Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Önbudak (İşi) köyü Keldanileri'nin, 12 Eylül’ün ardından göç ettirildikleri topraklarına geri dönüş için yaptıkları başvurular çelişkili gerekçelerle “uygun” bulunmadı. Uludere Kaymakamlığı köyün arazilerinin satıldığını ve yazın sürekli kışın ise zaman zaman kullanıldığını öne sürerken Şırnak Valiliği Proje Koordinasyonu Merkez Köye Dönüş Bürosu ise köyün boş olduğunu ancak PKK tarafından “geçiş güzergahı olarak” kullanıldığı için can güvenliği olmadığı cevabını verdi. Ailelerin avukatı Eren Keskin’e göre birbiriyle çelişen bu iki cevap köyün gerçek sahiplerine verilmesinin engellenmesi amacını taşıyor.

Devlet baskıları sonucunda Müslüman olmadıkları için tıpkı Ermeniler gibi doğdukları ve büyüdükleri topraklardan göç etmek zorunda bırakılan halklardan biri de Keldaniler. Uzun yıllardır Şırnak Uludere Önbudak (İşi) köyünde yaşayan Keldaniler tarımla geçiniyorlardı. Köylerinde iki kiliseleri vardı: Meryem Ana ve Saint Joseph. Ancak 12 Eylül darbesiyle hayatları birden altüst oldu. Halkın tüm kesimlerine yönelik şiddetten azınlık olarak onlar da nasibini aldı. Müslüman olmayan yurttaşlara yönelik baskı politikaları sonucunda köyün sahibi olan Keldaniler 1982 yılında her şeylerini bırakıp Avrupa’ya göç etmek zorunda bırakıldı.

ANF'den Zeynep Kuray'ın haberine göre; 1990’lı yıllarda bölgede işlenen birçok faili meçhul cinayetle ilişkili olarak tanınan korucu Osman Babat ve çevresi, bu zorunlu göçü fırsat bilerek Önbudak köyüne yerleşip Keldanilerin tüm tarlalarına ve mal varlıklarına el koydu. Bu durum çoğu Fransa’ya göç etmek zorunda kalan, ancak tek umutları bir gün köylerine dönebilmek olan Keldani ailelerin durumunu daha da zorlaştırdı.

Siyasi ortamın biraz rahatlamasıyla 2011 yılında 84 Keldani ailesi köylerine geri dönmek için Avukat Eren Keskin’e başvurdu. Bilgi edinmek için İçişleri Bakanlığı, Şırnak Valiliği ve Uludere Kaymakamlığı gibi çeşitli devlet birimlerine başvuran Avukat Keskin’e bu konuda iki ayrı cevap geldiği ortaya çıktı.

DEVLETTEN İKİ ÇELİŞKİLİ CEVAP

Eren Keskin’in Uludere Kaymakamlığına Keldani ailelerinden kalan toprakların şu anda başkaları tarafından kullanılıp kullanılmadığına, ayrıca köye dönmeleri halinde önlerinde bir engelin bulunup bulunmadığına ilişkin dilekçeye 11 Ağustos 2011‘de cevap geldi. Uludere Kaymakamı Naif Yavuz’un imzasının bulunduğu cevabın ekinde yer alan İlçe Jandarma Komutanlığı tarafından hazırlanmış araştırma tutanağında şöyle deniyor:

“Önbudak köyünde ikamet eden Keldani ailelerinin Hristiyan dinine mensup oldukları, 1982-1988 yılları arasında köydeki arazilerini ve hanelerini kendi istekleriyle satarak köyden ayrıldıkları (…), Önbudak köyünün yaklaşık olarak 10 yıldır tapu sahibi şahıslar tarafından ekilip biçildiği ve yaz aylarında kullanıldığı, kış aylarında ise ara sıra kullanıldığı (…) tapu sahibi olan Osman Babat’ın beyanında da akrabası olan Önbudak Köyünün kilisesinin Keşa Aziz’in ve akrabalarının köye dönmelerinde bir sakınca bulunmadığı anlaşılmış olup…”

Bu araştırma tutanağına dayanan Kaymakam Naif Yavuz Avukat Eren Keskin’e şu cevabı verdi:

“Söz konusu Keldani aileleri tarafından Önbudak köyünde bulunan arsalarının hemen hemen tamamının Şenoba Beldesi Başkaya Mahallesine yerleşen ve daha önce aynı köyde ikamet eden vatandaşlara sattıkları tapu kayıtlarında mevcuttur. Ayrıca şahısların varsa satılmayan arazilerine dönmeleri halinde herhangi bir sakınca bulunmamaktadır.”

04/12/2013 tarihinde Keldani aileleri adına köye dönüş, köyü kullanan kişilerin tahliye edilerek köyün ikamete uygun hale getirilmesi, köyde bulunan iki adet kilisenin onarılması ve gerekli güvenlik tedbirlerinin alınması yönündeki dilekçeye cevap veren Şırnak Valiliği Proje Koordinasyon Merkezi Köye Dönüş Bürosu ise tam aksini iddia ediyordu: “Önbudak köyünün terör tehdidi 1994 yılında köy halkı tarafından terk edildiği ve halen boş olduğu, köyün Geçici Askeri Güvenlik Bölgesi içinde bulunmadığı, ancak söz konusu köyün yer itibari ile terör örgütü tarafından barınma alanı ve geçiş güzergahı olarak kullanıldığı, köye yerleşilmesi durumunda terör örgütü tarafından eylemler yapılabileceği, vatandaşlarımızın can ve mal güvenliği yönünden riskler oluşturacağı...”

AMAÇ: KÖYÜ GERÇEK SAHİPLERİNE VERMEMEK

Avukat Eren Keskin hem Uludere Kaymakamlığından hem de Şırnak Valiliğinden gelen cevapların gerçek dışı olduğuna dikkat çekti. ANF’ye bilgi veren Keskin duruma şöyle açıklık getirdi:

“Uludere Kaymakamlığı söz konusu Keldani ailelerin arsalarını sattıklarını belirtiyor. Oysa aileler hiçbir gayri menkulünü satmış değildir, tam aksine koruculuğuyla meşhur ve bir çok faili meçhul cinayette adı geçen Babat’lar Keldanilerin mallarına büyük çoğunluğuyla el koyuyorlar. Ailelere sahte belgeler imzalatmaya çalışıyorlar, ama benim müvekkillerim imzalamıyorlar. Şırnak Valiliğine yaptığım başvuruya gelen cevapta ise, tam tersine köyün boş olduğu ve buranın PKK tarafından geçiş alanı olarak kullanıldığı ve tehlikeli olduğu belirtilmekte. Burada devletin verdiği iki farklı cevap var. Birinde yaz aylarında Babat’ların kullandığı, kış aylarında ise zaman zaman kullandıkları, ikincisinde ise köyün boş olduğu belirtilmiş, bu çok büyük bir çelişki. O nedenle ben bu çelişkinin giderilmesini istiyorum. Hangisi doğru bunların? Bana göre, asıl amaç bu köyün gerçek sahiplerine verilmesinin engellenmesidir.”