2011 yılında Kırklareli'nde Fetullah Gülen ile ilgili kitap hazırlığında olduğu gerekçesiyle istihbarat polisleri tarafından kaçırılıp öldürüldüğü iddia edilen gazeteci Haydar Meriç'in ölümü ile ilgili soruşturmada yeni gelişme yaşandı.

İddiaya göre, Meriç, 2011'de 1964-1965 arasında Kırklareli'nde vaizlik yapan Gülen'in bir tuvalet bekçisi ile ilişki yaşadığına ilişkin elinde veriler bulunduğunu duyurdu. Meriç, içkili bir ortamda "Gülen hakkında kitap yazacağım. Gülen'in Kırklareli'nde çalıştığı dönemde yaşadığı cinsel sapkınlıklarıyla ilgili bilgi ve tanıklarım var. Yakında bombayı patlatacağım. Bütün Türkiye çalkalanacak" dedi.

Gazeteci Haydar Meriç'in, Fetullah Gülen aleyhinde kitap yazacağının anlaşılması üzerine düzmece bir raporla sol örgüt mensubu olarak dinlemeye alındığı, bu süreçte kaçırılarak öldürüldüğü ve olayla ilgili delillerin karartıldığı iddiasına ilişkin düzenlenen Fethullah Gülen Grubu’na yönelik operasyonda gözaltına alınan 35 kişiden 9'u tutuklandı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, İstanbul merkezli 22 ilde Fethullah Gülen Grubu’na yönelik operasyonda gözaltına alınarak, adli kontrol ve tutuklamaya yönelik taleplerle mahkemeye sevk edilen 15 şüphelinin hakimlik işlemleri sona erdi.

9 TUTUKLAMA

Gazeteci Meriç olayının yanı sıra, Kırklareli Emniyet Müdürlüğünde görev yaptıkları sırada üst düzey bürokrat, siyasetçi ve STK temsilcilerini ''düzmece'' raporlarla usulsüz dinledikleri öne sürülen şüphelilerden 9'u tutuklandı.

KARAR

Hakimlik kararında, maktul Haydar Meriç'in kaybolması ve öldürülmesiyle ilgili olarak yapılan soruşturma esnasında Meriç'in, Fetullah Gülen'in özel hayatına ilişkin sansasyonel bir açıklama yapacağının duyulması üzerine şüpheli İbrahim Güneş, İzzet Otyakmaz, İbrahim Şimşek tarafından yapılan istihbari çalışma ve oluşturulan rapor ile gerçeğe aykırı olarak DHKP-C örgütü üyeliği faaliyetlerinde bulunduğu gerekçesiyle dinlenmesine başlanıldığı belirtildi.

MAKTULÜN İŞ YERİNE BÖCEK KONMUŞ

Şüpheli Şimşek'in konuyu Ankara İstihbarat Daire Başkanlığına ve İstihbarat Şube Müdürlüğüne bildirmesi üzerine maktulün iş yerine böcek koymak, bilgisayarında incelemeler yapmak üzere Ankara İstihbarat Daire Başkanlığında şüpheli Mehmet Demirbilek ve Abdül Köksal ile hali hazırda firari olan Enes Çiğci ve Serkan Keskinkılıç ile Kırklareli'ne geçtiği ifade edilen kararda, şüphelilerden Emrah Uslu, Kahraman Küllücek ve Adem Akpınar'ın İstanbul'dan Kırklareli'ne giderek maktulün iş yerinde arama yaptıkları, bilgisayarından imaj aldıkları, iş yerine böcek koydukları aktarıldı.

Şüphelilerin, bu çalışmalar sırasında maktulü fiziki ve teknik olarak takip ettikleri, telefonlarını baz vermeyecek konuma getirdikleri, kendilerini meslektaşlarından bile gizleme ihtiyacı hissettikleri, bu doğrultuda görüntü vermeme adına çevredeki kamera kablolarını kestikleri, genel arama kılıfı altında Meriç'in el çantasının dahi arandığı, bu olaylardan yaklaşık 10 gün sonra Meriç'in kaybolduğu belirtilen hakimlik kararında, maktulün eşinin başvurması neticesinde yaptığı son iki telefon görüşmesini eşine söylemediği ve bu iki görüşmenin bilahare Telekomünikasyon İletişim Başkanlığından açığa çıktığı ifade edildi.

Bu görüşmelerin kuvvetle muhtemel fiili bizzat ika edenlere ait olduğu, cesedin açığa çıkmasından sonra şüpheli Salih Döğenci'nin konuyu İstihbarat Daire Başkanlığına bizzat aktaracağının anlaşılması üzerine şüpheli Bekir Mert'in firari şüpheli Salih Keskinkılıç ile psikolojik baskı ve tehditle daire başkanlığına gitmesine engel oldukları belirtildi.

Kırklareli gibi küçük bir ilde kendi çapında yerel gazetecilik yapan maktul Haydar Meriç'in, Fetullah Gülen hakkındaki iddialarının bu denli önemsenip, İstanbul-Ankara ve Kırklarerli istihbaratında hummalı bir çalışmaya girişilmiş olmasının şüphelilerin örgütsel amaçla hareket ettiğine yönelik kuvvetli suç şüphesi oluşmasına neden olduğu bildirilen kararda, bir kısım delillerin de henüz toplanamadığı da nazara alan hakimliğin şüpheliler İzzet Otyakmaz, İbrahim Güneş, Mehmet Demirbilek, Emrah Uslu, Adem Akpınar, Kahraman Küllücek ve Abdül Köksal'ın ''silahlı terör örgütüne üye olmak'', ''resmi belgede sahtecilik'' suçlarından, şüphelilerden İbrahim Şimşek'in ''resmi belgede sahtecilik'', ''silahlı terör örgütü kurmak-yönetmek'', ''tasarlayarak bir suçu gizlemek, başka bir suçun delillerinin gizlemek ya da yakalanmamak için öldürme'' suçlarından, şüpheli Bekir Mert'in ise ''cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma'' ve ''silahlı terör örgütüne üye olmak'' suçlarından ayrı ayrı tutuklanmalarına karar verdiği kaydedildi.

OPERASYON SÜRECİ

Gazeteci Haydar Meriç'in, Fetullah Gülen aleyhinde kitap yazacağının anlaşılması üzerine düzmece bir raporla sol örgüt mensubu olarak dinlemeye alındığı, bu süreçte kaçırılarak öldürüldüğü ve olayla ilgili delillerin karartıldığı iddiasına ilişkin İstanbul merkezli 22 ilde Fethullah Gülen Grubu’na yönelik başlatılan operasyonda, haklarında savcılıkça yakalama kararı çıkarılan 41 şüpheliden 35'i gözaltına alınmış, bu kişilerden 17'si savcılık talimatıyla serbest bırakılmıştı. Diğer 18 şüpheli adliyeye sevk edilmiş, savcılık, ifadesini aldığı şüphelilerden 15'ini tutuklama istemiyle hakimliği sevk etmişti.

2011 YILINDA ÖLDÜRÜLMÜŞTÜ

İddiaya göre Haydar Meriç, Fethullah Gülen hakkında ağır ithamlar içeren bir kitap yazıyordu. Meriç'in cesedi kaybolduktan 18 gün sonra Akçakoca açıklarında domuz bağı yapılmış halde bulunmuştu.

Bu arada Fethullah Gülen Grubu’na yakın Yeni Hayat Gazetesi gelişmeleri “İktidar yanlısı medyanın emekli öğretmen ve gazeteci Haydar Meriç cinayetini Hizmet Hareketi’ne yıkma çabası” olarak değerlendirdi. (Kaynak: İnternethaber)