Halkların Demokratik Kongresi (HDK) İstanbul ve Ankara bileşenleri, katledilen Agos Genel Yayın Yönetmeni ve Gazeteci Hrant Dink için yürüyüş düzenleyerek, 17 Ocak'ta yapılacak olan duruşmaya katılım çağrısı yaptı. Yürüyüşlerde, KCK operasyonları ile Roboski katliamı da protesto edildi.

Halkların Demokratik Kongresi (HDK) başlattıkları "Sen de bir ses çıkar" kampanyası kapsamında 5 yıl önce öldürülen Agos Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink için basın açıklaması yaptı.

Taksim Meydanı'nda bir araya gelen HDK bileşenleri, "Barış emek özgürlük ve adalet için sen de bir ses çıkar" pankartı açtı. "Zulme boyun eğmeyeceğiz" dövizlerini taşıyan HDK bileşenleri, "Hepimiz Hrant'ız hepimiz Ermeni'yiz", "Bijî biratiya gelan" ve "Adalet için Hrant için" sloganları attı.

Galatasaray Meydanı'nda son bulan yürüyüşün ardından basın açıklamasını yapan BDP Mardin Milletvekili Erol Dora, Uludere'de katledilen sivilleri anarak, 34 yurttaşın katledilmesinin devlet açısından bir turnusol kağıdı görevini gördüğünü söyledi. Dora, bir an önce faillerin yargılanmasını istediklerini ifade etti.

DORA: KURŞUN HALKLARIN KARDEŞLİĞİNE SIKILMIŞTIR


Dora, Hrant Dink olayında yaşanan dava sürecinin Türkiye'nin demokratikleşmesi açısından büyük bir yara olduğunu kaydederek, "Bu açıdan yalnız birkaç kişi değil, Hrant Dink'in katledilmesi ardındaki şahısların tamamının bulunarak adalete teslim edilmesi gerekir. Çünkü bu kurşun gerçekten halkların kardeşliğine sıkılmıştır. Buradan herkese sesleniyoruz. Biz halkların kardeşliğine inanıyoruz ve bunu savunuyoruz. Hiçbir halkı ötekileştirmeye çalışmayacağız" dedi. Dora, son olarak 17 Ocak'ta Beşiktaş Adliyesi'nde görülecek olan Hrant Dink davasına ve Agos gazetesi önünde yapılacak olan anma yürüyüşüne katılım çağrısında bulundu.

‘CİNAYETİN ARKASINDAKİ GÜÇLER ‘DEVLET SIRI’ SAYILARAK KORUNUYOR’


HDK, Ankara Sakarya Caddesi'nde de basın açıklaması düzenledi. Açıklamada, "Özgürlük ve adalet için bir ses çıkar","Hrant için adalet için ses çıkarıyoruz" pankartları açılırken, sık sık "Hepimiz Hrant'ız hepimiz Ermeni'yiz" sloganı atıldı. Açıklamaya, HDK üyelerinin yanı sıra, İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Akademisyen Sibel Özbudun, Yazar Temel Demirer ve çok sayıda kişi katıldı. Hrant Dink'in, 5 yıl önce herkesin gözü önünde bir "tetikçi" tarafından öldürüldüğünü hatırlatan HDK Yürütme Kurulu Üyesi Şükran Doğan, Hrant Dink'in, AKP hükümetinin, İçişleri Bakanı'nın, Valisi'nin, Emniyet Müdürü'nün, istihbaratçısının işbaşında olduğu dönemde katledildiğine işaret etti. "Tetikçinin" devletin kolluk güçleriyle kutlama yaparken, "işbirlikçinin" tembihlenmiş olarak yakalandığına dikkat çeken Doğan, "Ancak arkasındaki güçler 'devlet sırrı' sayılarak korundu, korunmaya devam ediliyor. Deliller karartıldı, gerçekler gizlendi" şeklinde konuştu.

‘KATLİAM ADIM ADIM PLANLANDI’


Katliamın planladığına dikkat çeken Doğan, "Yıllarca süren takip, kovuşturma, planlama ve yazışmalarla, görüşmeler, tehdit ve tutanaklar ortadayken, katliamın adım adım planlandığı ortadayken, tetikçiye bakmamız ve katliamın hesabının tetikçiden sorulduğuna inanmamız isteniyor" dedi. Doğan, devletin katliamdaki rolünün ve etkisinin ısrarla yok sayıldığına dikkat çekti. Cinayetin "azmettiricisi" Yasin Hayal'in mahkemede söylediği, "Basın buradayken, tüm dünyanın bilmesini isterim ki Türk devleti beni ortadan kaldırmaya çalışıyor. TC benim yoksulluğumdan, gençliğimden, heyecanımdan, cahilliğimden yararlanmıştır. Şimdi de beni ortadan kaldırmaya çalışıyorlar" sözlerini hatırlatan Doğan, Hayal'in söylediklerinin herkesin bildiğinin teyidi anlamına geldiğini kaydetti.

‘GEÇMİŞLE HESAPLAŞMADAN OLMAZ’


Hrant'ın gazeteci, insan hakları savunucusu ve aktivist olduğuna dikkat çeken İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ise, "Hrant devlet içindeki derin yapılanmayla katledildi" dedi. Sadece bir "tetikçinin" yargılanmasıyla Hrant Dink'in davasının çözülemeyeceğini söyleyen Türkdoğan, geçmişle soykırımlarla hesaplaşmadan geleceğe bakılamayacağına dikkat çekti.

‘HRANT’I KATEDENLERLE ULUDERE KATLİAMINI YAPANLAR AYNI KİŞİLERDİR’

Açıklamada konuşan yazar Temel Demirer de, Hrant Dink'in bu ülkede "soykırım var" dediği için katledildiğini belirterek, "Uludere'de katliam yapanlarla, Diyarbakır Cezaevi'nde işkence yapanlarla Hrant'ı katledenler aynı kişilerdir" diye konuştu. Herkesin Hrant Dink'in arkadaşı olabileceğini ama herkesin Hrant Dink'in yoldaşı olamayacağını vurgulayan Demirer, Hrant Dink'in Türkiye'nin yüz akı olduğunu söyledi. (ANF)