Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, ‘bebeklerin dahi namaza kaldırılması gerektiği', ‘ince giyinmenin haram olduğu' gibi ifadelerin yer aldığı Ensar Vakfı'na ait 'Namaz-Dirilişe Çağrı' adlı kitabın okullarda dağıtılmasının sakıncalı olmadığını ve farkındalık yaratmak için lise öğrencilerine dağıtıldığını ifade etti.

Yılmaz, Çanakkale iline bağlı Gökçeada'da lise öğrencilerine dağıtılan Ahmet Bulut imzalı Ensar Vakfı yayınıyla ilgili iddiaları soru önergesiyle Meclis gündemine taşıyan CHP Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek'e yanıt verdi.

Sebahat Karakoyun’un BirGün’de yer alan haberine göre, kitabın bir dernek tarafından Kutlu Doğum Haftası öncesinde farkındalık yaratmaya yönelik bir konferansa katılan 9. sınıf öğrencilerine dağıtıldığını, kitabın basımı konusunda Milli Eğitim Müdürlüğü'nün harcama yapmadığını belirten Bakan Yılmaz, soru önergesine "Gerek yazar gerekse kitap hakkında herhangi bir tedbir, yasak, toplatılma vb. bir karar olmadığından dolayı ilçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nce dağıtımında sakınca görülmediğinden konu ile ilgili herhangi bir inceleme ve soruşturma yapılmadı" yanıtını verdi.

İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nün, kitapları konferansa katılan öğrencilere hediye edilmek üzere okullara gönderdiğini belirten Yılmaz, dağıtılmayan kitapların da yine Milli Eğitim Müdürlüğü'ne iade edildiğini kaydetti.

'HİÇBİR MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ'NCE DESTEKLENMEDİ VE DAĞITIMINA İZİN VERİLMEDİ'

Yılmaz, Erkek'in "İçeriğinde toplumun belli kesim ya da kesimlerine karşı kin öfke ile yaklaşılmasına yönelik tavsiyeleri olan kitaplarla ne amaçlanmaktadır?" sorusuna karşılık, toplumun belli kesimlerine karşı kin ve öfke ile yaklaşılması tavsiyeleri içeren hiçbir kitabın ilçe milli eğitim müdürlüğünce desteklenmediği ve dağıtımına izin verilmediği yanıtını verdi.

'İNSANLIKTAN İSTİFA EDİP HAYVAN GİBİ YAŞAMAK ARZUSUNDA OLAN KİMSE BÖYLE BİR KIYAFETİ TERCİH EDEBİLİR'

Ensar Vakfı'nca yayımlanan ve Bakan Yılmaz'ın öğrencilere dağıtılmasında herhangi bir sakıncalı görmediğini ifade ettiği kitapta, bebeklerin dahi namaza kaldırılması gerektiği söylenirken, naylon ve ince giyinmenin haram olduğu belirtiliyor. Kitapta "İnsanlıktan istifa edip hayvan gibi yaşamak arzusunda olan kimse böyle bir kıyafeti tercih edebilir" ifadeleri yer alıyor.

Kitapta yer alan diğer bölümlerden bazıları ise şöyle: "Allah'ın emirlerine muhalefetten korkmak tabiidir. Dünyada bile büyüklerin emirlerine muhalefet etmenin insanın başına ne felaketler doğurduğu herkesin malumudur. Hapishaneleri hiç görmüyor musun? Asılanları ne çabuk unuttun. İşte sen de Allah'tan kork da, onun hiçbir emrine muhalefet etmediğin gibi namazını vaktinde, usul ve erkânına uygun bir şekilde huşu içinde eda etmeye çalış ki, cezaya çarpılmayasın."

'NAMUS VE ŞEREF MEFHUMUNA SAHİP KİMSE BÖYLE BİR ELBİSEYLE GEZEMEZ'

"Vücudun rengini gösterecek şekilde naylon veya ince bir kumaşı giyip dışarıda gezmek haramdır. Ahlakın bozulmasına vesile olduğu gibi, fitne ve fesada da vesiledir. Namus ve şeref mefhumuna sahip bir kimse, erkek olsun kadın olsun böyle bir elbiseyle gezemez. Ancak insanlıktan istifa edip hayvan gibi yaşamak arzusunda olan kimse böyle bir kıyafeti tercih edebilir."

"Namaza inanmayan kimse Müslüman değildir. Onunla evlenmek caiz olmadığı gibi kestiğini de yemek caiz değildir. Fakat namazın farziyetini inkâr etmez, ancak tembellikten dolayı kılmazsa günahkâr olsa bile Müslüman sayılır. İslam hukukuna göre, suçlu olduğundan cezaya müstahaktır."

'AİLE, BEŞİKTEKİ ÇOCUKLARINI SABAH NAMAZINA KALDIRINCA…'

"Aile içinde namaza önem verilmeli. Tüm aile fertleri namaz konusunda harekete geçirilmeli. En küçüğünden en büyüğüne kadar namaz bilinci oluşturulmalı. Ailenin en küçükleri bile sabah namazına kaldırılmalı, küçük yaşta namaza alışmalı ki daha sonra zor gelmesin. Rahmetli Hocamızdan dinlemiştim Suud'da misafir oldukları bir aile beşikteki çocuklarını sabah namazına kaldırınca valide şaşırır.

"Hayırdır beşikteki çocuktan sabah sabah ne istersin'' deyince, evin hanımı "Çocuk şimdiden bu vakitte kalkmaya alışmalı" der." "Ağaç yaş iken eğilir diye boşuna söylememiş büyüklerimiz. Bizim bu yaşlarda yanlış merhametimiz, daha sonra telafisi güç hastalıklara sebep oluyor."