Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Türkiye’yle ilgili karikatürleriyle gündeme gelen Brezilyalı karikatürist Carlos Latuff, karikatürlerine ilişkin açıklamalarda bulundu.

Latuff, mükemmel dünyada siyasi çizerlerin olmayacağını ifade ederek siyasi karikatürler çizmeye devam edeceğini söyledi.

Motivasyonunun ne olduğu sorusuna yanıt veren Lattuf “Bazı karikatürler ve konular var ki temel motivasyonum tamamen estetik oluyor ama çoğunlukla ürettiklerim siyaset çıkışlı diyebilirim. Aslında, benim işimde siyaset önce geliyor, estetik bir anlamda ikincil kalıyor. Bazı karikatürlerim teknik olarak daha çok geliştirilmiş oluyor, bazılarıysa daha basit, ama en önemlisi verdikleri mesaj elbette” yanıtını verdi.

Türkiye’de gazetecilerin tutuklanmasının kendisini çok etkilediğini söyleyen Latuff, “En çok etkileyen olayın ne olduğunu söylemek zor aslında ama beni bir sanatçı olarak en çok etkileyen düşünce özgürlüğüne karşı açılan savaş, gazetecilerin, avukatların, muhaliflerin ve hatta Musa Kart gibi çizerlerin tutuklanması. Hiciv ve mizahın yasadışı olduğu bir yer demokrasi olarak düşünülemez. Erdoğan Türkiye’yi göz göre göre, dünyanın gözü önünde diktatörlüğe sürüklüyor” dedi.

Carloss Latuff, Kronos.news’e Rüya Karlıova’nın sorularını yanıtladı.

*Karikatürleri çizerken motivasyonunuz öncelikle siyasi mi estetik mi?

Bazı karikatürler ve konular var ki temel motivasyonum tamamen estetik oluyor ama çoğunlukla ürettiklerim siyaset çıkışlı diyebilirim. Aslında, benim işimde siyaset önce geliyor, estetik bir anlamda ikincil kalıyor.

Bazı karikatürlerim teknik olarak daha çok geliştirilmiş oluyor, bazılarıysa daha basit, ama en önemlisi verdikleri mesaj elbette.

*Türkiye’de son dönemde olanlarla çok yakından ilgilendiğinizi biliyoruz. Türkiye konulu pek çok çiziminiz yayımlandı. Eğer çizgiye değil de söze dökmeniz gerekse bugünkü Türkiye’yi nasıl tanımlarsınız? Sanatınızla da tepki gösterdiğiniz, sizi en çok etkileyen olay neydi?

En çok etkileyen olayın ne olduğunu söylemek zor aslında ama beni bir sanatçı olarak en çok etkileyen düşünce özgürlüğüne karşı açılan savaş, gazetecilerin, avukatların, muhaliflerin ve hatta Musa Kart gibi çizerlerin tutuklanması. Hiciv ve mizahın yasadışı olduğu bir yer demokrasi olarak düşünülemez. Erdoğan Türkiye’yi göz göre göre, dünyanın gözü önünde diktatörlüğe sürüklüyor.

*Brezilya da tıpkı Türkiye gibi son dönemde siyasi çalkantılar yaşıyor. Gerçekten son birkaç yıldır ve bugün ne oluyor Brezilya siyasetinde?

Başkan Dilma Rousseff’in görevden alınması muhalefetin siyasi bir hamlesiydi, yolsuzlukla mücadele kampanyasından çok bir darbeydi ve Pandora’nın kutusunu açtı. Şimdi Michel Temer’in başkanlığında, 1500 yılından beri Brezilya’yı yöneten gerçek kleptokrasinin bütün pis işleri meydana çıktı.

*Türkiye ile Brezilya arasında benzerlikler görüyor musunuz peki?

Çok da görmüyorum, Türkiye’den farklı olarak genç bir ülkeyiz biz. Türkiye’nin şimdi Erdoğan yönetimi altında emperyal arzuları var, Osmanlı İmparatorluğu dönemini canlandırmak istiyor.

Brezilya, benim zavallı Brezilyam, hâlâ bir sömürge, eskiden Portekiz’in sömürgesiydi, şimdi yabancı ekonomik çıkarların. Brezilya’yı bu şekilde tutmaya çalışan bir oligarşi tarafından yönetildik ve yönetiliyoruz, 21. yüzyılda bile.

*Ortadoğu’da olanlara da sanatsal bir cevap veriyorsunuz. Şu an sizce Ortadoğu’da durum ne, sadece kriz mi yoksa umut görüyor musunuz?

Süper güçlerin elinde ve bütün dünya için en büyük petrol ihracatçısı olarak, Ortadoğu’yu da aynı sömürgeci, emperyalist siyasetin elinde acı çekerken görüyorum.

*Sanırım sizi sevenler Carlos Latuff’un mükemmel bir dünyada çizeceği karikatürü de düşünmeden edemiyorlardır. Böyle bir dünyada çizmeye devam eder misiniz yoksa bir karikatürist çizmek için kriz, acı ve karmaşaya mı ihtiyaç duyar? Nasıl olur huzur ve barış dolu bir karikatür?

Mükemmel bir dünyanın siyasi çizerleri olmaz çünkü o zaman eleştireceğimiz konular da olmaz. Siyasi karikatüristin temel var olma sebebi savaş, çatışmalar, toplumsal eşitsizlik gibi konulardır. Barış dolu bir karikatür nasıl olur bilmiyorum doğrusu, çünkü şimdiye kadar dünyada hiç gerçek barışı yaşamadık ve yaşayacağımızdan da emin değilim.

*Eleştiriler de alıyorsunuz, “Yahudi düşmanı” olmakla bile suçlandınız. Siyasi duruşunuzla sanatınız arasında nasıl bir denge kuruyorsunuz?

Yahudi düşmanlığı nefrettir, İslam düşmanlığı ve homofobi gibi… Hâlâ mevcut ve ona karşı savaşılması gerekir. Ancak İsrail lobisi Yahudi düşmanlığını İsrail’in Filistin’deki ayrımcılığı konusundaki eleştirileri geçersiz kılmak, suç haline getirmek için bir silah olarak kullanıyor. Bu lobi karikatürlerime ne kadar “Yahudi düşmanı” derse desin, çizgilerimle Filistinlileri desteklemeye devam edeceğim.

*Geçmişte birden çok kez tutuklandınız. Sizin de dediğiniz gibi, Türk çizer Musa Kart da bir süre cezaevinde kaldı geçtiğimiz aylarda. Hapisteki meslektaşlarınızı düşününce ya da bu deneyiminiz nedeniyle kendinize sansür uyguladığınız oluyor mu?

Bazen dikkat etmeye çalışıyorum ama hiçbir zaman siyasi karikatürler yapmaktan geri durmayacağım, konular ne kadar hassas olursa olsun.