Van'da 17 yaşındaki bir Afgan gencin karakolda dövülerek öldürülmesine ilişkin iddianamede sanık polis için "kasten yaralayarak ölüme sebep olma" suçlamasıyla 8 ila 12 yıl arası hapis cezası istendi. İddianamede 'işkence'nin adı bile yok!

Radikal’den İsmail Saymaz’ın haberine göre, Afganistanlı 17 yaşındaki Lütfullah Tacik’in Van Emniyeti Müdürlüğü Yabancılar Şubesi’nde dövülerek öldürüldüğü iddiasına ilişkin gence tokat atan polis Serdar Oran hakkında "kasten yaralayarak ölüme sebep olma" suçundan 8 ila 12 yıl arasında hapis istemiyle dava açıldı. Savcılık, iddianamede neredeyse 'sanık avukatı' gibi ifadeler kullandı. Sanık polisin, “Tacik’te lösemi hastalığı olduğunu bilemeyeceği, yaralama kastıyla hareket ettiği ancak ölümün meydana geldiği” ileri sürüldü. Oran’ın attığı tokatla Tacik’in ölümü arasında illiyet bağı olmadığı ve bu nedenle aslında “taksirle ölümüne neden olma” fiilinin oluştuğu iddia edildi.   

Van Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, otopsi raporunda bu yönde bir bulgu yoksa da polis Serdar Oran’ın Lütfullah Tacik’e tokat attığının sabit olduğu belirtildi. Tacik’in önceden kendisinde var olan lösemi hastalığının etkisiyle beyin kanaması geçirerek öldüğü savunulurken, “Şüphelinin atmış olduğu tokatın ölüm olayının gerçekleşmesinde tetikleyici rol oynadığı” savunuldu.

Oran’ın “ölende böyle bir hastalık olduğunu bilemeyeceği ve yaralama kastıyla hareket ettiği ancak ölümün meydana geldiği” ileri sürüldü. Oran’ın attığı tokatla Tacik’in ölümü arasında illiyet bağı olmadığı ve bu nedenle “taksirle ölümüne neden olma” fiilinin oluştuğu iddia edildi. Fakat bunun takdirinin ağır ceza mahkemesine ait olduğu belirtilerek, Oran hakkında Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 86/2 ve 87/4. maddeleri gereğince “kasten yaralayarak ölüme sebep olma” suçundan 8 yıldan 12 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldığı belirtildi.

İKİNCİ POLİS İÇİN 2 YILA KADAR HAPİS İSTEMİ

Bu arada, Tacik’in hastaneye götürüldüğü aracı kullanan polis Hasan Özgür Özdemir hakkında da “Çocuğun rahatsızlandığını görmesine rağmen kullandığı aracı derhal hastaneye götürmeyerek, tedavide geç kalınmasına sebep olduğu” için TCK’nın 257. maddesine göre “görevini kötüye kullanma” suçundan iki yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Van 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek davanın ilk duruşması için 19 Kasım 2015’e gün verildi. Bu arada, Tacik’le birlikte Türkiye ’ye girerken yakalanan altı Afgan’ın da tanık olarak dinlenmesi için karar alındı. Ne var ki bu tanıkların kaçtığı ifade ediliyor.

Tacik ailesinin avukatı Mahmut Kaçan, “işkence” suçundan dava açılması gerektiğini belirterek, "İddianamede işkenceye ilişkin bir değerlendirme bulunmuyor. Savcı, olaya 'basit yaralama' şeklinde bakmıştır. Bir trafik kazası olmuş ya da acemi bir hekim kazaya sebebiyet vermiş gibi... Görüyoruz ki iddianamede, polisin lehine değerlendirmeler yapılmış. Sanığın, Tacik’in hastalığını bilemeyeceği, yaralama kastıyla hareket ettiği savunuluyor. Buna hangi maddi kanıtla ulaşılmıştır? Şahsen dehşete düştüm" dedi.

POLİS TOKAT ATMIŞTI    

Afganistanlı Tacik, 16 Mayıs 2014’te Iğdır’ın Aralık ilçesinde jandarmanın yaptığı operasyon sırasında yakalanmıştı. Van Emniyeti Yabancılar Şubesi’ne bağlı Geri Gönderme Merkezi’nde polis Serdar Oran’ın Tacik’i ‘yaşını yanlış söylediği’ gerekçesiyle dövdüğü, gencin dövüldükten sonra beyin kanaması geçirerek 31 Mayıs’ta öldüğü öne sürülmüştü.

Emniyet’te sadece olay yerine bakan güvenlik kamerasının ‘arızalı olduğu ve görüntü kaydetmediği’ saptanmıştı. Ayrıca Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne ait kamera kayıtlarının, görevli üç polis tarafından tahrif edildiği açığa çıkmıştı. Yine Tacik’in altı arkadaşının ilk ifadesi, şüpheli polis S.O.’nun çalıştığı Yabancılar Şubesi’nde alınmıştı. El yazısıyla alınan bu ifadede çocuklara, “Darp görmedik” dedirtilmişti.

Son olarak, soruşturma dosyasının bir örneği, ifadesi bile alınmadan şüpheli polise verilmişti. Daha sonra da dayağın birinci elden tanığı durumundaki Tacik’in altı arkadaşının ‘kaçtığı’ ve kuzeninin de ‘bulunamadığı’ savunulmuştu. (Radikal)