HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız, BM Genel Sekreterliği'ne, Uluslarararası Ceza Mahkemesi'ne ve Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'ne Cizre'de operasyonların bitmesine rağmen süren sokağa çıkma yasağıyla ilgili mektup yazdı. Mektupta, “Delillerin karartılması endişesi” olduğu öne sürülerek, uluslararası bir heyetin Cizre’de inceleme yapması talep ediliyor.

HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız’ın BM Genel Sekreterliği'ne, Uluslarararası Ceza Mahkemesi'ne ve Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'ne Cizre ile ilgili yazdığı mektupta şöyle dendi:

"Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde terörle mücadele adı altında hükümetin talimatı ve Şırnak Valiliği’nin kararı ile 14.12.2015 tarihinde sokağa çıkma yasağı ilân edildi.

 Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, ulusal mevzuata ve Türkiye’nin de taraf olduğu uluslararası sözleşmelere aykırı olan sokağa çıkma yasağı nedeni ile sivil yurttaşların yaşam, sağlık, eğitim, ulaşım ve seyahat hakkı olmak üzere birçok hakları gasp edilmektedir.

Devlet güçleri, Cizre’de insanlık suçu işlemektedir. Sokağa çıkma yasakları boyunca insan hakları hukuku ihlâl edildi. Hatta insancıl hukukun neredeyse bütün mekanizmaları yok sayıldı.

Cizre’de sokağa çıkma yasağı adı altında uygulanan ablukada ilçe merkezinde devlet güvenlik güçlerince tanklar başta olmak üzere birçok ağır silah kullanıldı.

Bazı iddialara göre kimyasal ve yakıcı silahlar da saldırılar esnasında kullanıldı. Yaşamını yitirenlerin birçoğunun yanarak can verdiği ve vücut bütünlüğünün bozulduğu otopsi bilgileri mevuttur.

Cizre’de 64 gündür devam eden sokağa çıkma yasağında kimliği tespit edilebilmiş 80, ayrıca henüz kimliği tespit edilemeyen 129 kişi hayatını kaybetti.

Ayrıca yüzlerce kişi de ateşli silahlara bağlı olarak yaralandı. Kurşun ve şarapnel parçaları ile yaralanan yurttaşlar günlerce hastaneye kaldırılmadı. Saldırılar nedeni ile yaralanan, evlere ve bodrumlara sığınmak zorunda kalan yurttaşların hastaneye kaldırılmasına güvenlik gerekçesi ile izin verilmedi.

Yaralıların bulundukları evlere ve bodrumlara asker ve polislerce düzenlenen saldırılarda onlarca kişinin infaz edildiği ve yakıldığı kamuoyu tarafından da bilinmektedir."

‘DELİLLER ORTADAN KALDIRILACAK’

"Cizre’de binlerce ev ve iş yeri devlet güçlerinin saldırıları sonucu yıkılıp tahrip edilirken, ilçenin alt yapısı da kullanılamaz hâle geldi.

Devletin sistemli saldırıları ve direkt yerleşim yerlerini hedef alması nedeni ile 100 bine yakın kişi yerleşim yerlerini terk etmek zorunda bırakıldı.

Türkiye İçişleri Bakanı 11 Şubat günü Cizre’de operasyonların bittiği ancak sokağa çıkma yasağının devam edeceğini açıkladı. Sokağa çıkma yasağı, hiçbir operasyonel faaliyet olmamasına rağmen delilleri ortadan kaldırmak amacı ile devam ettirilmektedir.

Yasak nedeni ile milletvekillerinin, insan hakları örgütlerinin ve sivil toplum kuruluşlarının ilçeye girişine izin verilmemektedir.

Sokağa çıkma yasağı esnasında devlet tarafından kullanıldığı iddia edilen yakıcı ve kimyasal silahlara ait delillerin, suçu kanıtlayacak diğer önemli bulguların ortadan kaldırılacağı yönünde ciddi endişelerimiz bulunmaktadır.

Bu nedenle henüz deliller ortadan kaldırılmadan ve karartılmadan Birleşmiş Milletlere bağlı bir heyetin Cizre’de acilen incelemelerde bulunmasını talep ediyoruz."

İçişleri Bakanı Efkan Âlâ, 14 Aralık'tan beri sokağa çıkma yasağının uygulandığı Cizre'de "operasyonel faaliyetlerin sona erdiğini" 11 Şubat'ta açıklamıştı. Âlâ, "Bundan sonra arama tarama faaliyetleri devam edecek, sokağa çıkma yasağı bir müddet daha devam ettirilecek" demişti.

HDP, Cizre'deki bir bodrum katında yaralılar olduğunu ve bu yaralılara ambulans gönderilmediğini savunmuştu. Hükümet yetkililer ise söz konusu bodrum katının olduğu bölgeye ambulans gönderildiğini ancak araçlara ateş açıldığını belirtmişti.