İstanbul Şehir Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mesut Yeğen, Cumhurbaşkanı  ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Afrin’e yönelik açıklaması ve ardından Hatay’dan top atışları yapılmasına ve ‘operasyon’ iddiasının yeniden gündeme getirilmesini değerlendirdi.

Şerif Karataş’ın Evrensel’de yer alan haberine göre, siyasi ve askeri maliyeti çok yüksek olacağı için Afrin şehir merkezine operasyon beklemediğini anlatan Yeğen, Erdoğan’ın söyleminin seçime dönük olduğunu savundu.

Yeğen, “Bunun maliyeti çok yüksek olacağı için Türkiye siyaseti ve ordusu böyle bir işe girişmez. Çünkü daha önümüzde, bir önceki operasyonun (Fırat Kalkanı) hatırası var. Orada Özgür Suriye Ordusunun yardımına rağmen aylarca süren bir operasyon yapıldı ve direnişin Afrin’den daha az olduğu bir yerdi. Dolayısıyla Afrin şehir merkezine dönük bir operasyon olacağını düşünmüyorum” dedi ve ekledi: “Türkiye’de Kürt meselesi üzerinden, Afrin ve Suriye meselesi üzerinden tansiyon artırmanın AK Parti ve MHP bloğunun işine yaracağı düşünülüyor”

 ‘RUSYA İLE ANLAŞMADA PÜRÜZ VAR’

“Niye operasyon tehditleri yapılıyor?” sorusunu da yanıtlayan Yeğen şunları ifade etti:

“Birkaç şey var. Birincisi, büyük bir ihtimalle Rusya ile İdlib (Cihatçıların kontrolündeki Suriye vilayeti) üzerinde sağlanan anlaşmada bir pürüz var. Orada gidişat bozuldu ki hükümet oraya yönelik bir şeyler söylemeye çalışıyor. En son duyduğumuz, eğer doğruysa, ‘Soçi’ye Demokratik Toplum Hareketi’nin (TEV-DEM) davet edildiği’ şeklinde. Dolayısıyla belki de hükümet buraya dönük bir hamlede bulunmak istiyor. Bir diğer ihtimal de, eğer Erdoğan’ın gittiği şehirlerde yaptığı konuşmaları hesaba katacak olursak, seçim yaklaşıyor olabilir. Seçime dönük Türkiye’de Kürt meselesi üzerinden; Afrin, Suriye meselesi üzerinden bir tansiyon artırmanın AK Parti ve MHP bloğunun işine yaracağı düşünülüyor herhalde.”

Afrin’in Türkiye halkları için bir tehdit olmadığını söyleyen Yeğen şöyle devam etti: 

“Ama Türkiye devletinin tehdit algısı açısından baktığımızda, evet bir tehdit oluşturuyor. Çünkü, güney sınırında Irak kısmında halihazırda bir Kürdistan var. Suriye kısmında da bir Kürdistan’a tahammül yok. Türkiye uzun zaman şöyle bir tehdit değerlendirmesi yaptı: ABD; Afrin’den Güney Kürdistan’a kadar yani Haseke’ye kadar uzanan bir Kürdistan kurmak istiyor, diye... Bunun ne kadar doğru bir tespit olup olmadığı ayrı bir tartışma. Ama Türkiye meseleye böyle baktı. Esas olarak bunu engellemek istedi. Şu an bunu engellemiş durumda. Bundan sonra yaptıkları ya da yapmak istedikleri daha çok Türkiye’de Kürt meselesinin yeniden canlanmasının engellemeye yönelik girişimler olarak düşünülebilir. Rojava sadece Rojava olarak önemli değil. Hem Irak Kürtlerine, hem Türkiye Kürtlerine moral vermesi açısından tahammül edilemez bir yer.”

Kaynak: Evrensel