Medeni Yıldırım’ın annesi Fahriye Gündüz Yıldırım, “Biz katili tanıyoruz. Oğlumu öldüren askerin de emri veren komutanın da hakkı ömür boyu hapistir. Karakol komutanı vur emri vermeseydi Medenim ölmeyecekti” dedi.

Evrensel'de yer alan habere göre, Diyarbakır'ın Lice ilçesine bağlı Kayacık (Hêzan) köyünde, 28 Haziran 2013’te karakol-kalekol yapımını protesto etmek amacıyla düzenlenen eylemde halkın üzerine askerlerce ateş açılması sonucu 19 yaşındaki Medeni Yıldırım’ın yaşamını yitirmesiyle ilgili başlatılan soruşturma tamamlandı. Katledilişinden ancak 2 yıl sonra tamamlanabilen soruşturma sonucu hazırlanan iddianamede, şüpheli Er Adem Çiftçi (23) hakkında ‘Haksız tahrik altında olası kastla adam öldürme’ suçundan 18 yıla kadar hapis cezası istendi.

İddianamede Medeni Yıldırım’ın taş atan grup içinde olmamasına rağmen, ‘haksız tahrik’ten söz edilirken, doğrudan ateş açılarak öldürülmesine rağmen ‘olası kasıt’la yargılanacak olması tetiği çekenin alt sınırdan cezalandırılması kaygısı yarattı. Öte yandan emri veren komutanın ismi de iddianamede yer almadı.

ETHEM’İ VURAN POLİSİ DE BIRAKTILAR

Savcının ‘Haksız tahrik altında olası kastla adam öldürme’ ile soruşturma açmasına tepki gösteren Anne Fahriye Gündüz Yıldırım, soruşturma aşamasında savcının kendisine, ‘Katilin kafasından tutup yargı önüne çıkaracağım’ dediğini, ancak şimdi hazırladığı dosyanın tam tersi olduğunu söyledi.

Yıldırım, “Oğlumu öldüren askerin de emri veren komutanın da hakkı ömür boyu hapistir. Karakol komutanı vur emri vermeseydi Medenim ölmeyecekti. Askerler halkı taramayacaktı. Kürt halkından biri olsaydı cezaevine koyup ömür boyu hapsedeceklerdi. Devlet eliyle olunca tahrik, indirim diyorlar. Ethem Sarısülük’ü katleden polisi bir süre sonra bırakıp, eski görevine gönderdiler. Siz kimsiniz? Suçsuz günahsız insanları katlediyorsunuz. Bu fidanları kurutuyorsunuz. Derdiniz nedir” şeklinde konuştu.

BU DAVANIN PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ

“Katledenler bizi cahil görüyor. Ama biz cahil değiliz” diyen Yıldırım, “Darbeyi yemişiz, acı çekmişiz ama bunu kabul etmemiz mümkün değil. Biz katilimizi tanıyoruz. İki cihanda elim katillerin yakasında olacak. Hem komutansın hem katilsin. Bu davanın peşini hiç bırakmayacağız. 2 yıldır bu davayı takip etmek için günlerce savcılığa ayakla gidip geldim. Her şey ortada olmasına rağmen hâlâ katiller kendilerini savunuyor” dedi.

Katillerin yargılanmadan, ceza görmeden Medeni’nin rahat olamayacağını dile getiren anne Yıldırım, “Medeni’nin hayalleri vardı. Sınava girip üniversiteyi kazandı. Ama katiller okumasına izin vermedi. Medeni akıllıydı, hak bilen, vicdan sahibiydi. Hukuksuzluğu kabul etmiyordu” dedi.