi. Şu anda ise artık maskeler düşmüştür. 5 aylık askerlik süresi, neyin ne olduğunu görmeme vesile olmuştur”

 

VİCDANİ RED

Vicdani retçi Delice, Gaziosmanpaşa'da gözaltına alınmış, Hasdal'daki 3. Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi kararıyla tutuklanmıştı. Delice'yle birlikte vicdani reddini açıkladığı için tutuklananların sayısı 7'ye yükseldi.

 

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, vicdani red davalarında defalarca Türkiye'yi mahkum etti. Var olan düzenlemeye göre, bir kişi bir defa vicdani reddini açıklayıp askerlik hizmeti vermeyi reddederse, 'emre itaatsizlikte ısrar' gerekçesiyle defalarca cezalandırılabiliyor. Kamuoyunda 'sivil ölüm' diye bilinen söz konusu durum sebebiyle, vicdani retçiler işe girmekte ve kendilerine bir yaşam kurmakta zorlanıyor.

 

Türkiye'nin AİHM davalarındaki cezaları engellemek için yasal düzenleme yapması bekleniyor. Ancak, insan hakları savunucuları, yasal düzenlemeyi yetersiz buluyor, vicdani ve total reddin yasal bir hak olarak tanınmasını istiyor.

 

Avrupa Konseyi üyesi ülkeler arasında vicdani reddi tanımayan sadece iki ülke bulunuyor: Türkiye ve Azerbaycan.

 

'İNSANLIK HAKKIMIZI ARIYORUZ'

Tutuklanan vicdani retçi Muhammet Serdar Delice'nin eşi Dilek Taş Delice, ETHA'ya konuştu.

Delice, henüz eşiyle görüşemediğini belirtti, sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz zaten böyle bir şey bekliyorduk. Herhangi bir kaçma, saklanma gibi bir durumumuz yoktu. Bizim devletten ya da askeriyeden herhangi bir çekincemiz, korkumuz yok. Prosedür neyse, insanlık hakkımız olan hakkı arıyoruz. Kişisel haklarımızı savunuyoruz."

 

'DEVLET BENİ MAĞDUR EDİYOR'

2 çocuk annesi Delice, tek başına hem çalışmak hem çocuklara bakmak zorunda kaldığına dikkat çekti, "Şu anda hem askeriyenin hem de devletin beni mağdur ettiği çok açık. Geceleri uyuyamıyoruz. 2 çocuğum var. Sorumluluklarım çok çok katlandı. Manevi çöküntüsü de var" diye konuştu.

 

Delice, eşinin ne zaman mahkemeye çıkarılacağının belli olmadığını sözlerine ekledi.