Bayrampaşa Cezaevi katliamında hangi gaz ve silahların kullanıldığı, kimyasal gaz kullanılıp kullanılmadığı Jandarma Genel Komutanlığı'na sorulacak.

İSTANBUL- 19 Aralık 2000'de Bayrampaşa Cezaevi'ne yapılan ve 12 tutuklu ve hükümlünün yaşamını yitirdiği operasyona ilişkin davanın 3. duruşması tamamlandı.

39 erin yargılandığı ve Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın duruşmasına tutuksuz sanıklar katılmazken, sanık avukatlarından ikisi hazır bulundu. Müştekilerden ise Sakine Demir ve Semra Tavuk ile mağdurların avukatları duruşmaya katıldı.

İTİRAF DOSYAYA EKLENDİ

Duruşmada, mağdur Sakine Demir ifade verirken, mahkeme heyeti dosyaya eklenen ve talimatla alınan ifadeleri okudu. Operasyonda Bayrampaşa Cezaevi'nde görevli olan Uzman Çavuş A.S.'nin itirafları da dava dosyasına eklendi. A.S. ifadesinde, "Operasyondan uzun yıllar sonra değişik birliklerde karşılaştığım ve şu an ismini hatırlamadığım bazı rütbeli arkadaşlar operasyon esnasında JÖAK’da görev yaptıklarını ve koğuşta yangın çıktıktan sonra yardım isteyen tutuklu ve hükümlülere 'sizi kurtarmak için yaş battaniyeler atıyoruz, bunlara sarılın ve kendinizi koruyun' diyerekten battaniye attıklarını, fakat battaniyelere su değil, yanıcı madde dökerek bu şekilde attıklarını ve yanmayı hızlandırdıklarını sohbetimiz esnasında beyan etmişlerdir" ifadeleri yer alıyor.

A.S, yangına itfaiyenin müdahale etmediğini de belirtirken, operasyon sonrası girdiği koğuşta sayısını hatırlamadığı kadın mahkumların üç ayrı noktada kömürleşmiş derecede yandığını ve hayatlarını kaybettiklerini gördüğünü söylüyor. A.S, "İlk etapta bu derecede yanmaya bir anlam veremedim, çünkü koğuşta sadece yatak ve yorgan vardı ve yanan şahıslar yatak ve yorganlardan uzak noktalarda hayatlarını kaybetmişlerdi" diyor.

İSYAN OLACAĞI ÖNCEDEN BİLİNİYORDU!

Mahkeme heyeti başkanı Hayri Özdal, aynı zamanda Elazığ'dan getirilen birlikte bulunan tanık Mehmet Yavuzkaya'nın ifadesini okudu. Yavuzkaya, ifadesinde cezaevinde çıkan isyana müdahale etmek için gittiklerini, cezaevinin dış güvenliğini sağladıklarını, mahkumlarla temaslarının olmadığını ileri sürdü.

Bunun üzerine söz alan Avukat Behiç Aşçı, "Tanık beyanı cezaevinde isyan olunacağının önceden bilindiğini ya da hissedildiğini, bu nedenle Elazığ'dan birlik getirildiğini söylüyor. İsyan çıkacağının önceden bilinmesi mümkün değildir. Önceden planlanan bir operasyon olduğu anlaşılıyor. Asıl olan ise katliam yapmaya gelmişler" dedi.

TUFAN PLANI İSTENECEK

Duruşma sonunda kararlarını açıklayan mahkeme heyeti, operasyon döneminde Bayrampaşa Cezaevi'nde kalan tutuklu ve hükümlülerin sanık olarak yargılandığı davanın soruşturmasını yürüten Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan Tufan isimli operasyon planının, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı'ndan da cezaevi müdürleri ve diğer savcılarla birlikte operasyon öncesi ve sonrasını anlatan tutanakların bulunduğu defterin istenmesine karar verdi.

Mahkeme heyeti ayrıca, Jandarma Özel Asayiş Komutanlığı personel listesi ve bilgilerinin, hangi tim ve bölüklerin görev aldığının, operasyona katılan birliklerin komutanlarının kuvvet komutanlarına sundukları raporların Jandarma Genel Komutanlığı'ndan istenmesine karar verdi.

Mahkeme heyetinin kabul ettiği diğer talepler şöyle:

Mermi giriş-çıkış delikleri genişletilen cenazelerin otopsi işlemi sırasında çekilmiş fotoğraf ya da görüntü varsa Adli Tıp Kurumu'ndan istenecek.

Operasyonda kullanılan gaz ve el bombalarının niteliğinin belirlenmesi için ölenlerin üzerindeki giysilerde inceleme yapılıp yapılmadığı Eyüp Cumhuriyet Savcılığı'na sorulacak.

Operasyonda kullanılan silahların nitelikleri ve kimyasal silah kullanılıp kullanılmadığı Jandarma Genel Komutanlığı'na sorulacak.

Mahkeme heyeti, sanıklar hakkındaki vareste kararının kaldırılması talebini reddederken, duruşmayı 2 Aralık 2011 tarihine erteledi.

AV. ASLAN: GERÇEKLER AÇIĞA ÇIKARSA HESAP SORULUR

Duruşma sonrası açıklama yapan Avukat Oya Aslan, komutan Zeki Bingöl'ün daha önce ne olduğu belli olmayan bombalarla yaktık dediğini, yine bir astsubayın ne olduğu belli olmayan, envanterde bulunmayan silahlar kullanıldığını söylediğini hatırlattı. Gerçeklerin yavaş yavaş gün yüzüne çıktığını belirten Aslan, bugün mahkemenin aldığı kararların önemli olduğunu belirtti.

Aslan, ilgili makamların cevap vermesi durumunda ciddi bilgilerin ortaya çıkacağını, müvekkillerinin söylediklerini doğrulanacağını belirtti. Siyasi kararları alanların, Tufan planında adı geçenlerin ve operasyonda görev alanların sorumlu olduğunu belirten Aslan, "Gerçekler açığa çıkarsa bunların yargılanmasını sağlamış olacağız. Bu nedenle bu talepler önemliydi. Cevap verilirse önemli bir dönem aydınlatılacak ve bunun hesabının sorulacağını düşünüyoruz" dedi.