Şişli'de başlayan çatışma gün boyu sürdü…

Hatip Dicle'nin vekilliğinin düşürülmesini protesto eden gruba polis müdahale etti. Çatışmalar gün boyu devam etti.

İSTANBUL- Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu milletvekillerinin tahliyelerinin reddedilmesi ve Hatip Dicle'nin vekilliğinin düşürülmesini protesto etmek için Şişli'den Taksim Meydanı'na düzenlenmek istenen yürüyüşe polis müdahale etti.

Binlerce kişinin katıldığı eylemde, Blok milletvekilleri Sebahat Tuncel, Sırrı Süreyya Önder, Ertuğrul Kürkçü ve Levent Tüzel de yer aldı.

Yapılan görüşmeler sonucunda Taksim Meydanı'na izin verilmedi, bunun üzerine kitle açıklamasını Şişli Camii Meydanı'nda yapmaya karar verdi. Bu sırada emniyet güçleri binlerce kişinin üzerine aşırı miktarda gaz bombası atarak ve tazyikli su sıktı. Grubun polise taşlarla karşılık vermesi üzerine çatışma yaşandı. Çatışmalar bir süre ara sokaklarda devam ederken, polis milletvekillerini de abluka altına aldı. Kısa süreli tartışmaların ardından milletvekillerinin içinde olduğu gruba biber gazı spreyi sıkıldı.

Sırrı Süreyya Önder, "emniyet güçlerinin orantısız gücünü protesto ettiğini" söyledi. Ertuğrul Kürkçü ise İçişleri Bakanlığı'na polis müdahalesine artık bir sınırlama getirilmesi konusunda çağrıda bulundu. Kürkçü, milletvekillerinin bu hafta yemin edeceğini hatırlatarak, "Halkın iradesinin taşınmadığı Meclis meşru değildir" dedi.

Ara sokaklarda çatışmalar devam ederken, Şişli Camii Meydanı'nda tekrar toplanan siyasi parti üyeleri Taksim Meydanı'na yürümek istedi. Emniyet mensuplarının izin vermemesi üzerine kitle oturma eylemi yaptı. Milletvekilleri ve emniyet güçleri arasında yapılan görüşmeler sonucunda kitlenin yürümesine izin verildi. Yürüyüş boyunca sık sık "Direne direne kazanacağız", "Baskılar bizi yıldıramaz", "Hatip Dicle onurumuzdur". "Hırsız AKP", "KCK tutukluları meclise" şeklinde sloganlar atıldı.

Giderek sayılarının arttığı gözlemlenen eylemcilerin önü emniyet güçleri tarafından bu defa da Divan Kavşağı'nda kesildi. Eylemciler bu durum üzerine tekrar oturma eylemine başladı.

POLİS KENDİSİNİ SAVUNMAK ZORUNDA KALMIŞ

Burada basın mensuplarına açıklama yapan Emniyet yetkilisi, Milletvekillerinin Şişli Camii önündeki eyleme katılmasıyla birlikte halkı proveke ettiğini iddia ederek, kendilerinin Taksim'e yürüyüşe değil Şişli Camii önünde basın açıklamasına izin verdiklerini belirtti. Camii önünde polise saldırı olduğunu, yaralanan polisler olduğunu, polisin kendisini savunmak için müdahale ettiğini ileri sürdü.

Daha sonra şiddet içermeyen eylem yaptıkları için Divan Kavşağı'na kadar yürümelerine izin verdiklerini söyleyen Emniyet yetkilisi, Taksim'e izin vermeyeceklerini yineledi. Emniyet yetkilisi yaptığı açıklamada 21 kişinin gözaltında olduğunu ve bunlar için adli işlemlerin başladığını ifade etti.

'SİZİN CİCİ BİCİ DEMOKRASİNİZ BİZİM FİKRİYATIMIZA UYMAZ'

Emniyet yetkilisinden sonra Milletvekilleri birer açıklama yaptı. Sırrı Süreyya Önder yaptığı açıklamada Şişli Camii önünde yaşanan olaylara değinerek şöyle konuştu: "Biz daha açıklama yapmak için otobüse binmeden Amerikan malı gaz bombalarıyla doldurdular meydanı. Anladık ki bu memlekette bu soyka canımızın bir kıymeti yokmuş. Bize nasihat ediyorlar, meclise gelin diyerek. Bizim sizin nasihatlarınıza ve sizin demokrasinize ihtiyacımız yok.

Başbakan Erdoğan'ın yaptığı konuşmalarda "biz koyun değiliz" şeklindeki ifadelerine gönderme yapan Önder, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Biz de koyun değiliz. Biz devrimciyiz ve sizler de bu devrimci iradeyi mecliste göreceksiniz. Bizler sizin gibi yoldaşlarını yarı yolda bırakanlar hiç değiliz ve biz yoldaşımızı yarı yolda bırakmadan o meclise gireceğiz ve arkadaşlarımızı almadan o meclise ise hiç girmeyeceğiz."

Demokrasinin sokakta yoksul, ezilen, sömürülen halkla birlikte yapılabileceğini söyleyen Önder, "Sizin cici bici demokrasiniz bizim fikriyatımıza uymaz. Siz mecliste ettiğiniz yemine müminsiniz ve halkın sorunları sizi ilgilendirmiyor" dedi.

'İLERİ DEMOKRASİNİZİN NE OLDUĞUNU GÖRDÜK'

Milletvekili Sebahat Tuncel'de yaptığı konuşmaya Şişli Camii Meydanı'nda yaşanan olaya değinerek başladı ve şöyle konuştu: "İleri demokrasinin ne olduğunu bir kez daha görmüş olduk. Bize gaz bombaları attılar ve bundan dolayı yaralanan pek çok arkadaşımız oldu. Yönetici arkadaşlarımız kafelere çekilerek işkenceden geçirildi ve bunların hepsi gözlerimizin önünde oldu. Bu durumda demokrasiyi nasıl ifade edeceğiz. İstanbul Emniyet Müdürlüğü bizim üzerimizde terör estirdi."

Eşitlik ve demokrasiden yana olduklarını belirten Tuncel, "Adaletin olmadığı yere de gitmeyeceğiz" dedi.

Meclis'in bu haliyle demokrasiyi geliştiremediğini ifade eden Tuncel, "Bunu nereden mi anlıyoruz, birincisi tutuklu arkadaşlarımız serbest bırakılmadı, ikincisi milletvekilliğini kazanmış arkadaşımız vekilliği düşürülerek ülke bir kaos ortamına sürüklenmiştir. İşte biz bu nedenle buradayız. Bu ülkede adalet olacaksa eşitlikle olacaktır" dedi.

KONUŞURKEN TEKRAR ÇATIŞMALAR BAŞLADI

Sürekli kendi tutukluluğun tartışıldığına dikkat çeken Tuncel, "O zaman bu arkadaşlarımızı da serbest bırakmak zorundasınız. Bir kez daha baskılar karşısında direnmemiz gerektiğini ifade ediyoruz" şeklinde konuşmasına devam ederken protestocu grupla emniyet güçleri arasında yeniden çatışma başladı.

Bu esnada polisin kitleden bazı kişileri yerlerde sürüklerken coplandığı görüldü. Emniyet güçlerinin tekrar gaz bombası ve tazyikli su kullandığı müdahalede basın mensupları da yaralandı. Müdahalenin ardından Tarlabaşı'ndaki İstanbul BDP il binasına yönelmesi üzerine çatışmalar orada devam etti. Polisin bina içine gaz bombası atması sonucunda içeride bulunanların etkilendiği görülürken, binanın yan tarafındaki borunun da atılan gaz bombası nedeniyle patladığı gözlemlendi.

Tekrar BDP binası önünde biraraya gelen kitle bu defa polise kendisi müdahale etti. Polis kendisine atılan taş ve havai fişeklere gaz bombalarıyla cevap verdi. Atılan gaz bombalarından semt pazarında bulunan esnaf ve halkın ise etkilendiği görüldü.

Grubun Hacı Hüsrev Mahallesi'ne yönelmesi ve ara sokaklarda dağılmasıyla birlikte olaylarda son buldu.

AJANSLAR