KCK Yürütme Konseyi Üyesi Duran Kalkan, Sterk Tv'de sürece ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Duran Kalkan, ateşkes koşullarının oluşması için çözüm projesinin olması gerektiğini söylediği konuşmasında, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ile diğer partilerin tutumunun önemli olduğunu kaydetti.

Kalkan, Paris'te üç Kürt kadın siyasetçiye yönelik suikastı hatırlattığı konuşmasında, "Bir yandan İmralı'da görüşme olurken,  bir yandan PKK kurucularına, yöneticilerine dönük katliam saldırılarının aynı güç tarafından birlikte yürütülmesi tabi kabul edilebilir bir durum değildir," yorumunda bulundu ve 45 günü bulmasına rağmen olayla ilgili herhangi bir açıklama ve netlik sağlanmadığını söyledi.

'BDP OLUMLU BİR TAVIR İÇİNDE'

Barış ve Demokrasi Partisi'nin olumlu bir tutum gösterdiğini söyleyen Duran Kalkan, "AKP bu gerçeği görünce BDP'nin önünü kesmeye çalışıyor. Görüşmelerin, çözüm arayışlarının tüm sonuçlarını kendine mal etmek istiyor," dedi ve AKP'nin yaklaşımında endişeler olduğunu söyleyerek, yeterli samimiyetin gözükmediğini belirtti.

AKP'nin "şiddeti durduruyor" gibi görünmeye ihtiyacı olduğu değerlendirmesinde bulunan Kalkan, bunun bölgedeki gelişmelerin ve Avrupa, ABD ilişkileri açısından da gerekli olduğunu ifade etti.

AKP'nin Kürt sorununa çözüm yaklaşımına sahip olmadığını kaydeden Kalkan, "Daha doğrusu Kürt sorununu kabul eder durumda değil," dedi.

'PKK'Yİ ÇÖZMEYE ÇALIŞMAKLA KÜRT SORUNU ÇÖZÜLMEZ'

Kalkan konuşmasını devamla şöyle sürdürdü:

"PKK sorun değil, sorunun çözüm gücüdür. PKK'yi çözmeye çalışmakla Kürt sorunu çözülmez, Türkiye'nin sorunları çözülmez, Türkiye'ye demokrasi gelmez. Bu bakımdan iç bölgesel ve ulusal siyaset bakımından AKP mevcut kültürel soykırım rejimini, inkar ve imha sistemini yürütmekte zorlanıyor. Fakat Kürt sorununu çözecek demokratik bir zihniyete ve çözüm politikasına da sahip değil. Onun yerine işte PKK'yi çözme, bunun için fırsat kollama çabası içerisinde. Bu da onun çıkmazını, çözümsüzlüğünü ifade ediyor. Bu durumda gerçekten AKP'nin ne yapacağı, süreci nereye götüreceği çok net değildir."

ÖCALAN'IN PROJESİ

AKP'nin PKK lideri Abdullah Öcalan'ın 'projesine' nasıl yaklaştıklarını bilemediklerini kaydeden Kalkan, toplumun baskısına dikkati çekti ve "Siyasi oligarşi çözümü engelliyor. Bu oligarşi diğer partilerde, siyasi alanda olduğu gibi, AKP üzerinde de etkilidir. Dolayısıyla AKP'nin nasıl davranacağı tam belli değildir," dedi.

Öcalan'ın sunduğu projeyi görmediklerini söyleyen Kalkan, ancak Öcalan'ın görüşlerini zaten bildiklerini belirterek, onun projesinin 'Türkiye'nin demokratikleşmesini içerdiğini de biliyoruz' dedi.  

Bu projenin 'dar milliyetçi bir yaklaşım' olmadığını söyleyen Kalkan, bu yöndeki haberleri eleştirerek, "Sadece Kürtler kendilerine hak istemiyorlar, kendi sorunları çözülsün istemiyorlar, Türklerin yanında bir de 'Kürtler var olsun' istemiyorlar. Türkiye'de bütün toplumlar, kesimler özgürce, demokratik örgütlenebilsin, kendilerini ifade edebilsinler, Türkiye demokratikleşsin, Türkiye'nin bütün toplumsal kesimleri, özgür ve demokrasi içerisinde örgütlü bir biçimde bir birlik, bütünlük oluştursun istiyorlar. Bütün sorunlar demokratik siyaset yöntemiyle çözülsün istiyorlar. Kürtlerin istemi bu," dedi ve Öcalan'ın da  bu görüşte olduğunu belirtti.

ATEŞKES KOŞULLARI

Çözümden yana samimi olanların da bu yüzden "Öcalan'ın çözüm iradesiyle dayanışma içinde olmaları" gerektiğini söyleyen Kalkan, yeni bir ateşkesin gündemde olup olmadığı konusunda ise şunları kaydetti:  

"Ateşkes sağlama koşulları her zaman vardır. Savaş yürütüleceği kadar yürütülmüştür. Savaş sorunları ortaya çıkarıp, çözümü dayatacağı kadar dayatmıştır. Gerisi sorunları çözecek demokratik siyasetin rol oynayabilmesi, siyasi oligarşinin aşılarak demokratik siyasetin rol oynar hale gelmesine bağlı.

Böyle olsa tabi, her zaman ateşkes de olur. Sorunların demokratik siyasi yöntemlerle çözümünün önü açılır ve bu sorun çözülür. Bu konuda 'gerçekleşmez, olmaz' diye bir şey yok. Fakat mevcut haliyle bakıldığında, sorunlar nasıl çözümlenecek. Ortada histerik bir milliyetçilik var. İşte Sinop'ta olanlar, Samsun'da olanlar.  Türkiye'nin sol demokratik güçlerine, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) üyelerine, milletvekillerine, BDP'ye yaklaşım ortada. Tam bir faşist, şoven saldırganlık var."

Karadeniz'de yaşananların bir avuç insana yüklenemeyeceğini söyleyen Kalkan, "Onun içinde herkes var. Siyaseti, demokrasiyi topluma götürmediler. Şovenizme, milliyetçiliğe dayandılar" dedi ve devamla ateşkes için şu açıklamaları ekledi:

'ATEŞKES DEMEK ÇÖZÜM PROJESİ DEMEK'

"Ateşkes olabilmesi için çözümün önünün açık olması lazım. Çözüme dayanmayan, demokratik siyasi bir çözüme dayanmayan bir ateşkes artık var olamaz.  Bunu defalarca yönetimimiz açıkladı. O artık geçmişte kaldı. Şimdi ateşkes demek, bir çözüm projesi demektir. Çözüm projesi olması için de işte bu faşist şoven saldırganlığın ortadan kalkması lazım. Şovenizm üzerinde politika yapmaktan, çıkar sağlamaktan, birbiriyle dalaşmaktan mevcut siyasi partilerin kendilerini kurtarması lazım.  Fakat pratikte görülen o değil. AKP, MHP, CHP böyle oldukça ve Türkiye'nin siyasi partileri de bunlar oldukça, bu partilerle bir demokratikleşme, demokratik siyasi çözüm olması çok zordur. Ona çok hazır oldukları, açık oldukları görülmüyor.  Çözüm olmazsa da ateşkes olamaz. Onu herkes bilmeli."

'ATEŞKES ARAYANLAR ÇÖZÜM PROJESİYLE GELSİN'

"Ateşkes arayanlar, sorunların demokratik, siyasi çözümü ile birlikte, çözüm projeleri ile birlikte gelmeliler. Barış projesinin, Kürt sorununa demokratik çözüm projesi ile iç içe olduğunu bilmeliler. Böyle bir yaklaşım, inisiyatif gelişirse, çeşitli çevreler, aydınlar, demokratik güçler böyle bir inisiyatif alırlarsa, böyle bir süreç gelişebilir."

Öcalan'ın çözümü geliştirmeye açık ve hazır olduğunun basına yansıdığını söyleyen Kalkan, "Ama bu tek taraflı olmaz. Kürt tarafı ile olmaz, karşı tarafın tutumuna bağlı. Bu anlamda böyle bir şeyin olup olamaması AKP'nin, diğer partilerin tutumuna, gösterecekleri çözüm eğilimine bağlı," dedi. (ANF)