CHP Edirne Milletvekili Erdin Bircan, Silivri Cezaevi’nde terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına ve anayasal düzene karşı suç işlemek" iddiasıyla tutuklanan Cumhuriyet gazetesi yayın Danışmanı Kadri Gürsel ve Sözcü muhabiri Gökmen Ulu ile görüştü.

Cumhuriyet'ten İklim Öngel'in haberine göre Gürsel, Bircan aracılığıyla paylaştığı mesajında “Demokrasi nöbetini Silivri’de tutmaya hazırım. Adaleti çürümüş bir Türkiye’nin bekası tehlikededir. Cumhuriyet davasında sonuç ne olursa olsun elimizde yaşanabilir bir Türkiye kalabilirse bu dava da eninde sonunda beraat edeceğiz, bundan eminim” dedi.

Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan Kadri Gürsel ve Gökmen Ulu’yu ziyaret eden CHP’li Bircan, tutuklu gazetecilerin tehdit aracı olarak kullanıldığını ifade ederek, “Bu dava daha önceki Ergenekon ve Balyoz’da olduğu gibi hükümetin ve AKP’nin başındaki cumhurbaşkanının, gazetecilerle birlikte tüm muhalefete gözdağı vermek için başlattığı bir davadır. Hiçbir şeye dayandırılamayan bu tutuklamalar ile gazeteciler cezalandırılıyor. Tutuklu gazeteciler, halen görevlerinin başındaki gazetecilere ‘Siz de içeri atılabilirsiniz’ mesajı verilmek için tutuluyor. Gazetecinin görevi toplumu aydınlatmaktır. Maalesef gerçekleri yazan her gazeteci suçsuz olmasına rağmen uyduruk suçlar üretilerek cezaevine gönderiliyor. Atatürkçü olan insanlara gözdağı vermek için, cezalandırma yapılıyor” dedi.

KADRİ GÜRSEL: BU SİYASİ BİR DAVA

Kadri Gürsel ise Bircan aracılığıyla şu mesajı paylaştı:

“Davamızın 11 Eylül’deki ikinci duruşmasında bize yönelik suçlamaların, hukuksuz, akıl ve mantık dışı olduğunu bir kez daha ve bu kez farklı biçimde göstereceğiz. Sonuç ne olur bilemem ama bu siyasi bir dava. Şundan eminim, bize ve gazeteciliğe yöneltilen siyasi suçlamaları boşa çıkarmak yoluyla hukuku savunacağız. Demokrasi nöbetini Silivri’de tutmaya hazırım. Adaleti çürümüş bir Türkiye’nin bekası tehlikededir. Cumhuriyet davasında sonuç ne olursa olsun elimizde yaşanabilir bir Türkiye kalabilirse bu dava da eninde sonunda beraat edeceğiz, bundan eminim.”

Bircan, Ulu’nun ise kendisine avukat kısıtlaması dahil, sürekli FETÖ’cü muamalesi yapılmasından şikâyet ettiğini, yalnız kalmak zorunda bırakılarak tecrit edildiğini anlattığını iletti.

Ulu’nun iddianamenin bir an önce hazırlanmasını beklediğini aktaran Bircan, “Ulu, ya iddianamenin yazılmasını ya da tahliyesini talep ediyor. ‘Ya iddianame çıksın görelim ya da benim şu an özgür olmam gerekiyor’ diyor ve adalet istiyor. Ulu, bugüne kadar yaşadıklarını da anlattığı bir kitap hazırlıyor” dedi.