Antakyalılar 1 Eylül Dünya Barış Günü'nde Suriye’ye yönelik emperyalist müdahale girişimlerine karşı ‘Barış’ diyerek bir araya geldi. Suriye'ye Emperyalist Müdahaleye Hayır Platformu'nun öncülüğünde siyasi parti, sendika ve kitle örgütlerinin de destek verdiği mitinge on binlerce kişi katıldı.

 

Valilik önünde toplanan ve aralarında çeşitli siyasi gruplar, Eğitim-Sen, DİSK, KESK ve TMMOB üyelerinin de bulunduğu gruptakiler, geniş güvenlik önlemleri altında İnönü Caddesi'nden Ulus Meydanı'na doğru yürüyüşe geçtiler. Hatay Emniyet Müdürü Ragıp Kılıç'ın takip ettiği yürüyüşte emniyet yetkilileri, platform yetkililerini, ”yürüyüşün izinsiz olduğu” yönünde uyardı. Gruptakilerin Ulus Meydanı'nda basın açıklaması yapıp dağılacağını söylemesi üzerine grubun yürüyüşe devam etmesine izin verildi.

 

Yürüyüş sırasında, Arapça, ”Kanımız canımız Esad'a feda”, ”Suriye halkı yalnız değildir” şeklinde slogan atan gruptakiler, ”Faşizme karşı omuz omuza”, ”Suriye'de savaşı istemiyoruz” yazılı dövizler taşıdı.

 

HDK İstanbul Milletvekili Levent Tüzel, DİSK Genel Başkanı Erol Ekici, KESK Genel Başkan Yardımcısı İsmail Hakkı Tonbul, Halkevleri Genel Başkan Yardımcısı Samut Karabulut'un da konuşma yaptığı miting güçlü bir savaş karşıtı gösteriye dönüştü.

 

Ulus Meydanı'nda gitmekte vazgeçen grup, Hürriyet Caddesi'nde yürüyüşlerini tamamladı. Burada grup adına bir açıklama yapan Hatay Tabip Odası Başkanı Dr. Selim Matkap, şöyle dedi: "Yaklaşık 1.5 yıldır komşu ülke Suriye'de yaratılan karışıklık ne yazık ki yaşamakta olduğumuz şehre de bir biçimiyle yansıyor. Suriye Cumhuriyeti'ni oluşturan bütün etnik ve dini çeşitlilik akrabalık ilişkileriyle Hatay'la bağ kuruyor. Suriye’de yaratılan bu mezhep ve etnik savaşın tarafları yine bir şekilde Hatay'da kendine destekçi buluyor. Türkiye Cumhuriyeti hükümeti yaşanan bu savaştaki taraflardan birini tutuyor ve destekliyor algısı Hatay'daki diğer etnik ve dini gurupları otomatik olarak 'öteki' yapıyor. Böylece birbiriyle beraber yaşama alışkanlığını büyük bedeller ödeyerek öğrenmiş Hatay halkının ne yazık ki huzuru kaçırılıyor."

 

Matkap, Türkiye'ye kaçan muhalif gurupların Hatay'da elini kolunu sallaya sallaya hangi herhangi bir denetime tabi tutulmadan gezdiğini ileri sürdü. Matkap, "Bu durum Hataylıları huzursuz ediyor. Yaşanan bunca travmaya yetkililerin 'mesnetsiz' açıklamaları bölge insanının güvenlik algısını bozdu. Gerçek ne yazık ki üstü örtülemeyecek çıplaklıkla ve kendini her gün tekrar etmektedir" diye konuştu.

 

Matkap, Ak Parti'nin Suudi Arabistan, Ürdün ve Katar gibi krallık-şeyhlikle yönetilen ülkelerle hangi zeminde yan yana gelerek Suriye'ye karşı yürütülen operasyonların merkezinde yer aldığını bu halka anlatması gerektiğini de savundu. Matkap, Ak Parti'nin dış politikasının her yönüyle iflas ettiğini ekledi.

 

BASINDAN ÇARPITMA

Uzun süredir Suriye'ye emperyalist müdahaleyi ve AKP politikalarını destekleyen merkez medya ve Anadolu Ajansı ise mitingi çarpıtmayı tercih etti. Anadolu Ajansı, yürüyüşü, "Hatay'dan Esad'a destek yürüyüşü" diye geçerken mitinge yalnızca bin kişinin katıldığını öne sürdü. Mitingte Suriye’de Nusayrilere yönelik katliamlardan tedirgin olan kesimlerin açtığı birkaç Esad fotoğrafı ve Esad’ı destekleyen sloganlar mitingin geneli gibi verildi.

 

Suriye'ye Emperyalist Müdahaleye Hayır Platformu'ndan Gürbüz Şahin, Hayat TV Anahaber Bülteni'ne bağlanarak bu çarpıtmayı eleştirdi.

 

'BARIŞ TALEBİYLE ALANDAYDIK'

Suriye'ye emperyalist müdahale söz konusu olduğundan bu yana kentin bu gündemle yatıp kalktığını belirten Şahin, günlük yaşamlarının olumsuz etkilendiğini ifade etti. Daha önce 19 Şubat’ta yapmak istedikleri mitingin yasaklandığını hatırlatan Şahin, o günden beri Antakyalıların temel taleplerinin olduğunu söyledi. Kentte rahatça dolaşan El Kaide militanlarının halkta tedirginlik yarattığını söyleyen Şahin, yaşanan tüm olumsuzluklara karşın binlerce Antakyalının bugün barış talebiyle alana aktığını söyledi.

 

'ANTAKYA 2.DÜNYA SAVAŞINDAKİ CASABLANCA GİBİ'

"Antakya emperyalist politikaların tezgahlandığı bir üs haline dönüştü. Bu özelliğiyle 2.Dünya Savaşı'ndaki Casablanca'yı andırıyor" diyen Şahin, 2.Nato üssünün kurulacağına dair çıkan haberi hatırlattı ve "Antakya'da geliştirilebilecek savaş karşıtı bir tutum hem Türkiye'de hem de Ortadoğu'da halklarla birleşen bir yapıya kavuşabilir. Buradan emperyalizm geriletilebilir" dedi.

 

Antakya'nın farklı etnik ve mezhepten insanların on yıllardır barış içerisinde yaşadığı bir kent olduğunu anımsatan Gürbüz, kentin AKP tarafından savaş üssüne çevrilmeye çalışıldığını söyledi.

 

Kimi ajans ve kanalların bugün Antakya'daki barış mitingini "Esad'a destek mitingi" olarak yansıtmasını da değerlendiren Gürbüz, daha önce Star gazetesinin de "Yerli Baasçılar" şeklinde haberler yaptığını hatırlattı.

 

ANTİ EMPERYALİST MÜCADELEYİ MANİPÜLE ETME ÇABASI

Gürbüz, bu tip haberleri Antakya emekçilerinin savaş karşıtı mücadelesini maniple etme çabası olarak değerlendirdi. Antakya halkının bölgede geliştirilen emperyalist müdahaleye karşı mücadele ettiğini söyleyen Gürbüz AKP yandaşı medyanınsa bu tip çarpıtmalarla savaş stratejisini gizlemeye çalıştığını ifade etti. Gürbüz bunu "karşı savaş konsepti" olarak niteledi.

 

Suriye'ye Emperyalist Müdahaleye Hayır Platformu olarak önümüzdeki dönemde yeni eylem ve mücadele biçimleri geliştireceklerini söyleyen Gürbüz acil taleplerini şöyle sıraladı: 1- El Kaide militanlarının sınır dışı edilmesi. 2- Askeri kampların lağvedilmesi. Gürbüz bu talepleri valiliğe ileteceklerini söyledi. (Kaynaklar: Hürriyet, Evrensel, Zaman vd.)