KHK ile ihraç edilen eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'nın işlerine dönebilmek için başlattıkları açlık grevinde 135. gün geride bırakıldı.

İnsan hakları aktivistleri, Gülmen ve Özakça'nın kritik aşamadaki sağlık durumlarına karşın hükümet ve devlet yetkililerinden hiçbir muhatap bulamadıklarını söylüyorlar.

Cumhuriyet'te yer alan habere göre; işlerine dönebilmek için açlığa yatan iki eğitimci Nuriye Gülmen ve Semih Özakça her gün biraz daha eriyor. İnsan hakları savunucuları ise hükümetin duyarsızlığına isyan ediyor. TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel, cezaevinde muayene taleplerinin bile bakanlıkça reddedildiğini açıkladı.

"EN AĞIR MİRAS OLUR”  

Eski milletvekili Akın Birdal, “Bakanlıklara başvurduk. Cumhurbaşkanının danışmanlarına ulaşmaya çalıştık. Muhatap bulamadık” dedi. Hükümetin “taviz” olarak görüneceği için adım atmadığını vurgulayan CHP milletvekili Sezgin Tanrıkulu da, “Ama unutmasınlar ki bu yük gelecek kuşaklara bırakacakları en ağır miras olur” diye konuştu.

"KALICI HASAR OLABİLİR” 

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel ise TTB olarak Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın sağlık durumlarını değerlendirmek için cezaevinde ziyaret etme taleplerinin Adalet Bakanlığı’nca reddedildiğini söyledi. “Uzamış açlıkla ilgili pek çok risk var” diyen Tükel, risklerden birinin de Wernicke- Korsakoff hastalığı olduğuna dikkat çekti. 

Uzamış açlığın, tüm sistemleri ve organları etkilediğini anlatan Tükel, “Ağır enfeksiyonlara, kalıcı bozukluklara, organ yetmezliklerine ve ölüme yol açabilmektedir. Uzamış açlıkta ölüme neden olan başlıca sorunlar, enfeksiyonlar, sıvı elektrolit dengesizlikleri, kalp ritim bozuklukları, Wernicke ensefolapatisi, çoklu organ yetmezlikleridir” dedi. 

Cezaevinin açlık grevinin beden üzerindeki olumsuz etkilerini artırdığını vurgulayarak, “Sürekli yatıyor olmak bile yattıkları yatak uygun olmadığında sırtlarında ciddi yaralara ve buna bağlı enfeksiyonlara neden olabiliyor. Bu nedenle sağlık açısından ilk yapılması gereken tahliye edilmeleri olmalı. İkincisi de görevlerine iade edilmeleri. Hâlâ geç değil.”