T24 yazarı Oya Baydar, Cizre’de 1993-95 arasında 21 kişinin öldürülmesi ile ilgili “Jİ- TEM-Temizöz” davasındaki beraat kararına sert tepki gösterdi. Erdoğan AKP’sinin ve AKP iktidarının dönüp dolaşıp vardığı noktanın “Je t’aime JİTEM” özdeyişinden ibaret olduğunu söyleyen Baydar, "JİTEM’in yeni adı Özel Harekât olabilir, Korucular Konseyi veya başka bir şey olabilir, hiç önemli değil; bu bir zihniyet ve bir devlet/iktidar anlayışı. Son taşıyıcısı ise Erdoğan AKP’si" ifadesini kullandı. 

Oya Baydar'ın "Je t’aime JİTEM" başlığıyla T24'te (11 Kasım 2015) yayınlanan yazısının bir bölümü şöyle: 

Türkiye Cumhuriyeti devletinin değişmeyen özünü ve AKP iktidarının bir zamanlar reddeder gibi yaptığı o özle bütünleşmesini daha iyi açıklayabilecek bir söz düşünemiyorum. Cizre JİTEM davası olarak bilinen, eski Cizre Jandarma Komutanı Ergenekon davası sanığı Cemal Temizöz’ün adıyla anılan toplu cinayet/katliam davasının beraat ettirilen sanıklarından birinin sözü bu. Sanık, savunmasında “JİTEM’i bilirim, Fransızca seni seviyorum demektir”, diyor. Mide bulandırıcı bir utanmazlıkla mahkeme karşısında cinayetle, ölümle, insanların acılarıyla alay ediyor. Cezasız kalacağından emin, yüreği ferah, sırtını JİTEM’ci devlet/yargı gücüne dayamış.

21 Cizreli Kürdün 1990’ların başlarında failleri çok belli bir faili meçhule kurban gitmelerinden 22 yıl sonra görülen davada yargılananların tümü, başta Cemal Temizöz olmak üzere, göz göre göre, vicdanlar kanatılarak ve isyan duyguları kabartılarak beraat ettirildi. Demiröz’ün tazminat talebinde bulunacağını da okuduk. Hakkıdır; devletin faili meçhullerle görevli JİTEMci kullarına bu keleği yapmaması gerekirdi. İçerde tepişme olduğu günlerde boşluğa gelmiş, affola…

ERDOĞAN AKP'Sİ: ERGENEKONCU DEVLET ZİHNİYETİNİN SON TEMSİLCİSİ

AKP; darbeci-vesayetçi-Ergenekoncu devlet ve zihniyete karşı dipten gelen dalgaların sözcüsü olarak iktidara geldi. Henüz devleti ele geçirmemişti, henüz gerçek iktidar değildi. Sonra adım adım, önündeki engelleri temizleye temizleye iktidara ulaştı. İktidar yürüyüşündeki ortağı Cemaat’i tasfiye etme sürecine girdiğinde, sırtını dayayacağı bir güce ihtiyacı olduğunu gördü. O güç, hazırda bekliyordu: Ergenekoncu devlet zihniyetinin zinde kuvvetleri…

Bunun, bir köşe yazısında çok basite indirgenmiş bir analiz olduğunun farkındayım; basite indirgenmiş ama yanlış değil. Cemaatle birlikte, Balyoz ve Ergenekon davaları sürecinde “yenilenen ordu” şimdilik AKP iktidarının müttefiği. İktidarın bugün vardığı anti-Kürt milliyetçi çizgide özellikle Kürt sorununda ordu ile uzlaşma kısa dönemde yolunda gideceğe benziyor. Ama yetmiyor; benzer bütün iktidarlar gibi AKP de Ergenekoncu derin devletle uzlaşmak, onu kendi oyununa dahil etmek ve gereğinde kullanmak zorunda. Sadece Hrant Dink davasını iyi izlemek, ne demek istediğimin anlaşılması için yeterli.

Erdoğan AKP’sinin ve AKP iktidarının dönüp dolaşıp vardığı nokta, “Je t’aime JİTEM” özdeyişinden ibaret. JİTEM’in yeni adı Özel Harekât olabilir, Korucular Konseyi veya başka bir şey olabilir, hiç önemli değil; bu bir zihniyet ve bir devlet/iktidar anlayışı. Son taşıyıcısı ise Erdoğan AKP’si.