Gezi Direnişi sırasında Kabataş iskelesi önünde 70-100 kişilik “üzerleri çıplak ve deri eldivenler giyen” bir grubun sözlü tacizi ve saldırısına uğradığını iddia eden ancak daha sonra ortaya çıkan görüntülerde de bu söylediklerinin gerçekle bağdaşmadığı anlaşılan Zehra Develioğlu, daha önce de bir kişi hakkında şikayette bulunmuş.

Canan Coşkun'un Cumhuriyet'te yer alan haberine göre Develioğlu, Arif Y. Hakkında kendisini ‘selektörle taciz ettiği’, ‘araçla sıkıştırıp takip ettiği’ iddiasıyla bir yıl hapis istemiyle dava açtı. Haberde yargılama sonrası Arif Y.’nin delil yetersizliğinden beraat ettiği belirtildi.

Arif Y. ifadesinde Maslak sapağında seyir halindeyken plakasını sonradan öğrendiği Develioğlu’nun kullandığı aracın sağ şeritte gittiğini kaydederek, “Bu aracın camları filmliydi ve içerisi gözükmüyordu. Bu araç aniden önüme kırdı. Ben de ikaz etmek için kendisine 1-2 kez selektör yaptım ve yoluma devam ettim” dediği öğrenildi. Arif Y. aynı ifadede aynı aracı daha sonra Atatürk Caddesi üzerindeki bir marketin önünde gördüğünü, fakat kimseyi takip ve rahatsız etmediğini söyledi.

DURUŞMAYA BİLE GELMEDİ

Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Arif Y.’nin 20 Eylül 2010’da kullandığı araç ile “kişilerin huzur ve sükûnunu bozduğu” suçlamasıyla 1 yıla kadar hapsi istendi. Ancak dosyada, Develioğlu’nun şikâyetine ilişkin beyanı haricinde hiçbir delil yer almadığı gibi Develioğlu duruşmaya da katılmadı. Yargılama sonunda Arif Y. mahkûmiyete yeterli kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden beraat etti. Gerekçeli kararda, Develioğlu’nun adresine çıkarılan davetiyenin adresinde tanınmadığından iade edildiği, yeni adresinin tespit edilemediği ve soruşturma sırasında verdiği ifadesiyle yetinildiği belirtildi.

BİR ŞİKAYETTE DE KİŞİ TESPİT EDİLEMEDİ

Develioğlu’nun 1 Ağustos 2011’de de kapıya gelip eşini soran ve evrak imzalatmaya çalışan bir kişiden şikayetçi olduğu öğrenildi. Develioğlu, evrakı imzalamayıp kapıyı kapattığını, daha sonra eşini arayarak böyle bir şey olmadığı haberini aldığını kaydetti. Develioğlu, evine gelen kişinin araç plakasını alamadığını, gri renkli bir araçla gelen şahsın kaçtığını savundu. Şikayet sonrasında başlatılan soruşturma kapsamında gelen kişi tespit edilemediği için takipsizlik kararı verildi.

EMNİYET BİLE GÖRÜNTÜ BULAMADI

Develioğlu’nun Gezi Direnişi sırasındaki ifadeleri havuz medyasının manşetlerine taşınmıştı. Dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’da mitinglerde eylemleri itibarsızlaştırabilmek için iddiayı sık sık diline dolamıştı.

Ancak geçtiğimiz günlerde Emniyet bir açıklamada bulunarak, binlerce dakikalık görüntülerde herhangi bir saldırı görülmediğini belirtti. Bunun üzerine iddiayı savunan havuz medya yazarları köşelerinden “Diliniz KABA, Vicdanınız TAŞ” başlığıyla manifestolar yayımladı. Sabah gazetesi de manşet haberinde bir hayli tuhaf bir fotoşop çalışmasıyla saldırıyı kanıtlayan 52 saniyelik tek bir kamera görüntüsü olduğunu duyurmuştu. Ancak söz konusu kamera görüntüsü henüz yayımlanmış değil.