Film Arası Dergisi’nin Ekim sayısına konuk olan yönetmen Kutluğ Ataman, çarpıcı açıklamalarda bulundu. Gülcan Tezcan’ın sorularını yanıtlayan Ataman, Türkiye’de ‘sol’ denilen şeyin aslında ‘sağ’ olduğunu söyledi. ‘Gezicilere göre sınıfıma ihanet eden bir münafığım’ diyen Ataman, ‘Sovyet cumhuriyeti olmaktan yeni kurtuluyoruz’ dedi.

İşte, o röportajdan bazı başlıklar:

"TAM BİR SOVYET CUMHURİYETİYDİK"

"Şimdi paradigmalar gerektiği yere doğru dönmeye başladı. Türkiye'de sol dediğin şeyler aslında sağdı. Ve biz bunu hep söylüyorduk ama sağ dediğin yerden gelen istemlerden bazıları da sivil ve demokratik istemlerdi. NATO’daki tek Sovyet ülkesi diyen ilk benimdir. Güya batı demokrasileri kampında ama ekonomisi, olmayan demokrasisi, devletçiliğiyle tam bir Sovyet cumhuriyetiydik. Bundan yeni yeni kurtuluyoruz."

"ODTÜ, BAŞÖRTÜ MAĞDURİYETİNİN BİTMEDİĞİNİ GÖSTERDİ"

"Gezi olayları sırasında fazlasıyla ‘Bu mağduriyet söylemlerini bırakmamız gerek’ konuşmaları oldu. Ama hemen bunun sonrasında ODTÜ’de olanlar aslında o mağduriyetlerin devam ettiğini gösterdi. Mağdur olmuş kişiye 'tamam artık mağdur değilsin bütün hakların var, hürriyetler konusunda film yapma artık geçelim bu konuyu. Lütfen bunları anlatma' diyemezsin… O zaman Spielberg de Yahudi soykırımı filmleri yapmasın mı diyeceğiz?"

"GEZİCİLERE GÖRE SINIFIMA İHANET EDEN BİR MÜNAFIĞIM"

"'Şanlı gezi direnişinin' filmini gençler kendi perspektifinden yapsınlar. Ama başka perspektiften başka hikâyelerin de üretilebilmesi için o camianın tek bir cemaat değil bir camiaya dönüşmesi gerekiyor. Her görüşten insanı içerisine alan ve arada diyalog kuran ve üretimin de her insan tarafından yapılabildiği bir ortak alanın yaratılması gerektiğini düşünüyorum. Sen kendi görüşünden Gezi'yi çekseydin acaba gidebilir miydin oraya? Ben gittiğimde üzerime yürüdüler. Belki seni başörtülüsün diye bağırlarına da basabilirlerdi bilemem.  Ben senin gibi kâfir değilim, sınıfıma ihanet eden bir münafığım. Belki seni o kadar severlerdi ki sen illallah derdin. Ötekileştirme her zaman negatif bir şey de değil bazen. Hem ehlileştirme hem kontrol altına alma biçiminde de olabilir. Bir taraftan da samimi ve gerçek bir ilişki değil."