İstanbul’daki Gezi Parkı eyleminde polisin attığı biber gazı fişeğiyle bir gözünü kaybeden Erdal Sarıkayanın açtığı tazminat davasına bir savunma gönderen İçişleri Bakanlığı, “Her makul insanın alacağı tedbirleri almadan, olayların merkezine doğru gittiği açıktır” diyerek, mağduru suçladı. Bakanlık ayrıca, Sarıkaya’nın bir gözüne karşılık istediği 100 bin TL’lik tazminatı da çok buldu.

İsmail Saymaz'ın radikal.com.tr'de yer alan haberine göre Sarıkaya, Taksim’deki Gezi Parkı gösterileri sırasında, 11 Temmuz 2013’te, polisin attığı gaz fişeğiyle gözünü kaybettiğini belirterek İçişleri Bakanlığı aleyhine İstanbul 9. İdare Mahkemesi’nde tazminat davası açtı. Bakanlık adına Hukuk Müşaviri Yardımcısı Adnan Türkdamar tarafından gönderilen savunmada, Gezi Parkı gösterisi için “yasa dışı olay” denilerek, “Kolluk kuvvetlerine şişe, taş ve sert cisimlerle saldırıldığı, etrafa ve kamu mallarına zarar verildiği” ileri sürüldü. Yazıda, “Bunları önlemek amacıyla gösteri yapan gruplara biber gazı ve tazyikli su ile müdahale edilmiştir” denildi. Yönergelere göre polisin “toplumsal olaylarda direnişi kırmak amacıyla ve kıracak ölçüde zor kullanmaya yetkili olduğu” anlatılarak, “İdaremizin olay günü yasaların kendisine yüklediği görevleri yerine getirmekten öte bir eylemi olmamıştır” denildi. Savunmada, Sarıkaya’nın kendisi suçlanarak, “Tazmin sorumluluğun doğması zararın, idarenin ağır hizmet kusuru sonucu meydana gelmiş olması koşuluna bağlıdır. Davacı aktif olarak eylemcilerin arasında yer alıp güvenlik güçlerine direniş göstermediği kabul edilse dahi, her makul insanın alacağı tedbirleri almadan, olayların merkezine doğru gittiği açıktır” ifadesi kullanıldı. Bakanlık savunmasında ayrıca 100 bin TL manevi zarar talebinin de çok olduğu ileri sürüldü.

Daha önce, Erdal Sarıkaya’nın yaralanmasına ilişkin görüntüleri inceleyen bilirkişiler, olay yerinde biber gazı silahı (ZET) kullanmış iki polisin, savcılığa gönderilen şüpheliler listede yer almadığını ortaya çıkarmıştı. Raporda ayrıca “listelerde raporlu olarak görülen bir ZET memurunun aslında İnönü Caddesi’nde Alman Konsolosluğu ana kapısı önünde ZET operasyonunda görüldüğü dikkat çekmiştir” denilmişti.