Ortadoğu uzmanı, gazeteci-yazar Mete Çubukçu, Irak Şam İslam Devleti'ne (IŞİD) ilişkin kaleme aldığı yazısında, Türkiye'nin uzun yıllar boyunca IŞİD'le uğraşabileceğini söylüyor.

diken.com'da yer alan "Türkiye uzun yıllar IŞİD'le uğraşabilir" başlıklı yazısında konuya dikkat çeken Çubukçu, IŞİD'in sıkıştığı noktada daha da saldırganlaştığını belirtiyor ve Ürdünlü pilotun vahşice katliamını hatırlatıyor.

IŞİD'in Kobani’de aldığı yenilginin örgütte çok sayıda can kaybına neden olduğu ve örgüt içinde tartışma yarattığını dile getiren Çubukçu, "Bu nedenle Kobani’de gösterilen direniş, Irak Kürdistanı’nda örgütün geriletilmesi, IŞİD’in geleceği açısından dönüm noktaları. IŞİD güç kaybetmeye bu iki noktadan itibaren başlamış durumda. Tabii ki tüm bu darbeler örgütün sonlanması anlamına gelmiyor," diyor.

Çubukçu yazısına şöyle devam ediyor:

(...)IŞİD’e komşu ülkelerden söz ederken Türkiye’yi unutmamak gerek. IŞİD’in Kobani’ye yüklenmesi nedensiz değildi. Kobani’yi ele geçirip Türkiye sınırındaki doğu-batı hattını tamamlayacak, Suriye’de orta bölgeden kuzeye, Türkiye sınırına kadar uzanacaktı. Yani Türkiye sınırında elinde bulunan kapılara Kobaniyi de ekleyecekti. Olmadı.

Kobani önemli ve stratejik bir nokta olarak IŞİD’in eline düşseydi örgüt Türkiye sınırında çok uzun bir hattı kontrol altına tutacaktı. Türkiye bu işin gerçekten hafife mi almıştı yoksa öyle bir algı mı oluşmuştu? Yorum sizin.

Tehdit geçmedi

Sonuçta algı IŞİD’in Türkiye’nin inisiyatifi dışında uzaklaştırıldığı yönünde oluştu. Ama tüm bunlar IŞİD tehdidi geçtiğini göstermiyor. Zaten Türkiye sınırına yakın bölgelerde IŞİD versiyonları mevcut, fark uyguladıkları yöntemlerde sadece.

Örneğin örgütün Halep’in kırsal bölgelerinden geri çekilmeye başladığı haberleri gelmekte. Bu arada IŞİD’in boşluğunu Nusra’nın dolduracağına şüphe yok.

Ürdün’e dikkat

Kobani’de tutunamayan IŞİD hala Türkiye sınırında. Diğer yanda, Lübnan, Ürdün ve Mısır’ın Sina bölgesinde gücünü göstermeye ve buralara yüklenmeye çalışıyor.

Ürdünlü pilotun öldürülmesi de Ürdün içinde gövde gösterisinin başlangıcı. Çünkü Ürdün, Selefi örgütler için uygun hedeflerden birisi; kolayca istikrarsızlaşabilir.

Mısır’ın Sina bölgesindeki örgütün IŞİD’e biat etmesi sonrası saldırılar artmış durumda.

Ancak şunu unutmayalım kı IŞİD sadece kendisini sıkıştıran değil, sıkıştığı oranda kaçtığı ülkelerde sorun çıkaracak bir yapı. Üstelik o ülkeler içinde irili ufaklı varlık gösteriyorsa. Önceleri kaale alınmayan sanki yokmuş gibi davranılan benzer yapının Pakistan serüveni ortada.

Asıl önemlisi IŞİD zihniyeti

Türkiye’nin son dönemde ilk kez IŞİD’e katılan bazı yabancı ve TC vatandaşı bir kişiyi tutuklaması önemli; bu durumun her ne kadar uluslararası mesajı olsa da.

Türkiye’de IŞİD’e katılanlar ve yabancı savaşçılar eskiye oranla, Suriye sınırını daha zor aşsa da hala içeri girip çıkıyor. Ama en önemlisi IŞİD, Nusra tarzı yapılara zemin hazırlayan zihniyetlerin yayılmasını, zemin bulmasını önemsememek. Bu önemsenmediği takdirde ileride ciddi sorunlar yaratacaktır ki Türkiye de bundan muaf değil.

Tarihi bilgilerimiz ve tecrübelerimiz bize bunu gösteriyor. Türkiye’nin uzun yıllar IŞİD’la uğraşma ihtimalini gözardı etmeyelim.