Cizre'de yaralıların ve sivillerin katledildiği bodrumda yaralıların yanından ayrılmayan Cizre Halk Meclisi Eş Başkanı Asya Yüksel'den hala haber yok. İlk yasaktan sonra Cizre'nin tüm sokaklarını tek tek gezerek oluşan hasarlara bakan ve geceleri sabahlara kadar direniş nöbetlerine kalan Yüksel'in annesi Emine Ürün de şimdi kızı gibi Cizre'nin sokaklarını arşınlıyor.

"KIZIM VE OĞLUM SANA EMANET DEDİ"

Bodrumlara tek tek giderek, kızından bir haber almak için çabalayan Ürün, "Kızımın sıkıntıya düştüğü yerlere gideceğim. Eğer oraya gitmesem rahatlayamayacağım" diyerek, kızı ile yaptığı son konuşmalarını anlattı. Kızının birinci bodrumda olduğunu öğrendiğimde onu aradığını ifade eden Ürün, "Yaralılarınız var mı dedim. 'Yok anne biz iyiyiz. Evet, yaralılarımız var, ölülerimiz var ama biz yine de iyiyiz' diyordu. Eskiden günde bir kez muhakkak konuşuyordum, 'anne biz iyiyiz' diyordu. Sonra oradan çıkmışlar. Biz bir hafta boyunca ondan hiçbir haber alamadık. Daha sonra ikinci bodrumdayken onunla konuştum, 9 kişinin yandığının haberini almıştık. Sonra bana 'Anne ölüm var, tutuklanma var, benim arkamdan ağlamayasın' dedi. Ben 'insanın annesi ağlamaz mı?' dedim. Asya bana 'sen ağlama oğlum ve kızım sana emanet' dedi" diye konuştu.



"KIZIMIN YOLUNDA OLACAĞIM"

26 gündür kızından hiç bir haber alamadığını söyleyen Ürün, "Ne sağ olduğunu biliyoruz, ne de cenazesini bulduk. Bedenimde ruh oldukça da kızımın yolunda olacağım, kızımla gurur duyuyorum. Kızım şeref yolunda gitti. Ama kızımı merak ediyorum, kızım nerede? Onunla ilgili bir şey bilmiyorum" dedi. Kızının yaralılarla birlikte birinci bodrumdayken onunla yaptığı telefon konuşmasını hatırlatan Ürün, "Asya'ya sordum 'sen yaralılara ne yapıyorsun' dedim. O da bana 'biraz merhemimiz var onu sürüyoruz' dedi. 6 yaşında yaralı bir çocuktan bahsetti. Bana 'Biz onun yarasını sıktığımızda canı acıyor. Gevşettiğimizde kan kaybediyor' dedi. Bu konuşmadan iki gün sonra bu çocuk öldü. Onlara 'ne veriyorsun dedim' o da 'halen biraz suyumuz var, onlara biraz mercimek yaptım. Hepsine biraz verdim'. Ona ölenlere ne yapıyorsunuz dedim, 'yukarıdaki kata çıkarmışız' dedi. Şimdi kokuyorlardır dedim, o da 'Koksa da yapacak bir şey yok' diye cevap verdi" diye aktardı.

"BODRUMLARDA HALA İNSAN BEDENLERİ OLABİLİR"

Öte yandan yüzlerce insanın katledildiği kente gelen insan hakları heyeti içinde yer alan İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği, (MAZLUMDER) Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal, bodrumlarda gördüklerinin insanlık suçu olduğunu söyledi.



Ünsal, bodrumlarda hala insan parçalarının bulunduğunu kaydetti. Operasyonların bittiğinin açıklanması üzerinden 19 gün geçtikten sonra sokağa çıkma yasağının kaldırıldığını belirten Ünsal, bu süre içerisinde de devlet güçlerinin savaş suçlarını örtmeye çalıştığına dair şüphelerin doğduğunu ifade etti. Ünsal, bağımsız heyetlerin nezaretinde incelemeler yapması gerektiğini kaydederek, " İkinci vahşet bodrumu tamamen molozlarla doldurulmuş durumda. Altından yanmış insan kokuları geliyor. Altında hala insan bedenleri olabileceğini düşünüyoruz" ifadelerini kullandı. Vahşetin aydınlatılması gerektiğinin altını çizen Ünsal, sorumlularının da yargılanması için çalışmaların başlatılması gerektiğine dikkat çekerek, "Hukukçular gerekli işlemlerinin başlatılması için harekete geçmeli. Umarım vicdan sahibi yöneticiler ve hukukçular tanıklıklarımızı hukuk metinlerine dönüştürerek sorumluların ortaya çıkarılmasını yargılanmasını sağlarlar" diye konuştu.

(Kaynak: Özgür Gündem)