Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ezidi milletvekilleri Feleknas Uca ve Ali Atalan, başta 73. fermana ve tüm baskılara rağmen Şengal’i terk etmeyenler olmak üzere tüm Ezidi toplumunun bayramını kutladı. 

Vekiller, bayramı şöyle anlattı:

Tarih boyunca farklı halk ve inançların bir çok mukaddes bayramı olmuştur. Bunlardan biri de Ezidî toplumunun kutsal bayramı Çarşema Sor’dur. Mezopotamya coğrafyasında, Nisan ayının 13’ünden sonraki ilk Çarşamba günü kutlanan, dünyanın mayalandığı gün, dolasıyla doğanın canlanışı, yeni bir yılda güzel günlerin habercisi olan Çarşema Sor bayramında kin ve nefretin yerine barış ve kardeşliğin sağlandığı gündür. Çarşema Sor'da yeşil, kırmızı ve sarı renklerde ince ipler (basımbar) örülür. İnanca göre bu renkler barışı ve yaşamı temsil etmektedir.

Basımbarın, sağlık, barış ve bereket getirdiğine inanılır. Çarşema Sor'da özellikle çocukların bileklerine, hastalanmasınlar diye basımbar bağlanır. Çarşema Sor'da kan akıtılması günahtır, asla can alınmaz. Bu kutsal günde farklı renklere boyanan yumurtaların bulunması şarttır.
 

Ezidi toplumu zorlu ve bir o kadar da acı dolu günlerden geçmektedir. Çarşema Sor bayramı da, son yıllarda savaş ve yaşanan katliamlar nedeniyle maalesef anlamı ve muhtevasına uygun bir bayram olarak  kutlanamamaktadır. 73. Ferman’a rağmen Şengal’i  terk etmeyen, özgür ve özerk bir toplumun inşası için direnen Ezidi halkı, Ezidîlerin kutsal günü olan Çarşema Sor’u bu sene yine Şengal’de hüzünle karşılıyor.

Çarşema Sor’un, DAİŞ çetelerinin elinde olan Ezidîlerin özgürleşmesi, Şengal’in yeniden inşası ve göç yollarına düşen binlerce Ezidinin topraklarına dönmesine vesile olmasını diliyoruz. Ortadoğu’nun en kadim toplumlarından olan Ezidî toplumunun inançlarını özgürce yaşayabilecekleri, hiçbir dışlanmaya uğramayacakları günlere kavuşmasını diliyor, gelecek bayramların Ezdîxan’da, Şengal’in  direniş ve özgürlük mücadelesi ruhuyla kutlanması temennisiyle Çarşema Sor'u içtenlikle kutluyoruz.
 
Farklı inanç ve kimliklerin inkâr edildiği, yok edilmeye çalışıldığı, ötekileştirildiği; herkesin kendi inancını, kültürünü ve anadilini özgürce yaşayamadığı ve geliştiremediği bir dönemden geçiyoruz. Êzidî toplumunun büyük bedeller ödediği bu zor günlerde bir nebze de olsa bayramların kardeşlik ve dayanışma duygularını pekiştireceğini umut ediyoruz.