Cumartesi Anneleri/İnsanları Galatasaray Meydanı’ndaki 515. buluşmalarında 5 Şubat 1984 yılında Haydarpaşa Askeri Hastanesi’nde gözaltındayken kaybedilen Maksut Tepeli’nin akıbetini sordu.

‘ÖZGÜRLÜKLERE KARŞI SAVAŞ YASASI’

Eylemde ilk olarak avukat Ercan Kanar söz alarak polise geniş yetki veren “İç Güvenlik Paketi”ne değinerek, paketin yasalaşması durumunda geçmişte olduğu gibi gözaltında kaybedilme olaylarının yeniden yaşanabileceğini belirtti.

“Gözaltında kayıpları ortaya çıkarmayan devlet, işkencelerin yolunu açmak için bir yasa getiriyor. Bu yasa tasarısı, özgürlüklere karşı savaş yasasıdır.”

‘KEMİKLERİMİZDEN BİLE KORKUYORSUNUZ’

Kanar’ın ardından, Tepeli’nin eşi Şehriban Tepeli Erdoğan’ın oturma eylemine gönderdiği mektup okundu.

Mektubunda Tepeli dosyasının zaman aşımına uğradığını hatırlatan Erdoğan, “İnsanlığa karşı işlenmiş suçların zaman aşımı olur mu?” diye sordu. Erdoğan, mektupta devlet yetkililerine de “Biz kemiklerimizi istiyoruz. Ancak siz kemiklerimizden bile korkuyorsunuz” şeklinde seslendi.

Eylemde bulunan Tepeli’nin kardeşi Türkan Tepeli de, 31 yıldır ağabeyini beklediklerini belirterek, “Zamanaşımı ne beynimizde ne kalbimizde olmayacaktır” dedi.

‘CEZASIZLIK KÜLTÜRÜ’

İHD İstanbul Şubesi Gözaltına Kayıplara Karşı Komisyon’un haftalık basın açıklamasını Cumartesi Anneleri/İnsanları’ndan Sevil Turgut okudu.

“515 haftadır söylüyoruz: Türkiye’de ağır insan hakları ihlallerinin soruşturulmasını, yurttaşın adalet ve hakikate ulaşmasını engelleyen bir sistem var. Türkiye’de güvenlik güçleri ve kamu görevlilerinin işlediği suçlarda cezasızlık kültürünü esas alan bir sistem var. Türkiye’de cezasızlık kültürünü yaşatan siyasal bir irade var.

“Bu nedenle Kayıpların akıbetlerinin açığa çıkartılması, faillerinden hesap sorulması mücadelemiz engelleniyor.

“Bu hafta 31 yıldır süren bir cezasızlık dosyasını bir kez daha kamuoyuyla paylaşacağız. Bu dosya 31 yılda insan hakları, hukukun üstünlüğü ve adalet konusunda Türkiye’nin bir arpa boyu yol almadığının da dosyasıdır.

“31 yıldır Maksut’un mezarı gizleniyor. 31 yıldır Maksut’u kaybedenler korunuyor. 31 yıldır Maksut Tepeli dosyası cezasızlık zırhıyla arşivde bekletiliyor.”

MAKSUT TEPELİ’YE NE OLDU?

“Maksut Tepeli devrimci bir öğretmendi. 12 Eylül askeri darbesinden beş ay sonra 4 Şubat 1981 tarihinde  görev yaptığı Erzincan’da tutuklandı, dört ay cezaevinde kaldı. Cezaevinden çıktıktan sonra İstanbul’a taşındı.

“25 yaşındaki Maksut Tepeli 2 Şubat 1984 tarihinde İstanbul / Küçükbakalköy’de bir arkadaşının evine gitti. Polisin evde karakol kurduğunu fark edip uzaklaşmaya çalışırken polisler tarafından vurularak gözaltına alındı. Hastaneye götürülmek yerine önce evde, sonrasında İstanbul Emniyet Müdürlüğü 1. Şube’de işkenceli sorguya tabi tutuldu.

“5 Şubat 1984 tarihinde gördüğü ağır işkence sonucu koma halinde Haydarpaşa Askeri Hastanesi’ne kaldırıldı. Hastanede ölen Maksut Tepeli’nin bedeni kaybedildi. Ailesinin bilgisi dışında nüfus kütüğüne “ölü” kaydı düşüldü.

“Ailenin ve İHD avukatı Gülseren Yoleri’nin ısrarlı takibi ile 2003 tarihinde Kadıköy Cumhuriyet Savcılığı’nın yeniden soruşturma başlatması sağlandı. Zorlukla da olsa Maksut’un ölümü ile ilgili düzenlenen belgelere ulaşıldı. Ölü Muayene ve Zabıt Varakası’nda Maksut’un 6 Şubat tarihinde Haydarpaşa Numune Hastanesi’nde öldüğü belirtiliyordu. Bu belgenin altında Üsküdar Cumhuriyet savcısı Olgun Alpay ve Adli Tabip Kemalettin Artuner’in imzası vardı.

“Maksut’u işkenceyle öldüren polislerin kimliklerinin tespit edildiği ama Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Savcılığının polisler hakkında takipsizlik kararı verdiği de açığa çıktı.

“Bütün bunlara rağmen Kadıköy Cumhuriyet Savcılığı da, 2006 yılında aynen sıkıyönetim savcılığı gibi şikayet hakkında takipsizlik kararı verdi. Karara yapılan itiraz, Üsküdar Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedildi. 2012 yılında yapılan yeni suç duyurusu 24.12.2014 tarihinde zaman aşımı gerekçesi ile takipsizlik kararıyla sonuçlandı. Bu karara karşı 22 Ocak 2015’te itiraz edildi.

“Maksut Tepeli devrimci bir öğretmendi. 12 Eylül askeri darbesinden beş ay sonra 4 Şubat 1981 tarihinde  görev yaptığı Erzincan’da tutuklandı, dört ay cezaevinde kaldı. Cezaevinden çıktıktan sonra İstanbul’a taşındı.

“25 yaşındaki Maksut Tepeli 2 Şubat 1984 tarihinde İstanbul / Küçükbakalköy’de bir arkadaşının evine gitti. Polisin evde karakol kurduğunu fark edip uzaklaşmaya çalışırken polisler tarafından vurularak gözaltına alındı. Hastaneye götürülmek yerine önce evde, sonrasında İstanbul Emniyet Müdürlüğü 1. Şube’de işkenceli sorguya tabi tutuldu.

“5 Şubat 1984 tarihinde gördüğü ağır işkence sonucu koma halinde Haydarpaşa Askeri Hastanesi’ne kaldırıldı. Hastanede ölen Maksut Tepeli’nin bedeni kaybedildi. Ailesinin bilgisi dışında nüfus kütüğüne “ölü” kaydı düşüldü.

“Ailenin ve İHD avukatı Gülseren Yoleri’nin ısrarlı takibi ile 2003 tarihinde Kadıköy Cumhuriyet Savcılığı’nın yeniden soruşturma başlatması sağlandı. Zorlukla da olsa Maksut’un ölümü ile ilgili düzenlenen belgelere ulaşıldı. Ölü Muayene ve Zabıt Varakası’nda Maksut’un 6 Şubat tarihinde Haydarpaşa Numune Hastanesi’nde öldüğü belirtiliyordu. Bu belgenin altında Üsküdar Cumhuriyet savcısı Olgun Alpay ve Adli Tabip Kemalettin Artuner’in imzası vardı.

“Maksut’u işkenceyle öldüren polislerin kimliklerinin tespit edildiği ama Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Savcılığının polisler hakkında takipsizlik kararı verdiği de açığa çıktı.

“Bütün bunlara rağmen Kadıköy Cumhuriyet Savcılığı da, 2006 yılında aynen sıkıyönetim savcılığı gibi şikayet hakkında takipsizlik kararı verdi. Karara yapılan itiraz, Üsküdar Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedildi. 2012 yılında yapılan yeni suç duyurusu 24.12.2014 tarihinde zaman aşımı gerekçesi ile takipsizlik kararıyla sonuçlandı. Bu karara karşı 22 Ocak 2015’te itiraz edildi.

SORUMLULAR

“Tepeli’nin yaralanması ve sorgulanmasında görev yapan polisler Rahmi Kaya, Servet Bozkurt, Hasip Dönmez, Zafer Elemen, Şeyhmus Altın, İlhami Öztürk, Hikmet Taşdelen, soruşturma savcısı Necdet Cancı, takipsizlik kararı veren hakim Yarba Muhteşem Savaşan, Mehmet Ağar, İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Yiğit, İstanbul Valisi Nevzat Ayaz, yine bugün dosyası hakkında takipsizlik kararı veren Kadıköy Cumhuriyet Savcısı Nihat Çakar.”

Kaynak: İMC