HDP Milletvekili Osman Baydemir’in Meclis’te kullandığı ‘Kürdistan’ ifadesine karşı para ve geçici çıkarma cezasına karşı AYM’ye başvuru yapıldı.

Baydemir’in avukatı Serdar Çelebi tarafından yapılan başvuruda, cezanın ifade özgürlüğü ve yasama sorumsuzluğu açısından Anayasa’ya aykırı olduğuna dikkat çekildi.

Başvuruda, yasama sorumsuzluğu açısında milletvekillerinin oy, söz ve düşüncelerinin Meclis dışında tekrarlanmasının ve açığa vurulmasının o oturumu yöneten Başkanlık Divanının teklifi üzerine Meclis kararıyla yasaklanabileceğini öngörerek milletvekili sorumsuzluğuna bir sınırlama getirildiği ve sorumsuzluğun Meclis tarafından kaldırılması mümkün olmadığına dikkat çekildi.

Milletvekillerinin kürsü dokunulmazlığının anımsatıldığı başvuruda, milletvekilinin kürsüde kullandığı ve dışarıda tekrar ettiği ifadeler nedeniyle ceza almaması anlamına geldiği hatırlatıldı.

‘ANAYASAL HAKLARI İHLAL EDİLMİŞTİR’

Başvuruda, başvurucu Baydemir’in mutlak ifade özgürlüğü, konuşmayı yaptığı esnada “Kürdistan” sözcüğünü kullandığı için ihlal edildiğine yer verilerek, “Sadece ona oy veren seçmenlerin değil; tüm halkın milletvekilidir ve de konuşmasının engellenmesi, 2018 Bütçe Yasası gibi son derece önemli yasama faaliyetlerine iki birleşim katılmasının engellenmesiyle Anayasal hakları ihlal edilmiştir” denildi.

Başvurunun devamında şöyle denildi: “Başvurucu hakkında işlem yapılmasına neden olan konuşmaları da Türkiye’nin 30 yılı aşkın bir süredir siyasi olarak en tartışmalı olan konularının başında gelen Kürt sorununa ilişkindir. Doğal olarak, Kürt illerinde geniş seçmeni bulunan bir partinin vekili olan başvurucunun Kürt sorunuyla ilgili konuları tartışmaya açması ve eleştiri hakkını kullanması gerekir.

Başvurucunun disiplin cezası almasına neden olan ifadelerinin tamamının siyasi nitelikte ve kamuyu ilgilendiren nitelikte olduğuna şüphe bulunmamaktadır. Siyasi ifade özgürlüğünün özellikle de milletvekilleri açısından sınırlandırılamayacağı açıktır. Kaldı ki başvurucunun kullandığı ifadeler, daha önce AİHM’in müdahalenin ifade özgürlüğünü ihlal ettiğine karar verdiği birçok örnekle kıyaslanamayacak ölçüde yumuşak ve barışçıl bir dille ifade edilmiştir.”

‘CEZA SÖZ KONUSU OLAMAZ…’

Baydemir’in cezaya maruz kalmasının açık bir siyasi ifade özgürlüğü ihlali olduğuna vurgu yapılan başvuruda, “Kürdistan” sözcüğünün ceza konusu olamayacağına dair sayısız beraat kararı olduğu hatırlatıldı.

Başvuruda, son olarak; “Başvurunun bütününden anlaşılabileceği üzere tamamen siyasi nedenlerle TBMM Genel Kurulu’ndan 2 birleşim yasaklanma ve maaş kesintisine maruz bırakılmıştır. Başvurucu, eşbaşkanları dahil toplam 9 milletvekilinin halen tutuklu oluşu, binlerce yöneticisinin hukuk dışı davalarla tutuklanıp haklarında dava açılmasını hatırlatarak; maruz kaldığı disiplin cezasının amacının siyasi olduğunu ve bununla AİHS madde 18’in ihlal edildiğini belirtmektedir” denildi.

Başvuruda manevi zararlarına karşılık 60 bin TL tazminat talep edildi.

Kaynak: Mezopotamya Ajansı