Anayasa Mahkemesi, Silivri cezaevi’nde görevli kadın memurun, lojmanda sevgilisi ile çekilmiş özel görüntülerinin kendisinden gizli internette yayınlanması üzerine verilen memurluktan çıkarma cezasının, “özel hayatın gizliliğini ihlal” olduğuna karar verdi. Ancak mahkeme mağdur kadının gizlenmesini istediği bilgileri açık olarak yazdığı kararı Resmi Gazete’de yayımladı.

Kemal Göktaş'ın Milliyet'te yer alan haberine göre, Silivri Cezaevi’nde ambar memuru olarak görev yapan Ş.K.’nın, lojmanda birlikte olduğu bir erkek tarafından bazı özel görüntüleri çekildi ve internetteki bazı sitelere, “Silivri’de bir bayan gardiyanın aşk maceraları” başlığıyla yüklendi. Görüntüleri yükleyen kişi, doğrudan ailesine göndermekle tehdit ettiği kadından defalarca para aldı. Ş.K., şantaj nedeniyle bu kişi hakkında görüntülerin çekilmesinden itibaren 1 yıl içinde yapması gereken şikâyeti yapamadı.

Ancak tehditlerine devam edince şikayetçi oldu. Mahkeme, bu kişiyi, “basit tehdit” suçundan mahkum etti, ancak cezayı erteledi. Ş.K. hakkında ise idari soruşturma açıldı. Ş.K., görüntülerin, içeceğine uyuşturucu madde konularak çekildiğini ve internete yüklenmesinden de habersiz olduğunu savundu. Buna rağmen Adalet Bakanlığı, Ş.K.’nın, “memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareket niteliğinde olduğu” gerekçesiyle, “devlet memurluğundan çıkarma” cezası verdi.

Ş.K., Adana 2. İdare Mahkemesi’nde açtığı dava reddedildi. Danıştay 12. Daire de bu kararı onadı. Ş.K., bunun üzerine AYM’ye bireysel başvuruda bulunarak memurluktan çıkarma cezasının kaldırılması, mahrum kaldığı maaşlarının ödenmesi ve 60 bin TL manevi tazminat talebinde bulundu. Başvuruyu değerlendiren AYM yerel mahkemenin kararını bozdu. AYM kararında özetle şöyle denildi: “Başvurucu memurluktan meslekî nedenlerle çıkarılmamış, özel hayatı kapsamındaki davranış ve ilişkileri belirleyici olmuştur. Özel yaşamına ait unsurlar gerekçe gösterilerek verilen devlet memurluğundan çıkarma kararının, başvurucunun özel hayatın gizliliği hakkına bir müdahale oluşturduğu açıktır. Özel yaşamın gizliliği hakkının cinsellik ve mahremiyet hakkı gibi yönleri söz konusu olduğunda, takdir yetkisinin daha dar tutulması gerekmektedir.”

Ş.K., AYM’ye başvururken özel hayatına ilişkin bilgilerin ortaya dökülmemesi için verilecek kararın “gizli” olmasını yani Resmi gazete’de veya AYM’nin internet sitesinde yayımlanmamasını talep etti. Ancak AYM’nin kararı dünkü Resmi Gazete’de, Ş.K.’nın açık adı ve çalıştığı kurumun adına yer verilerek hiçbir gizlilik uygulanmadan yayımlandı. Böylece zaten toplumsal baskılar nedeniyle zor günler geçiren Ş.K., hakkını aldığına sevinemeden yeni mağduriyetlerin endişesini taşımaya başladı.