İstanbul’da, meydana gelen selin ardından kentteki betonlaşma ve yeşil alanların önemi bir kez daha gündeme geldi.

Araştırmalara göre, Hisarüstü- Aşiyan füniküler inşaatı için kapatılan Aşiyan Parkı’nın ardından “Öteki Aşiyanlar” Fulya, Maçka ve Fındıklı parklarını gündeme taşımasının ardından, özellikle İstanbul’da her geçen gün daha da azalan kent içi ‘aktif’ yeşil alanlar gittikçe azalıyor.

Habertürk'ten Melis İnce'nin haberine göre araştırmalar, İstanbul’da kişi başına düşen yeşil alan miktarının son 30 yılda büyük bir hızla azaldığını ortaya koyuyor. Öyle ki, bazı uzmanlara göre ‘aktif’ yeşil alanların oranı kişi başına 1 metrekareye kadar düştü. İstanbul Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, kentte kişi başına düşen kent içi yeşil alan oranının 8.41 metrekare olduğu bilgisini verirken, artan şehir nüfusunun yeşil alan oranının azalmasına sebep olabileceğini kaydediyor. Belediyeye göre kentteki ormanlık alanların da eklenmesiyle bu oran kişi başı 12.3 metrekareye çıkıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı verilerine göreyse İstanbul’da kişi başına 7.57 metrekare yeşil alan düşüyor.

ORTALAMANIN ALTINDA

Hangi rakamı dikkate alırsanız alın, büyük bir sorun var. Zira Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yönetmeliğine göre bir şehirde kişi başına düşmesi gereken yeşil alan miktarı en az 15 metrekare. Dünya Sağlık Örgütü’nün tavsiye ettiği “aktif yeşil alan” oranı ise kişi başına en az 9 metrekare.

Türkiye’de kişi başına yeşil alan ortalamasının 6.2 metrekare olduğunu gösteren bakanlık verileri, şehirlerde 10 metrekare yeşil alan açığı olduğunu gösteriyor. Verilere göre Ankara’da kişi başına yeşil alan 19.4 metrekare.

Peki “yeşil” neden giderek azalıyor? Orman mühendisleri ve mimarlar, yönetmelik takipleri düzgün yapılmadığından, imar projeleri bittiğinde yeşil alanların planlanandan az kaldığını vurguluyor. Mühendis ve mimarlar, belediyenin yeşil alan kriterine de karşı. Uzmanlara göre 20-30 yıl öncesinin fotoğrafları da yeşilden betonlaşmaya doğru gidildiğinin göstergesi.

İstatistiki verilerin uyuşmamasının sebeplerinden biri aktif ve pasif yeşil alanların ortak tanımının yapılamayışı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na göre aktif yeşil alanlar genel olarak halkın kullanımına açılmış park, bahçe ve piknik alanları, kent ormanları gibi yerler iken, pasif alanlar mezarlıklar, ormanlar ve bunun gibi halkın her zaman faydalanmadığı bölgeler.

‘HER YEŞİL, YEŞİL DEĞİL’

Uzmanlara göre: “Her yeşillik yeşil alan sayılamaz.” Buna, kesilmese de kimi projeler nedeniyle uzak yerlere taşınmış ağaçlar dahil! Orman Mühendisi Yrd. Doç. Dr. Hasan Yıldırım, çim alanlar ve yol çevresindeki çiçeklendirmelerin belediyenin yeşil alan kıstasına girdiğini, bunun yanlış olduğunu söylüyor:

“Önemli olan İstanbul’un bitki ekosistemine uygun geniş yapraklı gürgen ve kayın gibi ağaçların ekilmesi ve toprak yapısını bozan çimlerden vazgeçilmesi. İstanbul’da 140 bin hektar ormanlık arazi var fakat bunun 70-80 bin hektarı verimsiz.”

Orman Mühendisleri Odası Başkanı Yüksel Yüksel, ormanlık alanların kentin kuzeyine sıkıştığını, kent içi yeşil alanlarda da nitelik kaybı yaşandığını belirtiyor:

“Plansız yapılaşma İstanbul’un doğal rüzgâr koridorlarını da tıkıyor. Yeşil alanların azalması kirli hava sorunu, kanser ve türevi hastalıklara davetiye çıkarıyor.”

Ormancılar Derneği Denetleme Kurulu üyesi Yüksel Erdoğan da büyüyen tehlikeye dikkat çekiyor: “1970’lerde kişi başına düşen yeşil miktarı yüzde 7 iken şimdi yaptığımız çalışmalarda yüzde 1'e kadar düştüğünü görüyoruz.”

AKTİF YEŞİL ALAN NEDİR?

Kentte halka açık yeşil alanlar anlamına gelir. Bu alanlar, park, bahçe ve piknik alanları ile kent ormanlarını kapsar. Mezarlık ve ormanlar, faydalanılabilir alan kavramı kapsamına girmez.

SARIYER ŞIŞLİ’DEN SERİN

Kandilli Rasathanesi Meteoroloji Laboratuvarı Başkanı Adil Tek, yeşilin iklime etkisini şöyle anlattı:

“Kentsel ısı adaları olarak belirtilen yerler binaların fazla olduğu mekânlardır ve burada gün içi sıcaklıklar emilir. Akşam güneş battığında ise binalar emdiği ısıyı kusar ve binaların fazla olduğu yerlerde ısı adaları oluşur. İstanbul’da özellikle yapılaşmanın fazla olması ve boğaz rüzgârlarının önünün tıkanmasından dolayı, kent içinde sıcaklıklar kent dışına göre hissedilir bir fark yaratır.”

Mimarlar Odası İstanbul Başkanı Sami Yılmaztürk de istatistiklerin genel anlamda yanıltıcı olabileceğine dikkat çekiyor:

“İstanbul’un çoğu ilçesinde kişi başı yeşil alan miktarı 1 metrekareye düştü. Aktif yeşil alanları koruyarak yapılan şehir planlarına bağlı kalsaydık yeşil alanlarımız çok daha fazla olurdu. Planlar genellikle 20-30 yıllık, ama 1994’den bu yana sadece 3 planlama yapmışız ve bu planlara da uymamışız. Sarıyer bugün eğer Şişli’den daha serin havaya sahipse bu Sarıyer’in orman ve yeşil alan varlığından kaynaklıdır.”