Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı BDP'li Gültan Kışanak, ABD Adana Başkonsosluğu'nun iftar vereceği çadıra yapılan saldırıya tepki gösterdi.

Kışanak, "Bu büyük bir provokasyondu. Diyarbakır bunu ucuz atlattı. Bu sıradan bir protesto meselesi değildir. Sokakta insanları satırlarla doğrama girişimidir" dedi.

ABD Adana Başkonsolosluğu'nun dün akşam Diyarbakır Dağkapı Meydanı'nda vatandaşlara iftar vereceği belediyeye ait çadır, düzenlenen saldırıda yerle bir edildi, çıkan olaylarda 5 kişi yaralandı. Olayın ardından Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak, Diyarbakır Valisi Mustafa Cahit Kıraç'ı ziyaret ederek olayları konuştu. Valilik çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kışanak, Vali'yi durumun önemi, provokasyonun büyüklüğü ve polisin tutumundaki eksiklikler konusunda bilgilendirmek için ziyaret ettiklerini söyledi.

'SIRADAN BİR PROTESTO MESELESİ DEĞİL'

Durumun vahametinin farkına varılması gerektiğini belirten Kışanak, şunları söyledi: "Bu büyük bir provokasyondu. Diyarbakır bunu ucuz atlattı. Ben yaralı yurttaşlarımızın her birine acil şifalar diliyorum. Geçmiş olsun diyorum. Bu saldırı kesinlikle ne Diyarbakır'ın kimliğiyle, inancımızla, İslami değerlerimizle, Filistin halkıyla olan duygusal bağımızla asla izah edilemeyecek bir saldırıdır. Tamamen organizedir, provokatördür. Ortadoğu'daki duruma benzer görüntüyü Diyarbakır'da yaratma çabasıdır. Ben tüm halkımızı inanç değerlerine saygılı olan, inanç değerlerimizle birlikte yaşayan tüm yurttaşlarımızı bu konuda hassas olmaya, tutum almaya ve bu provokasyonları, provokatörleri boşa çıkarmaya yönelik bir yaklaşım ve durum içerisinde olmaya davet ediyoruz. Aynı şekilde valiliği, emniyeti ve buradaki kamu otoritesini de durumun vahametini de anlamaya ve buna uygun bir tutum almaya davet ediyoruz. Görüşmemizin nedeni budur. Bu sıradan bir asayiş sorunu değildir. Bu sıradan bir protesto meselesi değildir. Sokakta insanları satırlarla doğrama girişimidir. Bu kadar açık ve net saldırganlık vardır ortada. Bu asla bu kentin ne kültürüyle, ne kimliğiyle, ne inancımızla hiçbir şekilde bağdaşmayan bir durumdur. Olayın üzerine hassasiyetle gitmeleri gerekli tedbirleri almaları konusunda görüşlerimizi ifade etmek için bu ziyareti yaptık."

'DEVLET KURUMLARI ÜZERLERİNE DÜŞEN SORUMLULUKLARI YAPMALI'

Sosyal medyada bazı paylaşımların olduğunu dile getiren Kışanak, "Bazı radyolardan çağrılar yapılmış. Kışkırtıcı şeyler yayınlanmış. İstihbaratın, emniyetin bunlar konusunda haberdar olmaması, önlem almaması anlaşılır bir durum değildir. Biz bu tür şeyler üzerinden yıllar geçtikten sonra Devlet Denetleme Kurulu'nun, Cumhurbaşkanlığı Denetleme Kurumu'nun raporlardan öğrenmek istemiyoruz. Bugün doğru tutum alınmalı, doğru yerde durulmalı, gerekli önlem ve tedbirler alınmalı. Bu kentin bu tür provokasyonları boşa çıkarma kapasitesi var. Bütün bir halkımızın, sivil toplum kurumlarımızın bunu boşa çıkaracak gücü ve kapasitesi vardır. Ama devlet kurumlarının üzerlerine düşen görev ve sorumlulukları yapması gerekiyor. Aynı şekilde biz bakanlığa da müracaata bulunacağız. Bu tür olayların ve bu olayın perde arkasını araştırmalarını, bağlantılarını bulup açığa çıkarmalarını isteyeceğiz. Ramazan ayı boyunca çadırlarımızda yemek dağıtılmaya devam edilecektir" dedi.

DTK'DAN KINAMA

Demoktarik Toplum Kongresi (DTK), dün Diyarbakır'da ABD Adana Konsolosluğu'nun belediyeye ait iftar çadırına yapılan saldırıyı kınadı. Yapılan açıklamada, saldırının, İsrail'in Filistin halkına, IŞİD'in Rojava- Kobani'deki Kürt halkına yönelik yapılan saldırılarından farklı olmadığı savunularak, şöyle denildi:

"Bu saldırı aynı zamanda İslam'a, İslami değerlere yönelik yapılmış saldırılardır. İsrail'in de İŞİD'in de bu saldırgan çetelerinde birbirlerinden farkları yoktur. Bunlar mübarek oruç ayında sivillerin yaşam hakkına kast etmekte, yaşam hakkı tanımamaktadırlar. Bu saldırı bilinçli ve planlı bir saldırıdır. Esnaflık yapan yurtsever demokrat bir aile olan Ocaklık Ailesi'nin bir bütün olarak saldırıya maruz kalması bunun somut göstergesi olmaktadır. Bu saldırının bir diğer sorumlusu ise bu saldırıya seyirci kalan güvenlik güçleridir. Halkımız benzer katliamları ve katliam girişimlerini daha öncede yaşamış ve geçmişi karanlık ve kanlı olan bu çeteleri teşhir etmiştir. Bu saldırılar halkımızı demokrasi, eşitlik adalet ve özgür yaşam mücadelesinde dün vazgeçiremediği gibi bugünde vazgeçiremeyecektir. İslam'dan, insanlıktan nasibini almamış geçmişi kirli ve kanlı olan eli sopalı, bıçaklı çeteler tarafından iftar çadırına ve yurttaşlarımıza yönelik yapılan bu katliamcı saldırıyı kınıyor, saldırıya maruz kalanlara ve yaralılara acil şifalar diliyoruz."