10 Ekim Katliamı öncesinde  “Ankara’da patlama olacak” şeklinde tweet attığı ileri sürülerek tutuklanan HDP’li Mehmet Serhat Polatsoy, ”Orada arkadaşlarım ölmüştü, yakınlarıyla acılarını bile paylaşamadım. Çünkü o sırada işkenceyle bana o tweeti kabul ettirmeye çalışıyorlardı” dedi.
 
Polatsoy, kendisini “kontrgerilla daire başkanı” olarak tanıtan biri tarafından “Çocuklarını göremeyeceksin” diye tehdit edildiğini anlattı.
HDP’li Mehmet Serhat Polatsoy, yaşadıklarını Evrensel’den Tamer Arda Erşin’e anlattı.
 
2 AY TUTUKLU KALDI
 
Ankara Tren Garı önünde 10 Ekim 2015 tarihinde gerçekleşen katliam öncesi  “Ankara’da patlama olacak” tweeti atılmıştı. Bu tweeti Gazeteci Mehmet Serhat Polatsoy’un attığı iddia edilmişti. Polatsoy, bu tweet nedeniyle 2 ay cezaevinde tutuklu kalmıştı. 7 Haziran seçimlerinde HDP Urfa Milletvekili aday adayı olan Polatsoy, çeşitli internet sitelerinde gazetecilik yapıyordu.
 
Polatsoy, gözaltında yaşadıklarını şöyle aktardı:
 
“Şanlıurfa TEM Şube Müdürlüğünde ifadem alınırken, atılan tweeti üstlenmem yönünde baskı yapıldı. İşkence yapıldı. Önce avukatım yanımdaydı. O gittikten 2 saat kadar sonra beni başka bir odaya götürdüler. Orada ‘O hain Serhat hoş geldin’ dediler. Onlara ‘Siz hainsiniz’ dedim.
 
Sürekli kapı açılıp kapanıyordu. Yüzünü görmediğim bir kişi bana kontrgerilla daire başkanı olduğunu, benim için 232 kilometre uzaklıktan geldiğini söyledi. ‘Burası pis kokuyor, siz hainler hep böyle mi kokarsınız’ dedi. Ben de ona ‘Arkadaşlarınız burada yemek yedi onun kokusudur’ dedim. Sonra bana 10 Ekim’le alakası olmayan sorular sordu. 2013 yılında maddi sıkıntı nedeniyle yaptığım sigara kaçakçılığından açılmış dava hakkında sorular sordu.”
 
‘İŞKENCE RAPORU BİLE VAR’
 
Polatsoy, kendini kontrgerilla olarak tanıtan kişiyle 2013 yılındaki dava hakkında bir süre konuştuktan sora aralarında geçen konuşların şöyle aktardı:
 
“2013 yılı olayından sonra 10 Ekim tweetine geldi. Kendisine ‘Amacınız ne’ diye sordum. ‘Sen tweeti kabul et anlatırız. Sen normal biri değilsin. 6 bin 800 küsur köşe yazarı arasında seni neden seçtiğimizi o zaman söyleyeceğiz’ dedi. Bana ait olmayan ikinci bir twitter hesabının benim olduğu yönünde beyanda bulunmam konusunda baskı yaptı. Ben kabul etmedim. Bana artık işimin bittiğini, 20-22 yıl ceza yiyeceğimi, artık 2 çocuğumu da göremeyeceğimi söyledi.
 
‘Ben yapmadığım bir işi kabul etmem, o tweeti ben atmadım hesap bana ait değil’ dedim. Kontrgerilla gidince ellerim arkadan kelepçeli ve gözlerim beyaz bezle kapalıydı. Yüzüme ve başıma sert bir cisimle vuruldu. Demir çubukla omuriliğime vuruldu, 4 yerden dışarı çıktı. Hayalarıma ateş tutular, cop dayama denilen işlemi yaptılar. TİHV’de işkence gördüğüme dair rapor var. Bana işkence yaptıkları kayıt altına alındı.”
 
‘TEM’DE DE İŞKENCE YAPARIZ’
 
Kaba dayağın bir süre devam ettiğini belirten Polatsoy, “Daha sonra beni 3- 4 saat ayakta beklettiler. Her sendeleyip yere düştüğümde ayağa kaldırırken tekrar bana vurdular.  Odada 4- 5 kişi vardı. Ayaklarımda derman kalmayınca beni nezarethaneye götürüp bıraktılar. Ancak, o sırada da özel harekatçılara beni teslim ederek, işkencelere maruz bırakacakları yönünde sözler söylediler” iddialarında da bulundu. O günden bu yana hâlâ omuriliğinde ağrı olduğunu anlatan Polatsoy, kendisine işkence yapanlardan şikayetçi olduğunu da ekledi.
 
2013 yılında hakkında açılan davanın Gülen Cemaatine üye polislerce tezgahlandığı konusunda şüpheleri olduğunu aktaran Polatsoy, “2013 yılında maddi sıkıntılarım vardı. 5 arkadaşla sigara kaçakçılığı yapmak zorunda kaldım. Sigara çuvalları yakalanmıştı. Ancak bu çuvalların içinde bomba olduğu yönünde, ben ve 5 arkadaşım hakkında dava açıldı.
 
“ İddianamede benim Cemaat hakkında yazdığım yazı başta olmak üzere bir çok yazım ve bir gizli tanık ifadesi yer alıyordu. Davanın ilerleyen süreçlerinde ne bombalar bulundu, çuvallarda yer alan sigaralar da kayboldu. Dosyada bir tek yazılarım kaldı. Aslında yapılmak istenen belli. Çünkü çuvalların yakalandığı süreçte gerilla çekilme kararı almıştı. Bu davayla barış sürecine darbe vurulmaya çalışılıyordu. Çünkü o dönemin Cemaatçi gazetesi bizim olayı ‘Bir yandan geri çekiliyorlar, bir yandan bomba sokuyorlar’ diyerek yazmıştı” diye konuştu.