Antalya’da işlenen bir kadın cinayetinde “canavarca bir hisle veya eziyet çektirerek öldürme suçu” gereğince ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi fakat sanığın duruşmadaki ‘iyi halinden’ dolayı, cezası müebbet hapse çevrildi.

Kemal Göktaş’ın Milliyet'te yer alan haberine göre, Antalya 4. Ağır Ceza Mahkemesi, sevgilisi Çilem Hülya Berkil’i üzerine benzin döküp yakarak öldüren Abdurrahman Gazi Göçer’e verdiği cezada, “iyi hal” gerekçesiyle 6 yıl indirim yaptı.

Mahkeme bu kararının gerekçesini de “sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki olumlu davranışları, cezanın sanığın üzerindeki olası etkileri ve dosya kapsamına göre” olarak nitelendirdi ve TCK’nın 62. maddesi gereğince 6 yıl indirim yaparak cezayı müebbet hapis cezasına çevirdi.

Kanuna göre, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası 30 yıl, müebbet hapis cezasıysa 24 yılla tamamlanabiliyor.

Sanığın iyi haline nasıl karar verildiğini sorgulayan müdahil avukatı Zeliha Şengöz’se, Göçer’in duruşmalarda ‘tehditkar‘ bir tavır sergilediğini belirtti. Şengöz şöyşe konuştu: 

Sanığın duruşmalarda suçtan kaçmaya yönelik davranışları, pişmanlık duymaması, soğukkanlılıkla işlediği eziyeti anlatması ve usulde yeri olmamasına ve mahkemenin bu konuda bir kararı olmamasına karşın katılan avukatlarına soru sorma cüretini göstererek ve bu soruyu sorarken duruşma tutanağına da yansıyan, ‘Avukat hanım siz de Çilem gibi yansaydınız’ ile başlayan sorular sorması dikkate alınmalı, sanığın bu soruyu sorma cüretinin altında yatan erkek egemen sistem tartışılmalıdır ve hiçbir indirim sebebi uygulanmamalıdır. Sanıkların takım elbise giyip gelmesi iyi hal sebebi olarak alınırsa toplumsal vicdanımız ve kadının insan hakları kavramının zedelenmesi söz konusu olacaktır.

Göçer’in duruşmadaki savunması ise şu şekildeydi: “İntihar etmek için kendi üzerine benzin döktü, ben sigara içmek için çakmağı çakınca alev aldı. Mahkeme, bu savunmayı yerinde bulmayarak Göçer’i “nitelikli öldürme” suçundan mahkum etti.