Gazeteci Hrant Dink’in katili Ogün Samast, Kanal 24 tarafından servis edilen görüntüler için, “Olay yerinde cinayet öncesi beni takip eden kişilerin çektiği takip görüntüleridir. Trabzon ve İstanbul’da görev yapan jandarma ve polis memurlarından kimleri tanıdığım konusunda bilgi almaya çalışıyorlardı” dedi.
 
Hükümete yakınlığıyla bilinen Kanal 24 tarafından servis edilen görüntülerde Samast yanında birkaç kişiyle birlikte Samsun Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’nin çay ocağında görülüyor.
 
Dink cinayetinin ardından çıkan ilk görüntülerde de Samast’ın elinde bayrakla fotoğraflarının bulunması tartışma yaratmıştı.
 
Diken’in haberine göre, savcılık ifade tutanağında, söz konusu görüntüler soruşturma dosyasında bulunmadığı için zanlı bilgisine başvurulmak üzere İstanbul cumhuriyet başsavcılığına getirildi.
 
Samast, cinayetten sonra İstanbul’dan Trabzon’a seyahat ettiği otobüsün Samsun otogarına girdiği sırada, polis ve jandarma tarafından saat 23:00 sıralarında yakalandığını belirterek şöyle konuştu: “Hemen üst aramam yapıldı. Üzerimde olayda kullandığım silah, mermiler, iki bıçak, yine olay sırasında başıma taktığım bere, Ahmet İskender’in olay sonrasında aramamı söylediği telefon numaralarının yazılı olduğu bir kağıt parçası, kot pantolonumun çakmak bölümünde bulunan üç simkart ile yine Yasin Hayal’in olay sonrasında, şayet olay yerinden kaçmak zorunda kalırsam aramamı istediği bir numaranın yazılı olduğu kağıt parçası da vardı. Bütün bunlara üst aramam sonrasında el konuldu.”
 
‘RAMAZAN AĞABEY Mİ, AKYÜREK Mİ?’
 
Samast, daha sonra bir bıçak ve telefon numaralarının yazılı olduğu kağıt parçalarının tutanaklara geçmediğini gördüğünü öne sürerek şunları anlattı: “Konuşmaların geçtiği görüntüler, aslında yaklaşık iki buçuk saat. Görüntüleri iki kişi çekmişti. Bir tanesi resmi jandarma kıyafetli rütbeli bir personeldi. Hatta başındaki jandarma kepini apoletinin altına sokmuştu. Apoletinde yıldız vardı ama kaç tane olduğunu hatırlamıyorum. Başka bir kişi de küçük bir el kamerasıyla görüntüleri oturduğu yerden çekiyordu. Çekim açısına göre burada izlediğim görüntüler rütbeli jandarma personelinin çektiği görüntülerdir.
 
Bütün çekim sırasında yönlendirmeleri bu kişi ve benim yanımda oturup benimle sürekli konuşan top sakallı, telefonda ‘Ramazan ağabey mi?’ diyen kişi yapıyordu. Ayrıca kamera çekimi yapan resmi kıyafetli jandarma personeli, odada bulunan diğer jandarma personellerinden de, polis yeleği giymelerini istedi. Bu çekim sırasında kendisi de polis yeleği giydi. Görüntülerde izlendiği gibi yanımda oturan ve telefonu çaldığı sırada, ‘Ramazan ağabey mi?’ diyen kişi, bir süre sonra benim yanımdan kalkarak bulunduğumuz odanın kapısına kadar yürüdü. Orada yine telefonla görüşürken ‘Ramazan ağabey mi, Akyürek mi, Akyürek mi?’ diye konuştuğunu duydum. Bu görüntülerde bana, solumda bulunan şahsın cep telefonunda bazı görüntüler izlettiği ve bana, ‘Ne kadar sert bakıyormuşsun’ gibi şeyler söylediği de görülmektedir.”
 
‘OLAYA İLİŞKİN SORDUKLARI HERHANGİ BİR ŞEY YOKTU’
 
Savcılıkta kendisine izlettirilen görüntülerin kesilmiş, çok kısa görüntüler olduğunu aktaran Samast, şöyle devam etti: “Görüntülerin tamamında bir sürü konuşmalar ve isimler geçmektedir. Buradaki isimlerden kastım, benim çevremde bulunan görevlilerin telefonla yaptıkları görüşmeler sırasında, olayla ilgisi olabileceği düşünülen kişilerin isimleridir. Benimle görüşenler daha çok benim Trabzon ve İstanbul’da görev yapan jandarma ve polis memurlarından kimleri tanıdığım konusunda bilgi almaya çalışıyorlardı. Olaya ilişkin sordukları herhangi bir şey yoktu.”