Tekirdağ Cezaevi’nde tutuklu bulunan Wernicke Korsakoff hastası Bülent Özdemir, üç ayda 21 kilo verdi, kalbindeki ağrı sebebiyle kardiyoloğa sevk edildi ancak dört haftadır kan tahlili bile yaptıramadı, dilekçelerine yanıt verilmiyor.

Ayça Söylemez'in Bianet'te yer alan haberine göre Bülent Özdemir, 15 aydır Tekirdağ 1 Nolu F Tipi Cezaevi’nde tutuklu.

2000 sonrası yapılan ölüm oruçlarına katılmış olan ve 266 gün ölüm orucunda kalan Özdemir, 40 yaşında, Wernicke Korsakoff hastası. 19 Aralık 2000’deki “Hayata Dönüş Operasyonu”nda yaralanmış, “öldü sanılarak” morga kaldırılmıştı. O dönem Cumhurbaşkanlığı affı ile tahliye edilen Özdemir, 23 Ocak 2016’da yeniden tutuklandı.

Ciddi sağlık sorunları olduğunu ailesine anlatan Özdemir, uzun zaman talepte bulunduktan sonra, bir ay önce Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne götürüldü. Burada, son üç ayda 21 kilo vermiş olduğu tespit edildi, kalbindeki ağrının ve ani kilo kaybının sebebinin tespiti için kardiyolojiye sevk edildi, kan tahlili yapılması için kan verdi. Ancak sonrasında bir daha muayeneye götürülmedi, kan tahlillerinin sonuçlarını alıp kardiyoloğa muayene olma fırsatını bulamadı.

Ailesiyle cuma günü yaptığı görüşmede, durumunun kötü olduğunu söyledi. Avukatı Yusuf Eyican geçen hafta hapishane doktoruyla görüştü, yarın sabah da tekrar hapishane idaresi ile görüşmek için Tekirdağ Cezaevi’ne gidecek.

Ağabeyi Cemal Özdemir’in bianet’e verdiği bilgiye göre kardeşi tek kişilik hücrede kalıyor, en son ateşi çıktığında hapishane doktorunun muayene etmek ya da ilaç vermek yerine “Soğuk suya girsin” dediğini aktardı.

“Kardeşimin şu anda cezaevinde kalması başlı başına hukuki bir garabetken şimdi daha kötüsü çok ciddi sağlık sorunları yaşıyor, buna rağmen hastaneye sevki çıkarılmıyor, adeta ölüme terkediliyor."

'DİLEKÇENİ UNUTTUK'

Cemal Özdemir, kardeşiyle yaptıkları görüşmelerde edindiği bilgileri şöyle anlattı: “Üç ayda 21 kilo verdi. Neden bu denli kilo verdiğini bilinmiyor çünkü defalarca dilekçe vermesine ve şikayetlerini belirtmesine rağmen hastaneye sevki yapılmadı. Kalp bölgesinde de yoğun ağrılar yaşadığını söyledi.

En son verdiği dilekçenin akıbetini sorduğunda kendisine ‘Senin dilekçeni unuttuk’ dendiğini aktardı. Kardeşimle Cuma günü yaptığım telefon görüşmesinde, İnsan Hakları Derneği’ne (İHD) başvurmamı, Adalet Bakanlığına dilekçe vermemi istedi. Acil olarak hastaneye sevkinin yapılarak tedavi edilmesi gerekiyor.

Cemal Özdemir, kardeşiyle yaptıkları son açık görüşte, kendilerinin de ciddi kilo kaybını gözlemlediklerini, bir saat olması gereken açık görüşün yarım saatte kesilmesi sonrasında konuyu hapishane müdürüyle de görüştüğünü ifade etti:

“Hapishane müdür ve başgardiyan ile görüştük. Kardeşimin hastaneye götürülmesi gerektiğini söyledim. Gerekeni yapacağız, dediler. Bu görüşmeden birkaç gün sonra hastaneye götürüldü. Ancak bir daha hastaneye götürülmedi. Bu görüşmenin üzerinden dört hafta geçti, hastanenin yaptırmasını istediği testler yapılamadı, kardiyoloğa görünemedi. Tedavisi yarım kaldı. Şimdi tekrar hastaneye sevki için uğraşıyoruz.”

Avukatı Yusuf Eyican, Özdemir’in gözaltına alındığı sırada medyada “Gazi Mahallesi Devrimci Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi (DHKP-C) sorumlusu olduğuna” yönelik haberler çıktığını, ancak açılan davada örgüt liderliği veya yöneticiliği gibi bir suçlama olmadığını ifade etti. “Örgüt üyeliği” ile yargılanan Bülent Özdemir’e açılan davanın ikinci duruşması İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesinde, 23 Mayıs’ta görülecek.