Pelin Turgut imzasıyla çıkan yazıda Suriye’de 6 kentte kendi yönetimlerini ele alan “Kürtler, Ankara’nın Suriye hesaplarını bozdu” deniliyor. Yazı, Suriye’deki Kürtlerin bir yüzyıl önceki tarihine kadar uzanıp Irak, İran, Suriye ve Türkiye arasında nasıl bölündüğünden başlıyor. Turgut, Kürtlerin yıllarca, sınırın hemen öteki tarafında kalan akarabalarıyla görüşmek için verdiği mücadeleden ve haklarını elde etmek için ne zor koşullardan geçtiğinden bahsediyor.

‘ARTIK KURBAN OLAMAZLARDI’
Suriye’de muhaliflerin ayaklanması üzerine başlayan gelişmeleri ise önce Londra’da bulunan Kürt İnsan Hakları Projesi’nden Mustafa Gündoğdu’ya soruyor. Gündoğdu ise bu durumun Suriye’deki Kürtler için kaçınılmaz olduğunu şu sözlerle anlatıyor: “Suriyede’ki Kürtlerin 3. bir yol bulması gerkiyordu. Onlar ne Esad tarafında olabilirlerdi ne de muhalifler tarafında. Suriyeli Kürtler uzun vadeli ulusal çıkarları için kendi topraklarında yönetimi kendi ellerine almalıydılar. Kürtler kendilerini bu sefer kurban olarak değil oyun kurucu olarak var olmak zorundaydı.”

‘DİPLOMASİ KULLANACAKLAR’
Boğaziçi Üniversitesi’nde Suriye üzerine doktora yapan akademisyen Seda Altuğ da Time’a verdiği röportajda Suriyeli Kürtlerin her cuma kendi bayraklarıyla yaptıkları yürüşlerin meyvelerini topladığına işaret ediyor. Altuğ, Türkiye hükümetini ise şu cümlelerle değerlendiriyor: “Türkiye, Suriye meselesinde kendini olduğundan daha büyük görüyor. Oysa ki Suriye’de NATO ya da ABD olmadan herhangi birşey yapması mümkün değil. Bence Türk yetkililer Suriye’deki gelişmeleri takip etmek için diplomatik yol izleyecekler.”

Yazı son olarak Başbakan Erdoğan’ın Kürtleri tehdit etmesinin ardından başlayan Şemzînan savaşından bahsediyor. AKP hükümeti’nin 2 haftadır devam eden savaşla ilgili detayları sakladığına vurgu yapan Turgut, Kürtlerin ayağa kalkarak birlikte hareket ettiğine işaret ediyor. (ÖzgürGündem)