Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun Danıştayın 146. kuruluş yıl dönümü töreninde Van’daki depremzedelerin durumuna dikkat çeken sözlerinden sonra Başbakanın tepkisiyle karşılaşması Van gündeminde. Başbakan, Feyzioğlu’ya tepki gösterip, ‘Van’da bütün sorunların çözüldüğünü’ öne sürse de Vanlılar aynı fikirde değil.

Van'da hâlâ konteyner kentte yaşamaya devam edenler, geçtiğimiz günlerde ziyaret ettikleri Feyzioğlu’ya sorunlarını aktardıklarını belirterek, Başbakanın çıkışına tepki gösterdiler. Vanlılar, depremin ranta çevrildiğini ve binlerce depremzedenin mağduriyetinin sürdüğünü dile getirdi.

Beyar Özalp'in Evrensel'de yer alan haberine göre Van Anadolu Konteyner Kent Dayanışma Derneği Başkanı ve konteyner kent sözcüsü Ali Ahi, barınma sorunlarına çözüm bulmak için Ankara’ya gittiklerini çeşitli kurum temsilcileri ve sendikaların yanı sıra Barolar Birliğini de ziyaret ettiklerini söyledi. ve Feyzioğlu ile görüştüklerini belirten Ahi, Başbakanın çıkışana tepkili. “Feyzioğlu, konuşmasında olaya insani olarak yaklaşmıştır” diyen Ahi, “Burada yaşayan insanların deprem öncesi de barınma sorunları vardı. Yıllardır Van’da ve bölgede devam eden barınma, işsizlik, sağlık sorunları bölgede had safhadadır” dedi. Erdoğan’ın Van’ı 2 defa ziyaret ettiğini hatırlatan Ahi, Başbakan ile görüşmek istediklerini ancak polis müdahalesi ile karşılaştıklarını belirtti.

Ankara’da yaptıklerı görüşmelerde Van’da depremden sonra yaşananlar ile ilgili bağımsız bir heyetin araştırma yapması talebinde bulunduklarını belirten Ahi, “Yapılacak araştırma ile bizim dışımızda da mağdurlar olduğu görülecek. Bizim gibi yüzlerce aile hâlâ hasarlı evlerde kalarak yaşamlarına devam ediyor. Biz sadece görünen yüzü ve simgesi olduk” dedi.

Erol Sari ise Başbakan Erdoğan’ın ne zaman Van’la ilgili bir sorun dile getirilirse inkar ve yalanmaya başvurduğunu belirterek, “AKP sürekli, direnişte olan depremzedelerin siyasi amaçla eylem yaptığını iddia ediyor. Bu bir karalama kampanyası. Konteyner kentteki depremzedeler gibi birçok depremzede hâlâ mağdur” diyor.

Başbakanın ‘18 bin TOKİ konutu yapıldı’ dediği Van’da bu konuda da Hükümete tepki var. TOKİ konutlarının depremin ardından Vanlılara tüm dünyadan yapılan yardımlarla inşa edildiğini söyleyen esnaf Cihat Ürek, “AKP yardımlarla TOKİ yaptı. Ama bunu kendi yapmış gibi gösterdi. Birçok yardım yandaşlara peşkeş çekildi. 28 bin liraya mal olan TOKİ konutlarını depremzedelere 90 bin liraya sattılar” dedi. Başbakan Erdoğan’ın Van’da depremden sonra tüm sorunların çözüldüğünü iddia etmesine ilişkin “Her şey dört dörtlük ise depremzedeler niçin Ankara’ya kadar seslerini duyurmak için yürüdü” diye sordu.

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Peyami Battal da tartışmalara Twitter’dan dahil oldu. Twitter’dan ‘Deprem sonrasında bir yıllık kısa bir sürede yaklaşık 300.000 metrekarelik kapalı alanı hükümetin desteğiyle güçlendirdik’ yazdı. Battal’ın tweet’ine tepki gösteren üniversite öğrencisi Hazal Kar, “Üniversite kütüphanesi depremde hasar gördü. Üniversite kütüphanesinden yararlanamadan mezun olacak öğrenciler var” dedi.

Van Barosu Başkanı Murat Timur ise konteyner kentte kalmaya devam eden depremzedelerin çok ağır şartlarda yaşadıklarını belirterek, depremzedelerin seslerini duyurmak için defalarca eylem yaptıklarını söyledi. “Feyzioğlu’nun yaptığı depremzedelerin selamını Cumhurbaşkanına iletmekti” diyen Timur, “Konteyner kentte elektriklerin kesilmesi ve boşaltılmak istenmesi vicdani bir durum değildi. Basit bir yönetmelikle konteynerdeki insanların sorunları çözülebilir” dedi.

HDP İstanbul Milletvekili Levent Tüzel ise “Başbakan’ın Barolar Birliği Başkanının konuşması içerisinde sadece depremzedelerin selamını ve durumların anlattığı kısma itiraz etmesi depremzedelerin içerisinde bulunduğu durumun vahametini gösteriyor” dedi. Başbakanın söyleminin diktatörce ve tahammülsüz olduğunu dile getiren Tüzel, “En küçük eleştiriye bile gelemeyen, tahammülden çıkmış bir iktidarla karşı karşıyayız” dedi.

HDP Van Milletvekili Özdal Üçer yaptığı açıklamada, “AKP’liler, şehrin valisi, kaymakamlar, siyasetçiler deprem üzerinden büyük rant elde etti ama hiçbir sorun çözüme kavuşturulmadı” dedi.

Deprem sırasında Van Valisi olan Münir Karanoğlu da Twitter hesabı üzerinden yaptığı açıklayla tartışmaya dahil oldu. Van Depremi’nde yapılan çalışmaların, afet konusunda tarihlerinin en başarılı çalışması olduğunu iddia eden Karanoğlu, tüm çalışmaların Başbakanın kontrolünde yapıldığını belirtti. Depremzedelerin kalıcı konut talebinin haksız bir talep olduğunu da söyleyen Karanoğlu, ‘milli başarı’ olarak nitelendirdiği deprem çalışmalarının, Feyzioğlu tarafından haksız bir talep nedeniyle karalandığını öne sürdü. Karanoğlu, “Bu talihsiz açaklama devlet, hükümet, STK, özel sektör, sivil vatandaşlarımız eliyle yürütülen topyekün mücadeleyi bir nevi tahkirdir” dedi.

Van’ın mevcut Valisi Aydın Nezih Doğan da tıpkı eski vali gibi kalıcı konutun bir hak olmadığı fikrinde. Doğan konuya ilişkin yaptığı açıklamada, konteyner kentte kalan ailelerin hak sahibi olmadıklarını belirtti. “Sayın Feyzioğlu’nun konteyner kentle ilgili açıklamaları gerçeği yansıtmıyor” diyen Doğan, “Konteyner kentte yaşayan 44 ailenin hak iddiası ne kendi hukukumuz ne de evrensel hukuk açısından geçerlidir” dedi. Van’da 23 Ekim ve 9 Kasım 2011 tarihlerinde meydana gelen depremlerden kısa süre sonra kentte 30 bin konteyner kurulduğunu söyleyen Doğan, konteyner kentte yaşayanların kalıcı konut talebine karşılık ‘kira yardımı’ yapmayı önerdiklerini ancak depremzedelerin bunu kabul etmediğini dile getirdi.