Gözaltında kaybedilen İsmail Bahçeci'nin kardeşi, "Gerçek suçlular tetiği çekme emrini verenlerdir, Ağar yargılanırsa ve gerçekleri anlatırsa tüm olaylar aydınlanır" dedi.

 

Ayça SÖYLEMEZ / BİA

 

İsmail Bahçeci Marmara Üniversitesi öğrencisiydi. 24 Aralık 1994'te gözaltına alındı, kendisinden bir daha haber alınamadı.

 

Kardeşi Umut Bahçeci, bianet'e yaptığı açıklamada, gerçek sorumluların o dönemin yetkilileri olduğunu söyledi ve "Neden emri veren üst düzey yetkililer yargılanmıyor?" diye sordu. Bahçeci özetle şunları söyledi:

 

Ayhan Çarkın'ın Mart ayında yaptığı ilk açıklamadan sonra, yine gözaltında kaybedilen Hüsamettin Yaman'ın ağabeyi Feyyaz Yaman'la birlikte İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunduk. Bununla ilgili bir işlem yapılmasını bekliyoruz.

 

Çarkın'la ilgili iki ihtimal olabileceğini düşünüyorum. Ya tanınmak ve mesaj vermek için bu açıklamaları yapıyor ya da vicdanı gerçekten rahatsız oldu ve gerçekleri açıklayarak vicdanını rahatlatmaya çalışıyor. Silivri'de keşif yapılan yerde kemiklere ulaşılmış olsaydı, kardeşimin cenazesini bulacağımıza dair umudum artacaktı.

 

Esas suçlu, tetiği çeken değil çektiren. Gerçek suçlu olan eski Emniyet Müdürü ve eski Adalet Bakanı Mehmet Ağar'ın bir an önce yargılanması gerekiyor.

 

Özellikle 1993-1996 yılları arasında gözaltında katledilen tüm insanların sorumlusu Ağar ve onun bağlı olarak çalıştığı eski Başbakan Tansu Çiller'dir.

 

Ağar konuştuğu takdirde hem İsmail'in hem de o dönem kaybedilen tüm insanların akıbeti belli olacak. Mevcut hükümet, şu anda bunu yapabilecek güçte. İstenirse gerçek suçluları yargı önüne çıkarmak çok kolay. Neden bu insanlar yargı önüne çıkarılmıyor?

 

"SİZİN GİBİ GAZETECİ OLACAKTI"

 

İsmail, "kaybedileli" 17 yıl oldu. Gözaltına alındığında 26 yaşındaydı.

 

24 Aralık 1994'te İsmail'in Aksaray'da İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi Müdürlüğü'nce Olağanüstü Hal Bölgesi'nde işlendiği iddia edilen bir suçun soruşturması için gözaltına alındığı haberi geldi.

 

Babasını arayan ve ismini vermeyen biri, İsmail'in arkadaşı olduğunu söyledi ve "Oğlunuz gözaltında, ona sahip çıkın, işkence görmesin" dedi.

 

Baba Şehmuz Bahçeci ile kardeşi Metin Gayrettepe'ye gitti ve  İsmail'i sordu, "Biz o isimde birini gözaltına almadık" yanıtını aldılar. Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) Cumhuriyet Başsavcılığı da konu hakkında bilgilerinin olmadığını söyledi.

 

İsmail'den bir daha haber alınamadı.

 

Bahçeci Ailesi'nin, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden Ağar'n yargılandığı davaya "İsmail Bahçeci'nin gözaltında kaybolması olayında Mehmet Ağar'ın sorumluluğu bulunduğu" gerekçesiyle yaptığı müdahillik talepleri reddedildi.

 

Cumartesi Anneleri/İnsanları'nın 352. haftasına katılan Umut Bahçeci şunları anlatmıştı:

 

"İsmail abim en büyüğümüzdü. Marmara Üniversitesi Basın Yayın Yüksekokulu'na devam ediyordu. Karikatür yapıyordu, yazıyordu, çiziyordu..."

 

"Devlet Bakanı Azimet Köylüoğlu anneme, 'İşkenceyle öldürmüş, bir çukura atmışlardır' deyince, annem 'Çukurunu gösterin' diye yalvardı. Devletin o dönemdeki tüm birimleri suçludur. Sesimize ses olan basına teşekkür ederim. İsmail abim mezun olabilseydi sizin gibi gazeteci olacaktı."