HDP, Şırnak’ın Cizre ilçesinde yapılan operasyonlarla ilgili yaptığı açıklamada 154 gün süren sokağa çıkma yasaklarında kimliği belirlenen 211, kimliği belirlenemeyen 72 kişinin yaşamını yitirdiğini belirtti. Açıklamada Cizre’de yaşananların uluslararası komisyonlarda, sivil toplum kuruluş raporlarında gündeme geldiği belirtildi.

“Cizre’de yaşananları asla unutmayacağız…” başlığıyla HDP Merkez Yürütme Kurulu tarafından yayımlanan açıklama şöyle:

“Cizre, Mezopotamya tarihi açısından son derece zengin kültürel ve sosyal geçmişe sahip bir Kürt kentidir. Ne yazık ki, bu zengin ve önemli tarihsel, kültürel birikim Temmuz 2015’ten sonra 5 kez ilan edilen keyfi, yerel ve uluslararası hukuka aykırı sokağa çıkma yasakları ile tahrip edildi. 14 Aralık 2015’te ilan edilen son yasak, polis-jandarma-ordu Özel Harekat birimlerinin ağır silahlarla, tanklarla, toplarla mahallelere yönelik operasyonları sonrasında 11 Şubat 2016’da bitirildi.

“Cizre, insanlık dışı bu operasyonların sonunda tarihe ‘ölüm bodrumları’nın yaşandığı kent olarak da yazıldı. Toplamda 154 gün süren sokağa çıkma yasakları adı altındaki ablukalarda kimliği belirlenen 211 kişi, kimliği belirlenemeyen 72 kişi yaşamını yitirdi. 3 aylık bebeklerden 80 yaşındaki ihtiyarlara kadar, kadınlar, çocuklar, üniversite öğrencileri infaz edildi. 

“Bu gerçekler Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu başta olmak üzere dünyanın pek çok parlamentosunun, sivil toplum kuruluşunun, insan hakları ve hukuk kurumlarının raporlarında yer aldı. Cizre vahşeti, dünya tarihine geçti. Uluslararası heyetlerin ve basının Cizre’ye girişini engelleyenler, bu gerçeklerin yazılmasını, konuşulmasını ve raporlaştırılmasını durduramadı.

“Cizre aynı zamanda tarihe bu ağır ve insanlık dışı baskılara karşı insanlık onuru için direnenlerin kenti olarak da yazıldı. Mehmet Tunçların, Asya Yüksellerin, Derya Koçların, gençlerin, kadınların ‘bizimle gurur duyun, biz diz çökmedik’ sözleri Kürt halkının ve demokrasi güçlerinin hafızalarına kazındı.

“Cizre’de bu katliamları planlayan, emir veren ve yürütenlerin başında olanların bir kısmı daha sonra 15 Temmuz darbe girişimcisi ve planlayıcısı olma iddiasıyla tutuklandı. Ama o günden bugüne ‘ölüm bodrumları’ emrini verenler ve uygulayanlar hakkında bu nedenle en ufak bir soruşturma açılmadı. Siyasi ve idari sorumlular hakkında bir tek ceza girişiminde bulunulmadı.

“Ama Cizre’de ve diğer Kürt kentlerinde yaşananlar karşısında mücadele eden, direnen, siyasi teşhirini yapan, olanları kamuoyuna aktaran ve duyulmasını sağlayan, Cizre halkıyla dayanışma içinde olan demokratik siyasetçiler, yerel belediye yöneticileri, milletvekillerimiz ve Eş Genel Başkanlarımız hakkında sayısız davalar açıldı.

“Cizre ‘ölüm bodrumları’nın yaşandığı günlerin yıldönümünde bizler bir kez daha vurguluyoruz ki, Cizre ve diğer Kürt kentlerinde yaşanan insanlık dışı uygulamaların hukuk önünde hesabını sormaktan, başta AKP Hükümeti olmak üzere yapılan vahşetin kararını vermiş ve uygulamış olan sivil ve asker bürokratların siyasi ve hukuki alanda hesap vermesi için mücadelemizi sürdürmekten bir an bile geri durmayacağız.