Haber ve Fotoğraf Berkcan Zengin / Demokrat Haber İzmir

İstanbul’da Ortaköy'de Reina adlı gece kulübünde yılbaşı gecesi yaşanan saldırı, İzmir’de protesto edildi. “İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri”nin çağrısı ile toplanan protestocular, hükümetin istifasını istedi.

“Hükümet istifa” yazılı pankart taşıyan yaklaşık 100 kişilik grup, Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde toplandı. “İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri” adına basın açıklamasını Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Dönem Sözcüsü Melih Yalçın yaptı.

"200 METRE YAKINDAKİ KARAKOL MÜDAHALE ETMEDİ"

5 Haziran 2015’den beri yüzlerce kişinin silahlı ve bombalı saldırılarda hayatını kaybettiğini söyleyen Yalçın, “İstanbul’un en işlek caddelerinden birinde yer alan gece kulübüne elini kolunu sallayarak giren IŞİD üyesi saldırgan, 7 dakika boyunca insanları katlederken, eğlence mekanına 200 metre mesafedeki polis karakolundan yaşananlara yönelik bir müdahale olmaması da dikkat çekici ve düşündürücüdür” dedi.



Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez de eleştiren Yalçın, “Yalan, dolan, hırsızlık, taciz, tecavüz karşısında Diyanet'in suskun kaldığını belirten Yalçın: " Yalan, dolan, hırsızlık, taciz, tecavüz karşısında suskun kalan Diyanet İşleri Başkanlığı, yılbaşından bir gün önce yayımladığı Cuma hutbesi ile kendisinden bekleneni yapmış, yılbaşı kutlamayı “insan hayatına katkısı olmayan gayri meşru tutum ve davranış” olarak tanımlamış, yılbaşına kutlama ile girenleri cihatçı çetelere hedef göstermiştir. " dedi.

Barış ve demokrasi mücadelesi veren binlerce siyasetçinin, gazetecinin, sanatçının tutuklanırken Akp'nin aslan kesildiğini ama IŞİD ve benzeri cihatçı örgütlerin üyelerine büyük bir şefkatle yaklaştığına değinen Yalçın şunları da ekledi: Barış ve demokrasi mücadelesi veren binlerce siyasetçiyi, gazeteciyi, sanatçıyı tutuklarken aslan kesilen AKP iktidarı, IŞİD ve benzeri cihatçı örgütlerin üyelerine büyük bir şefkatle yaklaşmaktadır. Bu bağlamda, Türkiye’yi selefi örgütlerin savaş alanına çeviren iktidarın istifası talebi daha gür bir sesle yükseltilmelidir. 




"LAİKLİK KARDEŞLİKTİR"


Laiklik, demokrasi ve kardeşlik için çağrı yapan gençler, dün akşam İçişleri Bakanlığı’nın resmi twitter hesabından “terörle mücadele ekiplerine” sevk edilirken, gençlerin yaptıkları çağrının nasıl bir suç unsuru içerdiği ise anlaşılamamıştır. Sonuçta söz konusu gençler bugün polis baskınlarıyla gözaltına alınmıştır.

Gözaltına alınan kişilerin gericiliğe karşı mücadele, laiklik ve kardeşlik çağrısı “terör” suçuysa İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri olarak suça ortak olduklarını belirten Yalçın basın açıklamasını şu cümlelerle sonlandırdı: Eğer gençlerin yaptıkları gericiliğe karşı mücadele, laiklik ve kardeşlik çağrısı “terör” suçu ise biz de İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri olarak sözlerimizi, tüm ilerici güçlerin ortaklaşması gereken o çağrıyı tekrarlayarak bitiriyor ve suça ortak olduğumuzu belirtiyoruz:

“Biz diyoruz ki, artık yeter! Artık buraya kadar! Bundan sonra mahallelerimizde ne IŞİD’ciye ne de herhangi bir gerici-cihatçı çeteciye geçit vermeyeceğiz. Gericiliğin karşısında yükseltilmesi gereken bir bayrak vardır, bu bayrağın adı da laiklik bayrağıdır. Bugün laiklik demek özgürlük demektir, kardeşlik demektir, insanca bir yaşam mücadelesi demektir. Bizler herkesi bu mücadelenin birer neferi olmaya çağırıyoruz. Gericilerden, faşistlerden, başkanlık sevdalılarından hesap sormaya çağırıyoruz.”

Basın açıklaması sırasında " Hükümet İstifa, AKP defol bu memleket bizim, Katil Işid işbirlikçi AKP, Suruç için adalet Reina için adalet, susma sustukça sıra sana gelecek, AKP'den hesabı gençlik soracak, Laikliği savunmak suç değildir, cihatçı değil laik Türkiye, Faşizme ölüm tek yol devrim, Katillerden hesabı gençlik soracak, Katil devlet hesap verecek " sloganları atıldı.