80’li yıllarda göç ettikleri Nusaybin’in Kaleli köyüne geri dönen Ezidilerin inşa çalışmaları engellenmek isteniyor.
HDP’li vekil Ali Atalan, köyde yapımı sürerken mühürlenen taziye evi için kayyım tarafından yıkım kararı verildiğini söyledi.
Mezopotamya Ajansı'nda yer alan habere göre, Mardin’in Nusaybin ilçesinde bulunan Bagok Dağı kırsalındaki Kaleli (Efşê) köyünde yaşayan Ezidiler, 1980’li yıllarda göçe zorlandıktan sonra yeniden köylerine dönmeye karar verdi. Geçtiğimiz yıllarda geri dönüş kararı alan Ezidiler ilk olarak 2 katlı taziye evinin inşasına başladı. Bir yandan da avukatları aracılığıyla tapularını almak için uğraş veren Ezidilerin yaptığı taziye evi, kayyım atanan Mardin Büyükşehir Belediyesi tarafından mühürlendi.
Aynı zamanda çevre köylerde bulunan korucular tarafından tehditlere maruz kalan ve kendilerinden 800 bin Euro para istenen Ezidiler, topraklarını yeniden terk etmemek için dayanışma bekliyor. Kendisi de Ezidi olan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mardin Milletvekili Ali Atalan, Kaleli köyündeki Ezidilerin yaşadıkları sorunları dile getirdi.
‘KAYYIM ATADIĞI MECLİSLE YIKIM KARARI ALIYOR’
Çevre köylerden kimilerinin, “Bu köy bizimdir“ şeklinde ifadeler kullandığını aktaran Atalan, bu durumun Ezidilerin dönüşünü engellemeye dönük olduğunu söyledi. Köydeki arazilerin tapulu olmadığını fakat on yıllardır bu arazilerde Ezidilerin yaşam sürdüğünü hatırlatan Atalan, köye dönüş konusunda bir kararlılığın olduğunu söyledi. “Kararlılığı gördükleri için kanuna uygun olmayan bir tarzda, tarihi ve kültürel değerleri korumakla mükellef bölge müdürlüğünü devreye sokup, burayı sit alanı ilan ettirdiler” diyen Atalan, “Böylelikle o köyün yeniden inşa edilmesi ve yeni evlerin yapımı tamamen engellenmek isteniyor. Kaymakamlık, köyde yapılan taziye evine yıkım kararı çıkarıyor. Atanmış bir kayyım, kendisi tarafından atanan meclisi toplayarak böylesi bir karar alıyor“ bilgisini paylaştı.
‘HERKES EZİDİLERE SAHİP ÇIKMALI’
Kaleli’nin Ezidi köyü olduğunu ve bütün çevre köy halkının bildiğine vurgu yapan Atalan, taziye evi hakkında alınan karara, “Çıkarcı bir zihniyet, dini de suiistimal ederek, Ezidilere karşı kirli bir oyun sergilemektedir“ şeklinde tepki gösterdi. Ezidiler göç etmeden önce, şu an baskı kurmaya çalışan kesimlerin “Bu köy bizimdir“ iddiasında bulunmadığına dikkat çeken Atalan, şöyle devam etti: “Sahipsiz mala ve mülke konma zihniyetiyle harekete geçtiler. Kesinlikle bunu kabul etmek mümkün değildir. Bu köylülerin hak ve hukukunu savunmak sadece Efşê köylülerine ait değildir. İnsanım diyen herkes karşı çıkmalıdır. Herkesin mağdurlardan yana pozisyon alması, daha etkin tepki göstermesi ve insani görevini böylelikle yerine getirmesi gerekiyor.”
Engellemelere karşı hukuki mücadelelerini sürdüreceklerini kaydeden Atalan, iç hukuk yollarının tükenmesi durumunda uluslararası hukuk yollarına başvuracaklarını söyledi.
