HDP Şırnak Milletvekili Leyla Birlik, Cizre’den Diyarbakır’a gelirken polis noktasında hiçbir uyarı yapılmadan, silahlı polisler tarafından aracının durdurulduğunu belirterek, “Yaklaşık 20 özel harekât polisi aniden önümüzü kesip bize silah doğrultu. Eğer aniden frene basmasaydım bize doğrulttukları silahlarla ateş edeceklerdi,” dedi.

Araçta eşi ile kızının da bulunduğunu söyleyen Birlik, yaşananları şöyle aktardı:

"Yüzleri maskeli özel timler 'eller yukarı' diyerek 5 dakika kadar panik yarattılar. Onları sakinleştirmeye, milletvekili olduğumu söylemeye çalıştım. 'Vekil olmanız bize ilgilendirmez' dediler. 20'ye yakın yüzü maskeli özel tim vardı. Biz fark etmeyip durmasıydık bizi tarayacaklardı ve bunun suikast girişimi olduğunu düşünüyorum. Biri oradan bağırarak, 'Aracınız Kandil'den beri takip altındadır' dedi. Arabam TBMM'ye  kayıtlı bir araçtır. Resmi kayıtlara bakılsaydı bana ait olduğu ortaya çıkacaktı. Bunu bilmemeleri mümkün değil.

Onların bize ateş açmamasını biz engelledik. Çantada bulunan kimliğimi bile uzun süre çıkartmama izin vermediler. Yaşanan görüntüler ve ortam sayın Tahir Elçi'nin vurulduğu anki görüntülerle uyuşuyordu. Bu bir suikast girişimiydi. Bugün Kürdistan'da hiç kimsenin can güvenliği yoktur. Bir milletvekiline bunu yapanlar halka neler yapacağını tahmin etmek zor değil. Başka özel timci hakkımızda ihbar olduğunu söyledi. Aracımda TBMM araç kartı bulunmasına rağmen bunlar yapıldı. Daha sonra Ankara ve Diyarbakır Valiliği ile yapılan görüşmelerden sonra oradan ayrıldık. Bunlar yaşanırken Diyarbakır'dan Mardin yönüne doğru trafik kesilmişti."

EMNİYET: 'RUTİN UYGULAMA'

Öte yandan Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü yetkilileri ise, kent girişinde yaşananları 'polis uygulaması' olarak nitelerken, bunun da ‘rutin bir uygulama' olduğunu ve ‘herkes için uygulandığını’ savundu.