Diyarbakır'da 1992 yılında öldürülen gazeteci-yazar Musa Anter cinayetiyle ilgili görülen davada tutuksuz olarak yargılanan dönemin 3 No'lu Jandarma İstihbarat Tim Komutanı Savaş Gevrekçi çarpıcı itiraflarda bulundu. Diyarbakır’da görev yaptığı dönemde MİT yetkilileri ile bir araya gelmediklerini belirten dönemin tim komutanı Savaş Gevrekçi, "Güneydoğunun en büyük sorunu MİT ayrı, Emniyet ayrı, biz ayrı çaldık" dedi. Mahkemeye MİT’ten gelen belgede ise, bir jandarma yetkilisinin Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım'ın Şemdin Sakık'ı öldürmesi için MİT'ten görüş istediği belirtildi.

Diyarbakır'da 1992 yılında Kürt yazar Musa Anter'in öldürülmesi davasında haklarında dava açılan 4 sanığın yargılanmasına devam edildi. Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmanın 4'üncü celsesine tutuklu itirafçı sanık Hamit Yıldırım, tutuksuz sanık dönemin 3 No'lu Jandarma İstihbarat Tim Komutanı Savaş Gevrekçi katılırken, haklarında yakalama kararı bulunan Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım ile Aziz Turan (Abdulkadir Aygan) katılmadı. Duruşmada Musa Anter'in oğlu Dicle Anter ve  avukatları da hazır bulundu. Duruşmaya BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile BDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş'ta izleyici olarak katıldı.

"KİMSENİN KİMSEDEN HABERİ YOK; ÇOCUK MU KANDIRIYORSUNUZ?"

Duruşmada söz alan mağdur avukatlarından Selim Okçuğlu, olayla ilgili bilgisi bulunan eski Ankara Emniyet Müdürü Orhan Taşanlar, Eski MİT Kontr-Terör Merkezi Başkanı Mehmet Eymür, Susurluk Raporu'nu hazırlayan Kutlu Savaş ile itirafçı Ali Ozansoy'un tanık olarak dinlenilmesini istedi. Tanıkların dinlenmesi durumunda tutuksuz sanık Savaş Gevrekçi ile ilgili somut gelişmelerin ortaya çıkacağını belirten Okçuoğlu, sanığın tutuklanmasını talep etti. OHAL ve Jitem arşivlerinin istenilmesini talep eden Okçuoğlu, "Bu bölgede işlenen cinayetlerde MİT’in, Emniyetin ve Jandarmanın birbirinden haberi yok. Sanık Savaş Gevrekçi İstihbarat tim komutanı olmasına rağmen cinayetle ilgili bilgisinin olmadığını söylüyor. Sen buraya pikniğe mi geldin. Aygan Jitem adına cinayetler işledi. İnsanlar ölüyor ve kimsenin kimseden haberi yok, siz çocuk mu kandırıyorsunuz. Ya bu ülke hukuk devleti olacak yada çete devleti olarak kalır. Ülkenin bu gerçekliklerle yüzleşmesi lazım" dedi.

JİTEM RESMİ BİR YAPIDIR

Daha sonra söz alan Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, davanın iddianamesinde Jitem'in yapısına ilişkin çok açıklayıcı bir izahat bulunduğunu belirterek, "İddianame çok detaylı bir şekilde incelenirse Jitem'in bu bölgede insanları nasıl kaçırdığı, öldürdüğü ve alıp götürdüğü net bir şekilde görülecektir. Olay tarihinde bu yapının Diyarbakır sorumlusu ise sanık Savaş Gevrekçi'dir. Bu yapı 1987 ile 2002 arasında kadar misyonunu sürdürmüştür. Jitem illegal bir yapı olarak görünüyor ama resmi bir yapıdır. Arif Doğa'’ın emlakcı dükkanında ele geçen belgeler arasında  Jitem'in varlığını gösteren belgeler mevcuttur. Dönemin İdil Cumhuriyet Savcısı İlhan Cihaner, 3 kişinin öldürülmesiyle ilgili hazırladığı fezleke bugün görülen dava ile aynıdır. Bu hususun araştırılmasını istiyoruz" dedi.

JİTEM İKİ KİŞİDEN KURULU ÖRGÜT DEĞİL

Sanık Savaş Gevrekçi hakkında adam öldürme suçundan dava açıldığını, ancak buna rağmen tutuklanmamasının doğru olmadığını belirten avukat Elçi, "Sanık Savaş Gevrekçi'nin tutuklanmasını gerektiren bütün deliller mevcuttur. Bu kişi adam öldürme ile suçlanıyor. Şahıs emekli olsa bile hala o kişilerle görüşüyor. Delilleri değiştirme koşulları mevcuttur. Jitem bu iki kişiden kurulu bir örgüt değil. Bu sadece görünen bir kısmı birde görünmeyen kısmı var. Mahkemenin bu hususları dikkate almasını istiyoruz. Çünkü bu kentte sadece yürüyüşe katıldığı ve slogan attığı için onlarca kişi örgüt üyeliğinden dava açılarak insanlar 5 yıl tutuklu kaldı. Ancak hakkında adam öldürme suçundan dava açılan biri tutuklanmıyor" diye konuştu.

MAHKEME BAŞKANI İLE BARO BAŞKANI ARASINDA TARTIŞMA

Bu sırada araya giren Mahkeme Başkanı, Baro Başkanı Elçi'nin 'insanlar slogan attığı için 5 yıl cezaevinde kaldı' sözlerine tepki göstererek, "Bizim mahkememizde slogan attığı için yada yürüyüşe katıldığı için kimseyi örgüt üyesi yapmadık ve 5 yıl ceza vermedik. Bu şekilde ceza verdiğimiz tek bir kişi yoktur. Bizim mahkemenin uygulaması bellidir. 5 yıl cezaevinde kalan slogan attığı için değil, mutlaka taş attığı için ceza verilmiştir" dedi.

Tekrar söz alan Elçi, "Sizin ve diğer mahkemelerin bu şekilde ceza verdiği onlarca kişi var. Bu dosyaları size getirebilirim. Sizin uygulamalarını tutarlı bulmuyoruz" şeklinde konuştu.

MİT MAHKEMEYE BELGE GÖNDERDİ

Mahkemeye MİT'ten gelen belgede ise, bir jandarma yetkilisinin Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım'ın Şemdin Sakık'ı öldürmesi için MİT'ten görüş istediği ortaya çıktı. Mahkemeye gelen belgenin çok önemli olduğunu belirten avukat Barış Yavuz ise, "Mahmut Yıldırım'ın Şemdin Sakık'a suikast yapmak istediğine ilişkin bir jandarma yetkilisi MİT'ten görüş istiyor. MİT'ten gelen belgede bir insanın resmen öldürülmesi teklif ediliyor. Bir insanın ölümü resmen ihale edilmiş. Bu belgede Jandarma kendisinde öldürme yetkisi gördüğü açıktır" dedi.

"MİT AYRI BİZ AYRI ÇALDIK"

Kutlu Savaş'ın Susurluk Raporu'nda Yeşil'in Şemdin Sakık'ı infaz etmek için MİT'ten görüş bildirmesi yönünde mahkemeye gelen yazının kendisiyle bir ilgisinin olmadığını belirten tutuksuz sanık Savaş Gevrekçi, "Doğrudur o tarihte istihbarat görevlisi bendim. Ama bu olayla ilgili hiçbir bilgim yok. Burada hiçbir zaman MİT ile bir araya gelmedik. Zaten Güneydoğunun en büyük sorunu MİT ayrı,  Emniyet ayrı, biz ayrı çaldık. Avukatlar benim tutuklanmamı istiyorlar haklı olabilirler ama dosyada sanık Abdulkadir Aygan'ın beyanları dışında hiçbir şey yok. Orhan Miroğlu, kitabında olayla ilgi her şeyi yazmış. Elle tutulur bir delil varsa beni tutuklayın ama hiçbir şey yok. Eğer Türkiye Cumhuriyeti bir devletse Aygan'ı getirir, sizin yurt dışına götürdüğünüz  kişiyi getirin yüzleştirin. O zaman gerçekler ortaya çıkar" diye konuştu.

Sanık Gevrekçi'nin "Aygan'ı siz yurt dışına götürdünüz" sözleri üzerine avukatlar tepki gösterdi. Araya giren mahkeme başkanı sanık Gevrekçi'yi azarlayarak, "Bırak kimin ne derdi varsa anlatsın. Neden konuşmalarında avukatları suçluyorsun. Konuşmalarına dikkat et" dedi.

Cinayetle ilgili bilgisinin olmadığını belirten tutuklu itirafçı sanık Hamit Yıldırım ise, Aygan'ın kendisine iftira attığını, JİTEM elemanı olmadığını belirterek tahliyesini istedi.

Mahkeme heyeti, ara karar için duruşmayı öğleden sonraya bıraktı. (ANF)