İHD Diyarbakır Şubesi, hazırladığı "2009-2014 Yılları Arasında Sınır Hatlarında Meydana Gelen Yaşam Hakkı İhlalleri” raporunu kamuoyuna açıkladı.

Rapora göre son 5 yılda sınır hatlarında askerlerin açtığı ateş ve silahlı çete mensuplarının saldırısıyla 110 kişi yaşamını yitirdi, 130 kişi ise kalıcı fiziksel hastalıklarla karşı karşıya kalacak şekilde yaralandı.

İdris Emen’in Radikal’deki haberine göre, sınır hatlarında, yaşanan ölüm ve yaralanma olaylarına ilişkin inceleme ve araştırmalarda bulunduklarını söyleyen İHD Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, sınır hatlarındaki her 3 olaydan 2’sinin ölümle sonuçlandığını belirtti. Bilici, "Sınır ticareti, akrabalık bağları ve ziyaretleri, sınır hatlarına yakın bölgelerde ikamet etme ve hayvan bakıcılığı, savaş ve göç gibi nedenlerle sınır hatlarından geçiş yapan insanlara, sınır hatlarında bulunan güvenlik güçleri tarafından uyarı yapılmadan yaşam hakkına yönelik saldırıda bulunulmaktadır. Vurulan insanların baş, karın ve yaşamsal fonksiyonlarını etkileyebilecek vücut bölgelerinden vurulmaları düşündürücüdür" dedi.

2012 yılından bu yana Suriye’de yaşanan gelişmelerle birlikte özerlik ilan edilen Rojava bölgesine yönelik saldırılara dikkat çeken Bilici, "Rojava bölgesine yönelik, Suriye ve Irak’ta türeyen soykırımcı silahlı çetelerin saldırıları sonucu çatışmalar yaşanmıştır. Yaşanan çatışmaların ülkemizin sınır hattına yakın olması ve silahlı çetelerin hedef gözeterek bu alanlara yönelik saldırıda bulunması, Urfa’nın Suruç ve Ceylanpınar ilçeleri başta olmak üzere sınıra yakın bölgelerde bulunan yurttaşların ölümlerine ve yaralanmalarına neden olmuştur. Devlet, görünür olan bu tehlike karşında pasif bir tutum izlemiş ve yurttaşların yaşamını güvenceye alacak tedbirler geliştirmemiştir” dedi.

İHD'NİN YAŞAM HAKKI TALEPLERİ

Sınır hatlarında meydana gelen yaşam hakları ihlallerinin önlenmesi amacıyla şu talepler sıralandı:

*Roboski katilamı ile ilgili derhal etkin bir soruşturma başlatılmalı, failler ve sorumlular yargı önüne çıkarılarak cezalandırılmadır.

* Türkiye yakın tarihinde yaşanan katliamların aydınlatılması ve toplumsal barışın inşa edilebilmesi için ‘Hakikatleri Araştırma Komisyonu’ kurulmalı, geçmiş ile yüzleşme sağlanmalıdır.

*Sınır hatlarında yaşanan yaşam hakkı ihlalleri ile ilgili etkin soruşturmalar yapılmalıdır.

*Savaş ve göç sebebiyle sınır hatlarına yakın bölgelerde yaşanan silahlı çatışmalar sebebiyle sınır hattına yakın bölgelerde yaşayan insanların güvenlikleri sağlanmalıdır.

*Savaş ve göç sebebiyle sınır hatlarına yakın bölgelerde yaşanan silahlı çatışmalar sebebiyle, ülkemize mülteci veya sığınmacı talebi ile gelen insanların güvenlikleri sağlanmalı, sınır hatlarında bekletilmemeli, geçişlerine koşulsuz izin verilmelidir.

EN TEHLİKELİ BÖLGE CEYLANPINAR

Rapora göre 2011 yılında başlayan Suriye iç savaşı sonrasında Türkiye-Suriye sınırında 11’i Türkiye vatandaşı olmak üzere 30 kişi vurularak hayatını kaybetti, 64 kişi yaralandı. Ölüm veya yaralama ile son bulan saldırıların IŞİD, El Kaide ve Türkiye güvenlik güçleri tarafından yapıldığı raporda belirtildi.

Rapora göre en fazla ölüm ve yaralama vakalarının yaşandığı bölge ise Ceylanpınar. Ceylanpınar yaşanan ateşli saldırı sonucunda 5 kişi hayatını kaybederken 24 kişi yaralandı.