Öcalan’ın avukatları hakkında açılan davanın ilk duruşmasında Aziz Nesin’lik bir skandal yaşandı. Ardahanlı avukat Yaşar Kaya’ya eski DEP Genel Başkanı Yaşar Kaya’ya ilişkin internetten bulunan haberler de suçlama konusu yapıldı

 

İmralı Cezaevi’nde hükümlü bulunan Abdullah Öcalan ile bir kere İmralı’da avukatı olarak görüşme yapan Yaşar Kaya hakkında KCK üyesi olduğu iddiasıyla, Öcalan’ın diğer avukatları ile birlikte dava açıldı. İddianamade, Kaya’nın Öcalan ile yaptığı görüşmede söylediği sözlerin basında yayımlanmasını sağlayarak talimatları BDP’ye ilettiği, DTK’nın eşbaşkanlığına Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk’un geçmesini sağladığı gibi iddialar yer aldı. İddianamede ayrıca Kaya’nın, Öcalan’ın talimatları ile kurulduğu iddia edilen bir dergiyi götürmesi de örgüt üyeliğinin delilleri arasında sayıldı.

 

Ancak Kaya’ya yöneltilen en önemli suçlama Kaya’nın, KCK Sözleşmesi doğrultusunda “Uluslararası düzeyde tanıtımın gelişmesi” için çalıştığı iddiası oldu. İddianamede bu iddiaya dayanak olarak Fırat Haber Ajansı’nda yayınlanan bir haber gösterildi. 2009 yılında yayınlanan “Sürgündeki Kürt Parlamentosu’na dava” başlıklı haber şöyle:

 

“Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Sürgündeki Kürt Parlamentosu’nun üyeleri hakkında ‘örgüt kurma ve yönetme’ suçundan dava açtı. Cumhuriyet Savcısı Cemil Tuğtekin tarafından açılan davanın iddianamesinde, aralarında Zübeyir Aydar, Remzi Kartal, Necdet Buldan ve Yaşar Kaya’nın da bulunduğu kişilerin hapis cezası ile cezalandırılması talep edildi.

 

Demokrasi Partisi’nin (DEP) eski Genel Başkanı Yaşar Kaya tarafından, yaklaşık 400 kişinin katıldığı bir toplantı ile ‘Sürgünde Kürdistan Parlamentosu’nun kurulduğu kamuoyuna duyuruldu. Yaşar Kaya da kurucu Genel Başkanı olarak ilan edildi.”

 

TAHLİYE OLDU

Dosyanın eklerinde de Avrupa Dersim Aleviler Federasyonu Genel Başkanı Yaşar Kaya’nın yaptığı Zazaca konuşmaya ilişkin internet haberi de sanki Zazaca bilmeyen Ardahanlı avukat Yaşar Kaya söylemiş gibi yer aldı.

 

Avukat Yaşar Kaya, hafta başında özel yetkili İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada yaptığı savunmada DEP eski Genel Başkanı Yaşar Kaya ile ilgisinin olmadığını söyledi. Kaya ayrıca kendisinin Alevi değil, Sünni olduğunu ve Zazaca da bilmediğini, yurtdışına hiç çıkmadığını söyledi. Mahkeme, Kaya’nın bu savunmasının ardından diğer 8 avukatla birlikte yurt dışına çıkış yasağı ve haftada bir karakola imza atma tedbirleriyle tahliye edilmesine karar verdi.

 

İddianamede eski DEP Başkanı Yaşar Kaya’nın PKK ile zıt düştüğü ve tehdit edildiğinin tam 8 ayrı yerde vurgulanması da skandalı büyüttü.

 

“BİLİNÇLİ YAPILDI”

Avukat Yaşar Kaya, Vatan gazetesinden Kemal Göktaş'a yaptığı açıklamada, “Hayatımda ilk izlediğim tiyatro Aziz Nesin’in ‘Yaşar ne yaşar ne yaşamaz’ oyunuydu. Ortaokulu okumak için geldiğim Göle ilçesinde izlemiştim.

 

Oyundaki trajikomik hikaye beni çok etkilemişti. Ama o oyundaki trajikomik durum 35-40 sene sonra benim ve arkadaşlarımın başıma geldi” dedi.

 

Avukatların tutuklandığı davanın siyasi olduğunu belirten Kaya şunları söyledi:

 

“Ankara’da Başbakan bizi hedef gösterdi ve ardından İstanbul polisi hazırlığa başladı. Başlıyorlar suç uydurmaya... (MİT krizinden sonra Doğu’ya gönderilerek) dağıtılan 1.600 polis bu konuda profesyonelleşmişti. Telefon dinlemelerde bir şey bulamayınca delil imalatı yoluna gitmişler. Yasada doğrudan savcının yürütmesi gerektiği belirtilmesine rağmen, polis savcılığın önüne getiriyor bütün delilleri. Savcı da imza atıyor.

 

Hakim de tutuklama için gerekçe arayacak. Beni suçlayacak bir suç unsuru olmalı. Polis, benim Avrupa’da olmadığımı biliyor ama bizi suçlamak için bunu yapıyor. O yüzden bunun hata değil de bilinçli bir şekilde oraya konulduğunu düşünüyorum. Çünkü ‘Kürdistan’ sözcüğü hassastır. Hakim orada Kürdistan kelimesini okuyunca tutuklama kararı veriyor. Yani polis hakimi oyuna getiriyor.” (Vatan)